son haberler

Alkış Ağası

Yayınlanma Tarihi: 27 Nisan 2015 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Eğitimle Demokrasi Platformu (EDEP) fikir alışverişleri çerçevesinde dostlarımla alkış kavramı üzerinde durduk geçenlerde. Saygıdeğer dostumuz önceki Türk Dil Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın’ın yönetiminde hazırlanan 2005 baskısı sözlükte alkış sözcüğünün iki anlamı şöyle veriliyordu:     1-Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, 2- Taraftar olma.
Bu iki anlamın dışında acaba tepki göstermek, protesto etmek yan anlamı da var mı diye baktım ama yok! Bizim kültürümüzde böyle bir protesto şekli yok. Halkın böyle bir ithal reklamı anlaması hiç mümkün değil. Ayrıca “Milletçe alkışlıyoruz” sözünün ardından gelen cümle de şöyle: Oy verin, gitsinler. Anlamı her yana çekiliyor. Oyu kime vereceğiz, nereye gitsinler?

Bizim köylü bir amcam şöyle bir soru sordu bana. Yeğenim CHP Tayyip’i alkışlıyor sonra da oy verin gitsin diyor, bunda ne mana var? Yanındaki arkadaşı da tamamlıyor: Ne mana olacak ki? Alkışlıyor işte Tayyip’i, oy verin geçsin gitsin, yola devam etsin diyor işte. Kendisi anlamıyor demek ki devlet işinden. Algı, verilmek istenen mesajın tam tersi!

Türkçe sözlükte bir de alkış ağası var. Anlamı, padişahı alkışlamakla görevli kimse. Osmanlı kültüründe var olan bir uygulamayı ortaya koydu CHP. Maşallah, tarihe sahip çıkıyor. Sürekli padişahlığından söz ettiği kişinin alkış ağalığını yapıyor.

Değerli dostlarım, ülkenin muhalefeti iktidarın alkış ağası oldu bu ülkede. Milletini tanımayanların kaderi budur. Her icraatlarıyla bilmezlik, anlamazlık mesajı verirler halka. Bakın şu uygulamalarına:

Partinin içinde ekonomist ve cumhurbaşkanı adayı bulamadılar, ithal ettiler. İyi yaptıklarını sandılar halkın gözünden düştükleri aldıkları oydan belli oldu.

Son günlerde de Finlandiya eğitim sistemi ithalini gündeme getirdiler. Haberleri var mı bilmiyorum ama Finlandiya eğitim sistemini incelemeye giden bir bilim insanı Doç. Dr. Hasan Demirtaş bir dergide bakın neler açıklamış?

“…Gitmeden önce yaptığımız araştırmalarda Finlandiya’nın nüfusunun beş milyonun biraz üzerinde, öğrenci sayısının üç yüz bin civarında olduğunu ve refah düzeyinin de oldukça yüksek olduğunu öğrenerek gittik. Eğitim sistemlerinde savundukları en önemli değerlerin neler olduğunu sorduğumuzda “eşitlik” ve “güven” yanıtlarını aldık. ‘Bizim eğitim sistemimizde kent kırsal ayrımı yoktur, Herkese eşit eğitim vermeye çalışıyoruz’ dediler. Aklıma bizim ‘genellik ve eşitlik’ eğitim ilkemiz geldi, ama gelin görün ki uygulayamıyoruz.”

Düşündürücü değil mi? 300 bin öğrencinin sistemini, 17 milyon öğrenciye uyarlayabilmeyi mümkün görüyor CHP mantığı. 1986’dan beri sistem önerimi sunuyorum kamuoyuna ama arayan soran yok. Çünkü 5 bin nüfuslu okul yönettim, işin içinden geliyorum, damdan düştüm ama ithal değilim.

Halkı söğüşleyen dershaneler kapatılınca onu doğuran nedenleri ortadan kaldırın diye eleştiri var ama bir sistem önerisi yok. Kademelendirme yapıldı öğrencileri özelliklerine göre yönlendirmek için, eleştiri var ama yine öneri yok.

Ak Parti lideri dünyayla rekabet yapamazsak vagon oluruz, oysa lokomotif olmalıyız; ileri ülkelerde %70 mesleki eğitim % 30 klasik eğitim, bizde ise tam tersi dedi; doğru diyorsun gelin el birliğiyle bunu düzeltelim, şöyle yapalım böyle yapalım deme yine yok. Dedikleri sadece yapmayın, etmeyin!

Seçim bildirgelerinde emeklilere, yoksul ailelere vaatleri var. Kaynağını da bulduk diyorlar da halkın inanası yok. Niye? Geçmiş CHP iktidarlarının yönetimi akıllarda hâlâ. Çiftçiye mazot 1500 TL olacak diyorlar, mazotun maliyetinin 1800 TL olduğunu söylüyor Sayın Enerji Bakanı. Doğruysa bu, zararı devlet nasıl ve niye karşılayacak? Devletin kasalarının boşaltıldığı, bankaların hortumlandığı 2001 öncesine gidiyor akıllar ister istemez, iki anahtar vaat edildiği istikrarsız günlere… Güven yok!

Muhalefetin inandırıcı olmak için mantıklı vaat muhasebesi sunabilmesi lazım. Ayrıca ithal propaganda yöntemleri kullanacağım diye halkın gözünde iktidarın alkış ağası durumuna da düşmemeli. Milletle bütünleşen araştırmacıların, yazarların, fikir platformlarının rehberliğinde doğru bilgilere dayalı yapıcı politikalar üretebilmeli. Ancak o zaman millet kendilerini doğru anlar.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku