Yayınlanma Tarihi: 22 Temmuz 2016 — okunma
Türkiye kritik bir kırılma noktası atlatmıştır. Bu demokrasiye vurulmuş bir hançerdir. Demokrasiye müdahale kabul edilemez. Seçilmiş hükümet görevden alınamaz. Seçim dışında müdahaleye hayır! Kalkışmayı, darbe girişimini kınıyoruz. Darbeciler millet iradesini hedef aldılar. Kanunsuz hareketlere karşıyız. Bu kaotik ortamdan çıkılmalı. Millet eşsiz bir örnek sergiledi. Hiçbir zaman kazançlı çıkmadık. İç savaşa izin verilmemelidir. Amaçsız hayatı normalleştirmek, ortak payda demokrasidir. Demokrasiye gönülden inanıyoruz.
Türkiye STK başkanlarının ‘’başarısız darbe girişimi’’ hakkında ki tepkilerinin ana hatlarıdır yukarıdaki cümleler. Hepsine katılıyorum ve Ülkemiz demokrasi çarkı içinde bir daha böyle bir girişimin yaşanmamasını diliyoruz.
Türkiye’de tabii ki kaosun sürmesini isteyen gruplar var. Dış güçlere maşa olan gruplar var.
Hiçbir zaman istedikleri miktarda halk desteği bulamadılar ki seçimle ülke yönetimine katılmayı hedefleyemiyorlar.
Psikolojik savaş ile bir çok belirsiz haberler ve kaos ortamı yaratılarak olmadık nedenlerle güzel ülkemizde bombalar patlatarak her yönden hasarlar veriyorlar. Bombaların maddi hasarları ekonomi dünyasına, turizme, dünya üzerinde ki güvenliğine verdiği zararlar inanılmaz boyutta ki ileriki günlerde etkileri daha çok anlaşılacak.
Bugün milletçe sergilenen bütünlük, birlik, beraberlik dış basında dahi takdirle karşılanıyor ki en çok ihtiyacımızın olduğu güç ve en büyük dayanak birlikteliktir. Ancak Nur Vergin’in dediği gibi merkezi hedefleyen bir çevre partisinin önlenemez yükselişini demokrasi anlayışı içinde sindiremedikleri gibi yolları ayrıldıktan sonra da ‘’ düşman yok etme ‘’ anlayışı ile MECLİSİMİZİ dahi bombalıyorlar. Demek ki Türkiye’deki sosyolojik karşılıklarını (bunca kuruma ve TSK ya sızmalarına rağmen) yeterli görmüyorlar ki vatan sevgisini bir yana bırakıp iktidar sevdası ile tarihimizde ilk kez meclisimizi bombalıyorlar.
Her ne şekilde olmuş, kimler destek vermiş ise kesinlikle kınadığımız bu girişimin daha yıllarca yansımalarını artçı depremlerini hissedeceğiz. Türkiye demokrasi hayatının yedeğinde hiçbir zaman çok güçlü bir muhalefet olamamıştır. Fakat bu başarısız girişim karşısında tüm partilerin birlikteliği de halka yansımış ve bu birliktelik demokrasi tarihimizin en anlamlı adımlarından
ÇOK ŞÜKÜR ki İÇ SAVAŞ YOK
Yıllar önce bu günkü iktidar partisi hakkında yapılan yorumlardan birisinde -ki ilk girdiği seçimde birinci parti olması üzerine – ‘’…bu Türkiye’nin kendilerini şu veya bu nedenle mağdur hissedenlerinin mağdur bildiklerinden yana çıkma refleksini iyi okumasını bilenlerin başarısıdır…’’ denilmiştir.
Bugün yine AKP’nin mağdur durumdakilerin durumunu iyi okuması -ki gerekenler muhakkak hukuka uygun yapıldıktan sonra- gelecek huzurumuz için gerekli.
Başbakanımız Binali Yıldırım’ın ‘’emir almaktan başka görevi olmayan askerlerimizin durumu değerlendirilecektir…’’ sözleri anlamda çok önemlidir.
‘’Şimdiye dek yerel seçimlerle ortaya çıkan yeni oy haritası AKP’nin çoğunlukla sınıf aidiyetle de örtüşen etnik oyların bir bölümünün yeni adresi olduğuna işaret etmekte ve bu partinin entegrasyon işlevini üstlenmeye de aday olduğunu’’ göstermiştir ki bu kırılma noktasında bunun sonucu ortadadır. Milli birlik sağlanmıştır çok şükür. Dış güçlerinde ekmeğine yağ sürecek iç savaş çıkmamıştır.
DİĞER DÜŞÜNCEYE SAYGI
AKP’nin toplumda ya da toplumun oy almadığı kısımda yarattığı huzursuzluklar yok mudur? Vardır elbette. Bugünlük bunlara değinmeyeceğiz.Ki bu durum her parti için geçerlidir.
Fakat halkımız da maalesef ‘’kendisi gibi düşünmeyene’’ düşmanlık giderek tırmanan boyuttadır. Var olan ayrılıkların yol taşları giderek keskinleşmektedir.”…birlikte daha güzeliz daha güçlüyüz sözü bu ortamda çok daha anlamlı.
Giderek artan ekonomik sıkıntılar, terör –dünyanın 20. büyük ekonomik gücü olmamıza rağmen– eşit olmayan gelir dağılımı, artan işsizlik, tırmanan terör PKK olayları derken biriken negatif enerjiye rağmen bu başarısız darbe ile iç savaşa sürüklenmedik ya bu millet daha güçlü artık.
Seçilerek gelmiş tüm yönetimlerin yanındayız. Değişikliklerin seçimle olması taraftarıyız.
Demokrasinin en güzel örneklerinin yaşandığı yöremizde de bu yönde atılan tüm adımları destekliyoruz.
Darbelere şimdi değil en az 1980’den bu yana karşıyız.
Demokrasiye öyle şimdi değil aklımızın erdiğinden beri destekliyor ve hep savunuyoruz.
Darbe gerçekleşse idi neler olacaktı düşünmek istemiyoruz.
Meclisimizin bombalanmış olmasını ancak toprağa girince unutacağız.
Bundan sonra olacakları da düşünerek korkmak istemiyoruz. Hukuka ve adalete güveniyoruz.
Dış basın gerçekleri daha cesur yazabiliyor ve dikkate alınacak önemli vurguları var.
Bunları sizlerde gazetelerden okuyorsunuz.
Hepsinden öte ‘’intikam duygusu ile değil, soğukkanlı sağduyulu, adil kararlar verilmesi ve hukuk ile yol alınması’’ yönünde gerçekleşecek adımlar bekliyoruz.
Ben milletimizin sağduyulu soğukkanlı birlik beraberliğini kutluyor hepimize, milletimize, devletimize,cumhurbaşkanımıza ve tüm yöneticilerimize geçmiş olsun , ‘’milli birlik, beraberlik en büyük güç’’ diyorum.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.