son haberler

Kaos Günlükleri-5

Yayınlanma Tarihi: 30 Mayıs 2015 okunma

Ertan ALP alpertan2006@hotmail.com

XXVI.

Etrafımızdaki insani yığında derinlik aramak,beynimizi neredeyse donduran günlük kısır döngünün arasında iğneyle şiir kazmanın ötesine geçiyor bazen.Girift ve paradoks olanın egemenliğinde “söylesem çaresi yok,sussam gönül razı değil” mantığına bürünen bir çekinceler ve korku algısı günden güne yavan tablolar oluşturuyor.Malum,bayrak ve slogan particiliği ne kadar sığ ve bağımlı bakış açısını yansıtıyorsa bu durumu genele vurduğumuzda insanların oluşturduğu algı çemberinde küçük partlar halinde download edilen özlerimiz de sığlıkta boğuluyor.Mungan’ın dediği gibi “ya içindesin çemberin ya da içinde yer alacaksın” seçimlemesi bile ikiden öte sığlığı çağrıştırmıyor mu?Şiir kalıpları seçmede bireyi özgür mi bırakacak yoksa kalıpların dışında nice seçimler mi yaratacak?Aklıma hemen Fuat Çiftçi’den “eleştirel bir günlük” geliyor:“Şiir,derinliklerinin görülmesini ister ve bunu imgelerle anımsatır.Şiir olmasa hazlar kururdu.”

Günlük kısır ve fotokopi magazin uyuşturuculardan zaman bulup bakış,bilgi,algı derinliği ile estetik derinlik kazanamayan haklın adına FAİZSİZ BANKACILIK denir.

XXVII.

Aşk kaos yaratır bazen.Çünkü devrime ihtiyacı vardır yeni bir yürek için.Bayrağı senin gözlerin,marşı dudaklarında çocuk türküsü.“Aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir.”

XXVIII.

MEDLİ ELİF KADAR İNSAN VEZNİ

1.Her şey bir Elif miktarı nefes alıyor şiiri vezne uydurup

2.Sen üç yaşta insanın veznesinden sıyrılan anne kuşlarının sevgi veznindeki diğer adısın.Sevginin ve Elif’in hakkı üçtür.Çocuk dilinde Allah kıskanmasın.

3.Üç, sensizlik çok güç olurdu. Şimdi bazen bu kadar kalp bu kadar Elif’i sığdıramıyor gazele amma,güzele ancak dosdoğru incelik yaraşır.

XXIX.

Bütün siyasi ve ekonomik rantçıların,ikbal peşinde koşan etekçilerin,insanı aldatan küçük ufukluların suratına şiir vurulur:”Ölçü,insanda görünmektir.”

XXX.

MEDLİ ELİF KADAR İNSAN VEZNİ-2

1.Küresel yalnızlık uzaklaştırıyor senin bendeki masal uzunluğunu

2.Anlamların ötesinde sadece plastik imgeler var.

3.Üç yaş sana sanal resimler taşıyor,adımlarını gölgede gizle karanlık vezinler çekmez şiiri…

XXXI.

Fuat Çiftçi’den Karşı Gözetim-Eleştirel Günlükler(4)’ten:

180.İçinde yaşadığın edebi hastane,yıkıntılar altında kalmış ve ağır yaralı bir sürü kitabın arasında.

(İnsanlığın kaleleri bir bir çökerken şiir edebi hastanede.Farklı okumalar sunan bu cümlenin altından kalkmak için büyük bir sarsıntıya ihtiyacım var.Şiir de zaten bu sarsıntının peşinden gelen dalgalar yumağı değil mi.Yıkıntılar altında kalan şiir kitaplarına acele sömürü ve vahşet kokmayan,gölgelerden çekilmiş imgeler aranıyor.Kan vermek isteyenlerin kendisine başvurması yaralı olur.)

XXXII.

Fuat Çiftçi’den Karşı Gözetim-Eleştirel Günlükler(4)’ten:

125.Fotoğrafın tasarlanmış anlamları ardında imge sadece savdır;şiir tasarlanamaz,kurumsal,maddeci kullanımın uzağında,nesneleri asla transkripsiyon yoluyla kaydetmez.ŞİİR,YOKSUL SEMTLERE AİTTİR!(Buna küçük İskender yanıt verse kabalık etmiş olur muyum acaba?

“İnsan kavgasıyla uzun ve mutlu yaşar

Kelebeklerin ömrü hepimize yeter zaten“(Ali kitabından)

XXXIII.

Şiirsel bir kaos önerisi aşağıdaki gibidir:

LİRİK SERSERİ:Ahmet Arif gibi ücret mukabili ama etkili ve garantili aşk mektupları yazan aşk sızısına denir.(“Gelgelelim, yıllar sonra ortaya çıkan,belki de yazdığı en güzel aşk mektupları “etkili” olmuş ama “garantili” olamamış,onu Leyla Erbil ile ortak bir hayat çizgisinde buluşturmaya yetmemiş.“(Tahir ABACI)

XXXIV.

Evinizin en nadide köşesine şiir önerisi.Lütfen durup her beraber okuyun ve uzunca sarılın birbirinize.Biz sarıldık, şiir de bize sarıldı:

“Kimse kimseye bağırmasın yapmasın bunu kimse kimseye

Babam anneme bağırmasın annem bana bağırmasın

Ben kuşa bağırmayayım kimse kimseye bağırmasın

Allah’ı rüyamda gördüm ben valla bak çok ışıklıydı

Uyandım sonra dedim baba anneme bağırma

Ben Allah’ı gördüm rüyamda bana hiç bağırmadı

Bir sürü bira içmiştim oysa yine de bana bağırmadı

Ali Hasan’la Hüseyin’e hiç bağırmamıştır kesin

Peygamber hiç bağırmamıştır kesin çocuklarına

Kimse kimseye bağırmasın yapmasın bunu kimse kimseye

Kulaklarım ağrıyor kulaklarım ağrıyor kulaklarım ağrıyor

Kimse kimseye bağırmasın ben kimseye bağırmayayım

Bağırmak tedavülden kalksın..”(Ali Lidar)

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Gökhan Akçiçek’in “Patiska”sından Gül Uğultuları-5

24 Şubat 2017 okunma
XXIII.Patiska,bir babanın daha sonra uçup gitmiş bir öpücüğünün tende uyumasıdır. Baba,ömrün yitiği ise anne bu yitiğin ömür mersiyesidir.Bütün yitikler bir güzü çağrıştırır şaire.Baba giderse sözcüklerin omurgası düşer,giden anne ise eğer... Devamını Oku

Gökhan Akçiçek’in “Patiska”Sından Gül Uğultuları-4

3 Şubat 2017 okunma
XXI.Patiska,bir aile fotoğrafında kardeşini yitiren şiirdir. Akçiçek,kardeş sevgisini varlığının oluşturduğu şiirsel gömleği şiirlerine giydiren ender şairlerdendir.Acıyı şiirin ontolojik sorunlarından ve gerçekliklerinden biri haline getiren... Devamını Oku

Gökhan Akçiçek’in “Patiska”Sından Gül Uğultuları-3

30 Ocak 2017 okunma
XVII.Patiska,yitirdiklerimizin aynasında varlığımıza varlık katan geçmişin anne ve kardeş yüzüdür. Aslında o tükenmez “Şairin hayatı şiire dahil.” sözünün en gerçekçi imgelerinden birini oluşturur Akçiçek.Geçmişin tortusu,kendi... Devamını Oku

GÖKHAN AKÇİÇEK’İN “PATİSKA”SINDAN GÜL UĞULTULARI-2

20 Ocak 2017 okunma
XI.Patiska,doğayı anlamaya çağıran bir şairin gül uğultusundaki dildir. Uğultu belirsiz ve gizemlidir.Yaşanılan gerçekliği tam olarak anlamlandıramamamın yarım sesidir.Onun şiirinde bazen insanlar da uğultuludur.İçimizde edindikleri yer,öznenin... Devamını Oku

GÖKHAN AKÇİÇEK’İN “PATİSKA”SINDAN GÜL UĞULTULARI

13 Ocak 2017 okunma
I.Patiska,sevgilinin “saçlarına dadanan kırlangıç sürüsü”dür. Anıların bireyin iç dünyasında oluşturduğu dinginlik hali…Sevgilinin yaşamı,zamanı ve mekanı güzelleştirme şarkısı…Tematik anlamda yaşadığı ve şiirinin iç... Devamını Oku

ÇOCUKLAR KANAMASIN ALLAH’IM…!

30 Aralık 2016 okunma
Hangi kandan olup olmadığınız kana yüklediğiniz değerlerle doğru orantılıdır… kan ağlamak kan akıtmak kan akmak kan alacak damarı bilmek kan başına çıkmak kan beynine sıçramak kan boğmak kan çekmek kan çıkmak kan dere gibi akmak kan gelmek kan... Devamını Oku

Gençliğin Şiir Algısı Bağlamında Hızla Kana Karışan Bir Seçki:”Gece Uçuşları”-2

30 Kasım 2016 okunma
İshak Reyna, çağdaş şiirin birikimlerini gençler için toplumsallaştırmaya çalışırken özellikle zamanının büyük bir bölümünü okul tipi öğrenme süreçlerinde geçiren gençlerimizin okulda edinemedikleri şiir okuma ve şiir kültürü edinme... Devamını Oku

GENÇLİĞİN ŞİİR ALGISI BAĞLAMINDA HIZLA KANA KARIŞAN BİR SEÇKİ:”GECE UÇUŞLARI”

28 Ekim 2016 okunma
Modern tüketim toplumlarının en gizli öznesi günümüz gençliğinin farklı toplumsal sınıflarda oluşturduğu kültür algısı şiiri nerede konumlandırıyor?Eğer kültürel bağlamda bir post-modernizmden bahsedilecekse modern bireyini dahi bir sanat algısı ve... Devamını Oku

Bakış Dışı

14 Ekim 2016 okunma
tek göz gerçekleri görürü iki göz yalanları bir gözümü çıkardım rüyaya dalmak için ölürken bir gözümü ekledim sancılı yüreğime başka gözler de düştü oradan buradan gözlerimin içine göz okyanus,göz uzak denizleri sessizliğimizin en çok seni... Devamını Oku

Şiir Günlüklerinden-27

7 Ekim 2016 okunma
Temiz Sığınak “Gidin ölüme dek şiirler okuyun.Çünkü temiz kalacağınız başka bir olanağınız yok.”(Şükrü Erbaş) “Şiir Bizde Olandır…” Bugün okula yeni başlayan 9. sınıf öğrencilerine Behçet Necatigil’in... Devamını Oku