Yayınlanma Tarihi: 21 Nisan 2017 — okunma
Bu yazı 18 Nisan akşamı saat 23.45’de yazılmaya başlandı. Kısmetse üç gün sonra gazetedeki yerini alacak.
Atalarımız “Gelin ata binmiş ya nasip” demiş. Yine; “Neye nasip, neye kısmet” gibi bir sözü daha var. Efendim bunları niye yazıyoruz? Kısmetse iki akşam sonra Yunus’un yollarına düşeceğiz.
Başta Ünye Yunus Emre Derneği Başkanı Yaşar Argan olmak üzere grup yöneticilerinin planladığı milletimizin bağrında taht kuran Yunus Emre’nin mezarlarının bulunduğu yerleri ziyaret etmek maksadı ile yola çıkılacaktır.
Bu yazı gazetedeki yerini aldığı zaman gidilip gidilmediği; gidilmiş ise “Gezi Grubu-Yunus”un nerede olduğu Mevla bilir.
Yaklaşık 15 yıla yakın yerel gazetelerde yazan biri olarak belki de bir şeyin olmadan önce kaleme almış oluyorum. Yazının girişinde de zikrettiğim gibi “Gelin ata binmiş ya nasip” demiş misali; netice itibariyle ne olacağını yazarken bilmiyoruz.
Her ne surette olursa olsun iyi düşünülmüş bir organizasyon. Onca kişi ve ekipman dört gece beş gündüz sürecek olan geziye katılarak önemli bir vazifeyi ifa etmiş olacak. Tam bir kültürel gezi.
Bu gezinin sonunda kişilerinin söyleyeceği, yazacağı çok şey olacak. Geziye katılanlar çok şey öğrenecek. Yeni bilgiler, yeni tecrübeler kazanılacak. Bütün bunlar sözlü, yazılı, görüntülü olarak paylaşılacak ve gitmeyenler için de önemli kazanımları olacak.
Gezilerde genelde öncelikli olarak yeni yerler, yeni insanlar tanımaktır. Bizimki bunun dışında olacak. Belki aramızda gittiğimiz vilayetleri görenlerimiz bir hayli fazladır. Oralarda dost edinenlerimizin sayısı az değildir. Yunus Emre ile de kulaktan dolma da olsa bildiklerimiz vardır. Bütün bunları alt alta yazdıktan sonra yine de istifade edeceğimiz, bizlerden de istifade edilecek bir gezi olacaktır.
Kısacası yolumuz “Yunus’un yoludur.
Her Türk okul kitaplarında az veya çok Yunus Emre ile az çok bir şeyler okumuştur. Konuyla ilgili televizyon programları seyretmiş, bazı programlara katıldığı olmuştur. Manevi değerlerimizden biri olan Yunus Emre hakkında yılda onlarca faaliyet düzenlenmiştir ve daha da düzenlenecektir. Buna rağmen ne önemini kaybetmiş ne de tam olarak anlaşılabilmiştir.
Biz de yarım kalmış bilgilerimizin üzerine daha ne ilave edebilirsek kârdır diyerek yola çıktık. Eh! “Niyet hayır, akıbet hayır.”
Bu gezi sonunda gerçekten söylenecek ve yazılacak şeyler olacaktır. Herkes Koca Yusuf’tan nasibi kadarını alıp dönecektir.
Bu sırdan bir gezi olmayacaktır. Ardından neler vücuda gelecek hep beraber göreceğiz. Belki de yeni bir Yunus Emre Belgeseli, yeni yazılar, yeni bilgiler ve yeni eserler gün yüzüne çıkacaktır.
Kısaca herkes neyi umuyorsa belki o olacaktır. Kul gaybı bilemez. Ancak bilgi ve tecrübelerinden dolayı tahminleri olabilir. Tabii bu tahminlerin doğru çıkacağı anlamına gelmez. Biz de umuyoruz ki Yunus’un himmeti bizimle olsun.
Ne demiştik yukarıda:
“Niyet hayır, akıbet hayır.”
Gezimiz hayırlı olsun.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.