son haberler

Atkı Keşan ve Peştamal

Yayınlanma Tarihi: 14 Mayıs 2021 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Karadeniz bölgesinde son yarım asır içinde en hızlı değişen kıyafet tarzı kadınlarda oldu.

Özellikle “moda” denilen değişmeye dayalı farklılık, erkek kıyafetlerinde herkesin bir çırpıda anlayabileceği kadar güçlü olmadı. Kadınlardaki bu hususta farklılık daha belirgindi.

Erkek kıyafetlerinde ceket ve pantolon hep vardı. Hatta yarım asır önce pantolon sadece erkelerde vardı.

Erkek kıyafetlerinde ceket altında mevsimine göre ya yakasız gömlek giyilir, ya da “kazak” ismi verilen elde örülmüş günümüzde “triko” adı verilen kıyafetler olurdu. Erkeklerin çoğunda kasket ve yelek de bulunurdu.

O zamanlar kol saatlerine rağbet fazla olmazdı. Hali vakti yerinde olan erkekler köstekli saat kullanır, zincirlerinin görünmesi onları sükseli gösterirdi.

Nadir olsa da kuşak kullananlar olurdu.

Kış günleri “palto” adı verilen boyu dizlere kadar uzanan kaşeye benzer bir yapısı olan ve arkadan tek yırtmaçlı bir kıyafetti.

Kadınlar ise “entari” dedikleri yekpare bir kıyafet giyerlerdi. Ayrıca mevsimine göre “Keşan, peştamal ve atkı” kullanırlardı.

Keşan başa ve omuza atılan, soğuk olmayan mevsimlerde kullanılan bir kıyafetti. Hem örtü hem de koruyucu özelliği vardı. Bordo, siyah, kirli beyaz ve kısmen lacivert renklerin karışımından meydana gelmiş ince çizgili bir örtüydü. Keşan ismi nereden geliyordu, niye verilmişti bilmiyordum.

Peştamal; bele takılan, bugünkü futbol takım formalarında “çubuklu” diye bilinen bir şekildeydi. Kemik rengi ve bordo renkli çubukları olan peştamal, bele takılır ev içinde de mutfak önlüğü olarak kullanılırdı.

Atkı ise tamamen kışlık bir örtüydü. Yapısı keçe veya yünlü olan, sık ve pürüzsüz dokunmuş, kareye yakın dikdörtgen biçimindeydi. Daha çok mat ve koyu renkli olurdu. Gri, mat bir mavi olan, büyük bir alanı düz renk olup kenarlarında farklı renk kullanılan, sanki bir mendilin çok büyük hali gibiydi.

Günümüzde erkekler hala ceket ve pantolon giyiyor. Gömleklerin yakasız halden yakalı hale dönüştü. Kuşak tamamen kalktı ve yelek oldukça azaldı. Palto yerini mont denilen kıyafetlere bıraktı. Şapka yaşlılarda kaldı.

Kadınlarda ise ne keşan kaldı ne peştamal. Atkı ise tamamen yok oldu. Ancak belki her gün değil ama kadınlarımız ve kızlarımız belli zamanlarda bu kıyafetleri giyerek eskileri yâd etmeleri gerekmez mi? Günümüzde, Giresunî lakabıyla maruf Hatice Satgun hiç yüksünmeden bu kıyafetleri giyerek geçmişle günümüz arasında kültürel bir körü görevini görmektedir. Kendisine bu hususta şükranlarımızı sunarız.

Bu konuya tekrar devam ederiz. Bazı değerlerimizi korumamız gerekiyor. En azından folklorik olarak.

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku