Bu Partiler Ne Yapıyor?

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Aslına bakarsanız adı sadece yerel seçim ama çıkardığı gürültüye bakarsanız Dünya yönetimi seçimi gibi adalet, ehliyet, liyakat yok. Partiye, partiliye, seçmene, adaya velhasıl insana saygı hiç yok. Siyasi partilerin temel amacı insana hizmet olsa da artık psikolojik işkence kurumu haline gelmişler, al birini vur ötekine.

Belediye başkanı seçilecekse; bu işi yapabilecek vizyon ve misyon sahibi olup bilgi birikimi, tecrübesi yeterli kişi ya da kişiler siyasi görüşlerine göre istedikleri partiden aday adayı olurlar. Partiler de bu kişileri o şehrin maliklerine hangisini aday yapalım diye sorar. Bu basit önseçimden sonra her parti kendi adayını belirler ve propaganda döneminden sonra seçime gidilir. Seçmenler ise parti gözetmeksizin hangi adayın şehre daha iyi hizmet edeceğine karar verip bir kişiyi belediye başkanı olarak seçer. Normalde olması gereken budur ama artık mesele öyle bir hal aldı ki Dünya’nın en iyi sosyolog, psikolog, matematik, fizik uzmanları bir araya gelsin olanların, yaşananların izahını yapamaz.

Her şey rezalet, her taraf kepazelik. Ben milliyetçi muhafazakar bir adamım. Partim diyor ki “sen Dünya görüşünü unut git şu sosyalist adama oy ver” öbür tarafta bir başka parti Sosyal Demokratım diyen adama “sen git şu muhafazakar adaya oy ver” diyor. Bu partilerin hepsi de adaletten insana saygıdan, demokrasiden söz ediyor yani resmen hepsi de bizimle dalga geçiyor.

Partiler ittifak yapıyorlar. Yahu yerel seçimlerde ittifak da ne oluyor? Herkes kendi adayını adilce seçip bizlere sunsun. Biz de vatandaş olarak en iyisini seçelim. Gerekiyorsa da ittifakı biz yapalım. Siz neyin pazarlığını, neyin ittifakını yapıyorsunuz? Kaldı ki vatandaşın bu dayatmalara itibar edeceğini önceden nasıl biliyorsunuz?

Bırakın Türkiye genelini, siz sadece Ordu ve Ünye’deki aday adayları, ittifak, listeler, temayül gibi olayları bugüne kadar yaşananları gözünüzde canlandırın ve siyasi partiler bize hangi gözle bakıyor anlayın. Bütün bu gelişmelerin mutlaka bir bedeli olacaktır. Kuşkum yok ama işin ne kadar zıvanadan çıktığını anlatmaya çalışıyorum.

Bir çift sözüm de siyasi tartışmalar yüzünden birbirini kıran, gücendiren kişilere… Siyasi partilerin sizi sürüklediği bu acımasız tuzaklara sakın düşmeyin. Yine Ünye’den örnek vereyim; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde meydana gelen otobüsün üzerinden sevgili Cemal Enginyurt ve Ertuğrul Günay el kaldırdılar. Biz birlikteyiz dediler. Mucizeden öte bir şeydi. Şimdi o insanlar ve partiler kiminle beraber.

Daha fazla yazmaya gerek duymuyorum. Anlayan anlamıştır. Anlamayan acımaya muhtaçtır…

Kalın Sağlıcakla