Liderler Yolda

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Dünya’ya yön veren liderlerin durumu her zamankinden zor bir durum. Fransa, Almanya, gibi Avrupa ülkelerin liderleri Amerika, Rusya ve Kore krizinden dolayı Çin liderleri hepside kendine has sorunlardan dolayı huzursuz durumdalar.

Türkiye’de de bu durumdan direk etkilenen bir ülke olarak referandum sürecini atlatmış olması elini çok güçlendiriyor, bu hengamede partiye geçiş sürecini tamamladıktan sonra sayın ERDOĞAN çok rahat pozisyonda olacaktır. Buna karşılık iç siyasetteki liderlerimizde huzursuz ve sıkılgandır. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli parti içindeki muhalefetin hedefi durumundalar. 2017 yılı siyasi olarak çok hareketli ve sıcak günler yaşayacaktır.

Biz kendi durumumuza göz atacak olursak, ABD ve Rus ya tabiki süper güçlerdir ama Türkiye’nin yapacaklarından tereddüt ettikleri için Suriye sınırında hepsi bir başka köşede YPG, PYD militanları ile devriye gezip nöbet tutuyorlar, hadi Rusya’yı anladıkta ABD bizim dostumuz, müttefikimiz, NATO ortağımıza ve hatta stratejik ortağımız gelinen duruma bakın. Hep söylerim Türkiye’nin dünyada iki dost ülkesi var. 1. Pakistan 2. Azerbaycan gerisi hikaye… Öyleyse daha öncede yazdım Avrupa, Rusya, İsrail ve ABD ile çelişir durumda görünsekte dostluklardan değil karşılıklı menfaatlerden dolayı yumuşama süreci başlayacaktır, uluslar arası çeşitli formüller üretilme yoluna gidilecektir. Bugün olumsuz şartlarda görünmemizin bir nedenin liderlerin huzursuz olduğuna bağlamıştım, Merkel Eylül’de kendini sağlama alsa Türkiye’ye karşı söylemleri de çok farklı olur bundan şüpheniz olmasın, Merkel örneği farklı sebepler taşısalar da diğer liderler içinde geçerlidir.

Dış siyaset kendi noktasını çizmeye çalışırken bizim biran önce uyum yasalarını çıkarıp başta ekonomi olmak üzere yaşadığımız sorunlara çareler üretmeliyiz. Ekonomiden sonraki en büyük sorunumuz bana göre tarım sektörüdür. Bugün kendi topraklarımızda üretebileceğimiz birçok tarımsal ürünü tutup dışarıdan ithal ediyorsak orada durup kendimizi yeniden gözden geçirmeliyiz, tarımda güçlü olmak kendini doyurmaktan ziyade kente göçünde engelleyeceği için istihdam açısından rahatlık sağlayacak büyük şehirlerin yükünüde hafifletecektir.

Yarının savaşları organik gıda ve temiz su için olacağına göre, bugünün savaşı olan enerji konusuna kilitlenip yarına yatırım yapmayı ihmal etmek gelecek nesile yapılan en büyük ihanet olur. İşlenecek arazi, su kaynakları ve çalışacak genç nüfus varken tarımda sorun yaşamak biraz abesle iştigaldir.

Sağlıcakla Kalın.