Yayınlanma Tarihi: 26 Ocak 2018 — okunma
Aslında gönüller buluşması…
Her şey bir telefonla başladı. Yıl 1982 idi. Ben ilk görev yerim olan Giresun’un Tirebolu ilçesine atanmıştım. Okulun yedinci Fen Bilgisi öğretmeniydim.
Birçok öğrencim oldu. Onlardan birisi de o zamanki adıyla Nigar Kocamandı. Aradan yılar geçti ve bir telefon geldi bu güzide öğrencimden. Bana “Hocam bu seneki kardeş okulu Karadeniz’den seçtik.”
Yani şartlara uygun bir okul isteniyordu. Öğrencim arar da biz araştırmaz mıyız? En kısa süre içinde kendisine Ordu’nun Çaybaşı İlçesine bağlı İlküvez Taşkesiği İlkokulunun ismini verdim. Bu araştırmada bana yardımcı olan Çaybaşı Anadolu İmam-Hatip Lisesi müdürü Mustafa Bal’a da teşekkür ediyorum.
Taşkesiği İlkokulu Müdürü Kerim Şirin Beyefendi konudan haberdar edildikten sonra iki okul arasında gerekli görüşmeler yapıldı. Bu arada İstanbul Bahçelievler Müdürü Sayın Osman Dağlı bulunduğu kurum adına bizim göremediğimiz çalışmalara başlamış olmalı ki planlanan her şey aksaklığa uğramadan sonuçlandı.
Nigar Hanımefendi ile Kerim Şirin Beyefendi birbirlerini bilgilendiriyordu. Ben bir yanda yaşadığım ilçeye yapılacak yardımlara, bir yandan da bu işin diğer tarafında öğrencim olmasına çok seviniyordum. Biz de üzerimize düşen vazifeyi iki satır yazıyla yerine getirmeye çalıştık.
Bu tür işler kolay olmuyor. Yardımların yerine sağ salim ulaşması gerekiyor. İlgilerinden dolayı Metro şirketine de teşekkür etmek boynumuza bir borç olmaktadır.
İşin resmi boyutu bir yana gizli kahramanları da unutmamız gerekiyor. İsimlerini sonradan öğrendiğim H. Pınar Kalgan, Neşe Tüysüzoğlu ve Tülay Ayan hanımefendiler ellerinden gelenden fazlasını yaparak, bu güzel faaliyete katkıda bulunmuşlardı. Kendilerine teşekkür ederim.
Yine, idari kadro içerisinde yer alan ve mutlaka işi bir ucundan tutmuş olan meslektaşım Mehmet Ali Tanrıverdi’ye de teşekkür ederim.
Bütün bunlara öncülük eden değerli öğrencim Nigar Koçer’e de teşekkür etmek yeter mi bilmem.
Bu, resmiyette kardeş okul projesi olabilir. Aslolan bu gönüller buluşmasıdır. Büyük usta Neşet Ertaş “Gönülden gönüle yol gizli gizli” diyordu “Gönül Dağın”da. Her ne kadar bu faaliyet aşikâr gibi görünse de iki tarafında birbirlerini görmediği halde içinin ılıdığı kişiler olmuştur. Oradaki öğrencileri, öğretmenleri, idarecileri Çaybaşı’nda kim gördü ki?
Bazen bir şeyi sevmek için göz gerekmez. Sevginin kaynağı da vatanı da gönüldür. Emlak Konut İlkokulu İstanbul’dan Ordu’ya gönül göndermiştir. Hem de en ılığından…
Kim soğuk bir günde, bir kişinin bedenini elbise veya ateş ile ısıtılacağını düşünüyorsa yanılıyor demektir. Onlar geçici tedbirlerdir. Elbise de ateş de her yerde bulunabilir. Taşkesiği İlkokulu öğrencileri asıl gönderilen “gönül” ile ısındı ve o sıcaklık hiçbir zaman eksilmeyecektir.
Bu arada Taşkesiği İlkokulu Müdürü Kerim Şirin ise konuyu haber aldığın zamandan beri bu işi yakından takip etmesi, işine ne kadar ehemmiyet verdiğinin göstergesidir.
Bize gönüller gönderen Okul Müdürü Osman Dağlı, Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Tanrıverdi ile okulun Ana Sınıfı öğretmenleri H. Pınar Kalgan, Neşe Tüysüzoğlu ve Tülay Ayan Hanımefendilere gönül dolusu selamlar sunuyoruz.
Ve… Özellikle bu işe öncülük yapan çok değerli öğrencim Nigar Koçer’e de çok teşekkür ederim. Ordu’dan İstanbul’a veya Karadeniz’den Marmara’ya gönüller dolusu selamlar.
Yol gizli gizliymiş…
Bu sefer değil…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.