FECİR YÜKLÜ ATLAR GEÇTİ İÇİMİZDEN

Ertan ALP alpertan2006@hotmail.com

“şiirin zarif çocuklarına…”

alnında, bir mızrak boyu sökün etti şafak

alnında, kırmızı atlar koşuyor yürekli bir ukbaya doğru…

cılız bir odada titredi ezana açılmış ışığın yalımında gözleriniz

bebekler uyandı içinizde bebekler masallara doğru

bebekler uyandı içinizde cennetin anne kokusu sokakta

bebekler uyandı içinizde bir annenin şafak yüklü sütlerine

güneş kutlu sözlerini bir bir dikerken bulut yüklü atların yelelerine

gündüzler uyandı alnındaki Allah izinden açtı kırmızı çiçekler

ellerimizde,o temiz ve Kur’an kokan ellerimizde

kırmızı atlar koşuyor bir ağacın içinden ukbaya doğru…

yeşil minarelerin gökyüzüne fısıldadığı bir diriliş vardır

beslediği kuşların sesinde yeşil minarelerin Peygamber yüklü kırmızı gülleri

dağları birer birer yaran derin bir gürültüde akar damarlarımız

dağları birer birer destana boğan yağmurlar yağar karanfil topraklarımıza

gerektiğinde dalgaları kendine yoldaş bilip

gerektiğinde ilahi vezninde şarkılar söyletip uzun nehirlere

gerektiğinde tuba ağaçlarına rahmetler söyletip

filistin’de cılızca dalgalanan bir bayrağı fecre dikeceğiz kardeşim

yeşil minarelerin kitaplara yazdığı bir diriliş vardır

gerektiğinde ceylanların göz yaşından alarak merhametin kokusunu

kudüs’te çelik külçelere sevgi tohumları saçacağız kardeşim

yüreklerimizde,put yüklü şehirleri deviren yüreklerimizde

kırmızı atlar koşuyor yıkıntılar arasından insanlığa doğru…

soğuk duvarların içinde yankılandı toprağı dirilten o sonsuz güneş

anneler uyandı masallara şefkat yükleyen anneler

anneler uyandı gittikçe genişledi nefesi sabaha uyanan rüzgarların

anneler uyandı ve sımsıcak bir ekmeğe düştü yoksul bir çocuğun gözleri

anneler uyandı ve uyandı babaların göğsünde dirilişin mor yüklü ateşi

sen,dişlileri yönetirken zaman mermerlerin katılığında

alemi donatan adalet yüklü yıldızları okuyacaksın ilk dersinde

sen,altın külçeleri gibi yığılırken bankaların sokaklarında kardeşlerinin alın teri

alemi süsleyen takva antları içeceksin ilk dersinde

sen,beton yıkıntıları arasında bir isyan marşı söylerken Mekke’nin çiçekleri

alemi kuşatan nur kokulu ağaçlar sulayacaksın ilk dersinde

alnında, bir mızrak boyu sökün etti şafağın ucundan beliren o kardeşçe aydınlık

alnında, kırmızı atlar koşuyor mavi yürekli bir ukbaya doğru…

Mayıs,2015