Yayınlanma Tarihi: 22 Temmuz 2016 — okunma
Ben yazımı haftalık yazdığım için inanın nereden başlatmam konusunda inanın uzun süre karar veremedim. Darbe yapmaya kalkışanların çamura saplanmasının yanında, eyleme muhatap olanların hataları da yıllarca konuşulacak, belki de ders kitaplarında okutulacaktır. İncirlik üssündeki personele izin vermek, bazı mekanize birliklerde hareketlenme MİT’in dikkatine takılmayaydı bugün yazı yazmama gerek kalmayacaktı.
Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay ve Ordu komutanlarının çevresi kuşatılmış, yıllardır kontrol altındalar, hatta Genelkurmay’da darbe karşıtı alınan kararları birlikle ulaştıracak olanlarda adamların ellerinde, bu nasıl bir devlet yapılanması? Geçmiş hakkında ahkam kesmek kolay, hadi olanlara çizik atalım, peki şimdi ne olacak? Askeri cenahta ve kamuda açığa alınanların boşluğu nasıl doldurulacak, stratejik görev yapanlar pilotlar, yazılımcılar, istihbaratçılar nasıl telafi edilecek, daha bitmedi. Asker ve kamuda bu tasfiyeler devam ederken bunlara iletişimciler, internet gazetecileri, sivil toplum kuruluşlarından kişiler ve en önemlisi ekonomik finansörler, şirketler devreye girecek onlarda tasfiyeler olacak ve bütün bu işler ne kadar zamanda olacak.
Bir önemli meselede, bu kovulan, atılan, tasfiye edilen personelin yerine, tutuklanan personel yerine kimler nasıl ve hangi kriterlere göre ise alınacak, bu ne kadar zamanda olacak, ileride bunların itiraz süreci olacak mı, tazminat hakkı doğacak mı? Soru işaretleri bitecek gibi değil. Hararetin ve hırsın tavan yaptığı bugünlerde gündem de çok önemli bir konu daha var, idam cezası geri gelsin. Sonunda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, hayır idam cezası asla geri gelmesin, bunun yerine cezaların şiddeti değişsin diyorum. Halkın duygularını ifade eden birkaç örnek vereyim. Darbecilerin eylemlerini gördük içlerinde, bir değil birkaç idamı hak edenler var. Sadece darbeciler değil birkaç kez idamı hak eden teröristler var, yüzlerce binlerce insanın canına kast etmiş caniler var, bir örnek daha vereyim, 10 yaşında erkek çocuğuna tecavüz ediyor sonra kafasını taşla ezip dereye atıyor, paşa paşa yatıyor bunun gibi cinsel suçlara sahip canilerde var. Seri katillerde var, bu adamların hepsi de idamı hak ediyor ve bu örneklerden sonra d aynı şeyi söylüyorum idam cezası tartışmaya açık ve çok riskli bir karardır, ben neden karşı olduğumun bir başka yazımda gene yazacağım.
Sonuç olarak ben bu vatanın bir ferdi olarak, son yaşanan olaylardan sonra Türkiye’ye bu acı günleri yaşatan asker elbiseli içindeki teröristlere, onlara yardım edenlere, akıl verenlere ve destekleyenlere lanet ediyorum. Onlara karşı direnen, canını veren Asker, Polis, STK ve sivillere sevgiler sunuyor, hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum, ölenlere rahmet yaralılara şifalar diliyorum. Bu ülke bu badireyi de atlatır. Allah bu millete bugünleri bir daha yaşatmasın diyorum.
Sağlıcakla Kalın…