son haberler

At Binenin Kılıç Kuşananın

Yayınlanma Tarihi: 24 Şubat 2017 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Her şeyin refranduma odaklandığı bu zamanda şurdan burdan yazı yazmak nasıl bir iş bir de bana sorun.

Herkes gibi ben de az çok siyasetin bir kulağından çektim. Yani okur yazar her vatandaş kadar ben de bir şeyler okudum, duydum. Etrafımda “ülkeyi kurtaran” onca adam varken bana ihitiyaç düşer mi bilmem.

Ortalıkta insandan çok “evet hayırcıların “ bulunduğu şu anlarda konuşacak kişi arıyorsunuz.

Siyasetin kendi çarkı kendi mecrasında dönerken ticaretin çarkı da kendine göre dönüyordu. İşin içinde para olunca yara büyüyordu.

Bir ara yolum bir işyerine düştü. Okullar yeni açılmıştı. Biz de öğrencinin karşısına çıkacak bir kıyafet bakalım diye düşünürken kendimizi bir mağazanın içinde bulduk.

Doğrusunu söylemek gerekirkirse korkularla girdim içeri. Hani “Elini veren kolunu kaptırır” diye bir söz vardır. Ben de ondan dolayı biraz çekindim. Çünkü sizin bir şey almayacağını sezen vatandaş şekil olarak takla atmasa da laf ile sizi canınızdan bezdirebilir. Dedik ya işin içinde para var.

Korkularımı bir yana bırakmadan ve titrek ayaklarla içeri girdim. Her zamanki gibi “velinimet” durumunda olan bana güleryüzlü bir hoş geldin denildi. Daha sonra ne arzu ettiğime dair cümleler kuruldu.

Biz daha mekana alışamadan bu sorulara cevap verecektik ve zor bir hal ne için geldiğimizi açııkladık. Beni hemen benim ihtiyaç olarak gördüğüm kıyafetlerin satıldığı yere götürdüler. Önce tarzım ve yaptığım işi soruldu. Buna bir de ilerlemiş yaş ilave edilince üç özelliği bir arada bulunduran “şeyi” bulmak o kadar kolay olmadı.

Nihayet bir tanesine karar verdik. Ancak bu sırada hiçbir baskı altında kalmamam, “Şunu da verelim mi, bu da yeni ürün” gibi lafları işitmedim. Aslına bakılırsa şaşırdım. Daha başka neler alabilirim diye düşünürken bile satıcının müşteriyi rahatsız etmemesi alışılmış tüccar davranışı değildi.

Ben bir iki şeye daha baktım.

Sadece baktım.

Sorulara kısa ve net cevaplar aldım.

Böyle bir satıcıyla ilk defa karşılaşyordum. Daha sonra İsminin Erol Türk olduğunu öğrendiğim müessese sahibi bir alıcıyı zorda bırakmayan bir özelliğe sahipti. İstese bana başka bir ürün daha satabilirdi.

Ben ister istemez aklıma yazdığım bu kişiyi belki aylar sonra kaleme almış oldum. Bu kadar gündemin bollluğuna kapısında Süvari Giyim de yazan ve muhtelif tanınmış markalarının ürünleri satan bu kişi bir teşekkürü hak etti bence.

Kimbilir Erol Türk benden sonra kaç kişiye daha ürün tanırken onları zorda bırakmamak için titiz davrandı?

Eh ne demiş atalarımız, “At binenin, kılıç kuşananın.”

Bu söz Süvari Giyim ismini görünce aklımıza geldi. Erol Türk’e bol kazançlar diliyorum

Sahi ne olacak bu memleketin hali?

Evet mi hayır mı verceğiz?

Onu da siyaset bilimci arkadaşlar yazsın. Biz ne yiyeceğiz, ne giyeceğiz onu düşünüyoruz.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku