son haberler

Yunus Emre, Karşılıksız Sevmeyi Öğütlüyor

Yayınlanma Tarihi: 22 Mayıs 2015 okunma

Yunus Emre, Karşılıksız Sevmeyi Öğütlüyor
Gündem
0

Yunus Emre Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni kurarak hayatını Yunus Emre’nin fikrini, kültürünü araştırma ve yayma çalışmalarına adayan Araştırmacı-Yazar Faruk Dilaver, “Yunus Emre bizlere insanları karşılık beklemeden sevmemizi öğütlüyor” dedi.

Yunus Emre Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni kurucusu Araştırmacı-Yazar Faruk Dilaver, Samsun Kitap Fuarı’nda okuyucularıyla buluştu. 1946 yılında Samsun’un Vezirköprü ilçesinde dünyaya gelen ve Yozgat’ta geçirdiği bir trafik kazası sonrasında hayatını Yunus Emre’nin fikirlerini ve kültürünü araştırmaya ve yaymaya adayan Dilaver’in, Yunus Emre ile ilgili birçok eseri bulunuyor.

Samsun Kitap Fuarı’nda Ünye Yunus Emre Derneği Başkanı Yaşar Argan ve Gazetemiz Genel Koordinatörü Mücahit Gürel’in ziyaret ettiği Araştırmacı Yazar Faruk Dilaver, tasavvufun insana gönlünü temizleme fırsatı verdiğini belirterek, “Dünyalık isteklerle dolu gönüllerin, çöplükten farkı yoktur” dedi.

“Kendime Görev Edindim”
Araştırmacı Yazar Dilaver, “Yunus Emre’nin fikirlerini, kültürünü yaymayı, gelecek nesillere aktarmayı kendime görev edindim. Bu konuda daha önce çok sayıda eserlerim oldu. Hatta bazıları yabancı dillere çevrildi. Yunus Emre’nin gösterdiği sevgi, kardeşlik ve barış fikirleri doğrultusunda seminerler ve konferanslar veriyorum” dedi.

“Ünye’deki Külliye Çok Güzel”
Kitap fuarı öncesinde Ordu’da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün hazırladığı Yunus Emre konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Faruk Dilaver Faruk, Ordu’ya giderken Ünye’deki Yunus Emre Külliyesini ziyaret ettiğini söyledi. Ünye’nin Yunus Emre’yi sahiplendiğini ifade eden Dilaver, “Ünye’de Yunus Emre için çok güzel bir külliye yapılmış. Çevre düzenlemesi ile oldukça emek verilmiş. Gayret gösteren emek veren herkesten Allah razı olsun” dedi.

“Yunus Emre’nin Hürmetine Dualar Kabul Oluyor”
Yunus Emre Hazretlerinin Ünye’deki makamını 1970’li yılların sonunda ziyaret ettiğini ve burada yaşadığı bir anısını da paylaşan Dilaver, “O dönemde doğru dürüst yol yoktu. Bir arkadaş yoldaş olup Yunus Emre’nin kabrinin bulunduğu yere çıktık. Yunus Emre’nin o zaman kabri üzeri ağaç çatı ile örtülmüş mütevazi bir yerdi. Kabrine vardığımda bir yaşlıca kadın yanında küçük bir çocuk ile ağlıyor dua ediyordu. Bana dönüp “ben seni rüyamda gördüm” deyip anlatmaya başladı. “Benim gelinimin çocuğu olmuyordu. Yunus Emre’yi ziyaret edip dua ettim ve gelinimin çocuğu olursa Yunus Emre’nin kabrini her hafta gelip temizleyeceğime söz verdim. Geliminin çocuğu oldu ama konuşamıyor, bir dua ette dili açılsın torunumun” diyerek gözyaşı döktü.

Torununun konuşması halinde her hafta Yunus Emre’nin kabrini temizlemeye geleceğine söz veren yaşlı kadının bu isteği karşısında dua ettiğini ve dua ettiği sırada çocuğun anne diyerek konuşmaya başladığını dile getiren Dilaver, “Yunus Emre Allah dostu mübarek bir zat. Allah onun hatırına duaları kabul ediyor” dedi.

Halk Bankası’na Değil, Hak Bankasına Yatıralım
Dünyalık istekler ve kaygılarla dolu gönülleri çöplük olarak nitelendiren Dilaver, Yunus Emre’nin “Ben gelmedim dava için. Benim işim sevi için” sözünü hatırlattı. Dilaver, varlık kaygısının iddialaşmaya ve daha da önemlisi kibre yol açtığını, kibrin zirvesinde insanın firavunlaşacağını belirterek, “Her neyin varsa hepsi burada kalır. Sadece toplayıp biriktirmeyelim, biraz da dağıtalım. İnsan topladıklarıyla değil, dağıttıklarıyla gider. Topladıkları geriye kalır, dağıttıkları onunla gider. Halk Bankası’na değil, hak bankasına yatıralım. Dağıtalım ki diğer tarafta sermayemiz çok olsun. İşte tasavvuf ilmi budur. Aşka gelince aşk, çıkarsız ve menfaatsiz sevmenin yücelmesiyle olur” dedi.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.