son haberler

Ordu Kaymakamı Mehmed Ali Efendi – I

Yayınlanma Tarihi: 22 Haziran 2018 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Ünye’de Karantina ve Tahaffuzhane” konu başlıklı makale dizimizi hazırlarken Çambaşı’nda da iki tahaffuzhane olması bizi Osmanlı Arşivi Uzmanı Adnan YILDIZ Bey’in “Çambaşı Rüştiyesi ve Tahaffuzhanesi1 adlı makalesine; makalede söz konusu edilen ve tahaffuzhanede kontrol edilmeden yaylaya salındığı iddia edilen koyunlar bahsi bizi Araştırmacı – Yazar Naim GÜNEY’in “Kaymakam Mehmet Ali Bey’i Tanır mısınız? (1891 – 1895)2başlıklı köşe yazısına; H. 1307 (M. 1889) ve H. 1308 (M. 1890) tarihlerinde Ünye’de Kaymakamlık yapanMehmed Ali Bey de Osmanlı Arşivi belgelerinin transkribe edilip bloğunda yayınlamasıyla kültürümüzün günümüze ve geleceğe aktarılmasına katkı sağlayan ve yayımlanmış birçok eseri bulunan Araştırmacı, Yazar, NahhatMurat Dursun TOSUN Bey’in “Ordu Kaymakamı Lazistan Hanedanından Mehmet Ali Bey3 adlı çalışma ve transkripsiyonlarına yönlenmeme vesile oldu.

AkabindeSayın Murat Dursun TOSUN Bey’in konu hakkında derlediği ve çevriyazısını (transkripsiyonunu) sağladığı 17 adet Osmanlıca belgeyi de içeren bir makale dizisini diğer yazarlarımızınçalışmalarından da istifadeyle tetkiklerinize sunuyorum.

Ordu’ya 60 km mesafedeki Çambaşı, geçmişteki konumu itibariyle değerlendirildiğinde sadece bir yayla değil aynı zamanda Ordu’nun 1900’lü yılların başına kadar yazlık kaza merkezi olmuş bir yeridir. Böyle bir durumun gerekçesi ise Ordu’nun kışlık merkezi olan bugünkü yerinin o yıllarda yaz aylarında sivrisinekler kaynaklı sıtma hastalığı, nem vs. dolayısıyla yaşanamaz halde oluşuydu. Giresun, Trabzon, Rize’nin de o yıllardaki durumu bu bakımından Ordu’dan pek farklı değildi. Ama sadece Ordulular şehir merkezlerini yazlık ve kışlık hale getirmişlerdi.1

O yıllarda yaz aylarında aynı zamanda önemli bir ticaret merkezi de olan ÇambaşıYaylası’nın nüfusu Ordu’nun kışlık merkezinden daha fazla oluyordu. Belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla 1900’lü yılların başında yaylanın nüfusu civar vilâyetlerden gelenlerle birlikte 40 bini bulmaktaydı. Hükûmet binaları, okullar vs. hep yazlık ve kışlık olarak ikişer tane olmak zorundaydı.1

Cisr-i Sugur ve Ordu Kaymakamları Şahap Bey ile Mehmed Ali Efendi’ninÇambaşı kasabasında bir mekteb-i ibtidaî(ilkokul) ile bir tekke inşâ ettirmesinden dolayı taltif edildiklerine dair 1891 tarihli belgede şunlar yazılıdır[BOA Fon Kodu: DH. MKT. Dosya No.: 1881, Gömlek No. 110, Tarihi: 20 (Ra) Rebiü’l-evvel 1309 (24 Ekim 1891)]:

Hû – Trabzon Vilâyet-i Âliyyesine[Fî 20 Rebiü’l-evvel Sene (1)309 ve 12 Teşrin-i evvel Sene (1)307 (24 Ekim 1891)] – Ordu kazası kaim-makamı Mehmed Ali Efendi’nin kâffe-i masarifi tarafından tesviye olunmak üzere Çambaşı kasabasında müceddeden(yeni baştan) bir babmekteb-i ibtidaî(ilkokul) ile bir tekke inşâetdirmesinden ve umur-ı me’muresince hin-i hizmeti müşahade olunmasından naşi mükâfaten üçüncü rütbeden nişân-ı âli-i Osmanî itasıyla taltifi hususuna bi’l-istizan irade-i seniyye-i cenâb-ı padişâhî müteallik ve şeref-sudur buyurularak icabı (icra) kılınmış olmağla ol-babda. (Not: Bu belge aynı zamanda Halep vilâyetine de gönderilmiş olduğundan Mehmed Ali Efendi’ye ait olan kısmı bir bütün olarak okunmuştur.)3

‘TheJournal of OttomanStudies XIII’ adlı eserin 205. sayfasında şu bilgiler vardır: “Ordu Kazası KaimmakamıMehmed Ali Rıza Efendi; Lazistanhânedânından (Curdan-zâde) Hasan Bey’in oğlu, 1267 (M. 1850/51) doğumlu.”Birinci cild ittihaz edilen bu dosyada biyografileri bulunan şahısların isimleri, doğum tarihleri ve baba adları ile bulundukları memuriyet ve memuriyet mahalleri, araştırıcıların dikkatine sunulmak üzere bir liste. halinde alınmıştır: 91 adet biyografik künyenin dışında, 90 numaralı sırada kayıtlı Ordu Kazası Kaymakamı Mehmed Ali Rıza Bey‘in, Ordu’da Padişah adına inşâ ettirdiği Hamidiye Câmii’nin ve meşrutasının resimleri ile memur ve halkın yardımıyla yaptırılan kız-erkek ibtidaî mektebinin resimleri bulunmaktadır. Ayrıca Ordu Hükûmet Konağı ile Ordu’da bulunan Kadirî ve Rufaî tarikatlarına mahsus tekkelerin resimleri yer almaktadır.(Kaynak: Osmanlı Araştırmaları XIII, Neşir Heyeti: H. İNALCIK, N. G., H.W.L., İ.E., K.K., İst., 1993)

  1. 1309 (M. 1891) yılında Tirebolu kaza idarecileri arasında Kaymakam Mehmed Ali Efendi’nin de adı geçmektedir (Tirebolu Tarihi – Faruk SÜMER, 1992, sh. 158).Tirebolu’da 1891 yılında yıkılmaya yüz tutan Rüşdiye Mektebi binasının yeniden yapılması gündeme geldi. 15 Ağustos 1891 tarihli bir yazıdan anlaşıldığına göre bu konu için Trabzon Valisi Sırrı Paşa Tirebolu’ya gelerek incelemelerde bulundu. Bunun üzerine bir bölümü Rüşdiye Mektebi, bir bölümü İbtida Mektebi olarak kullanılmak üzere eşraf ve halkın 400 lira kadar yardımıyla genişletilerek yeniden bina inşâ edildi. 400 lira olan inşâ masrafının 284,5 lirası “maarifin önemini” takdir eden hali-vakti yerinde/eşraf/ahali tarafından bir şevk ve arzu ile iki günde toplandı. Kaymakam Mehmed Ali Efendi, 3 lira yardımda bulundu. [Kaynak: Ayhan YÜKSEL – Tirebolu Rüşdiye Mektebi’ne Yardım Yapanlar (1891), Giresun Işık Gazete, 07.04.2018].

1891 yılında Ordu’ya kaymakam (kaim-makam) olarak tâyin olunan Mehmed Ali Efendi, “mütemâyiz” (Osmanlılarda, saniye ile ûlâ arasında ve askerlikteki albay aşamasına denk bir sivil aşama)rütbesine haizümerâ idi. Mehmed Ali Efendi,Hopa’nın Cordanzâde ailesine mensuptu. Ordu halkı tarafından dindarlığı ve çalışkanlığı ile tanınan Mehmed Ali Efendi,ayrıca “Hacı Kaymakam” lâkabıyla da anılıyor ve seviliyordu. O zamanki kaymakamlık makamı olarak eski Tapu-Nüfus Müdürlüğü binası kullanılıyordu.2

Kaymakamlığın yakın çevresinde câmi yoktu. Kaymakamlıkta çalışan memurlar ve Saray Mahallesi’nde yaşayanlar için yakında bir câmi olmamasının eksikliğini fark eden Mehmed Ali Efendi,Hükûmet Caddesi üzerinde bulunan ‘Hamidiye Câmii’nininşâsını büyük emek ve gayretler ile kısa zamanda tamamlamıştı. Bu hayrlı câmi hizmetinden dolayı da câmiye,yapıldığı ilk yıllarda halk arasında “Hacı Kaymakam Câmii“adı verilmişti.2

O dönemin padişahı olan Sultan II. Abdülhamid’in adına uygun olarak “Hamidiye” adı câmiye uygun görülmüştü. Hamidiye Câmii küçüktü ama işlevseldi, sempatikti. Küçük de olsa Ordu kasabasına ait bir mahallenin ve devlet görevlilerinin ibadet ihtiyacını karşılamaya yetiyordu.2

Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden edindiğimiz bilgiye göre Kaymakam Mehmed Ali Efendi, Hamidiye Câmii’nin bir fotoğrafını çektirip,arkasında yazılı bir notla İstanbul’daki hükûmete de yollamıştı. Yollanan fotoğrafın arkasındaki Osmanlıca yazılı notta “Saye-i diyanet-vaye-i cenâb-ı padişâhide Ordu kaim-makamı Lazistan hanedanından saadetlüMehmed Ali Beğ Efendi’nin kise-i hamiyetinden Ordu kasabasında nam-ı nami-i cenâb-ı padişâhiyemensubenmaa-akar(gelir getiren müştemilâtıyla beraber)müceddeden(yeni baştan)inşâ ve ikmal etdirdiği câmi-i şerifin resmidir.”diye bahsedilmektedir.Fî 3 Mart Sene (1)309 (1 Nisan 1893)2-3

Ordu kasabasında inşâ olunan câminin Hamidiye diye isimlendirilmesine ve üzerine padişahın tuğrasının nakşedilmesine izin talep edildiğine dair belgenin [BOA Fon Kodu: DH. MKT. Dosya No.: 1903, Gömlek No.: 47, Tarihi: 18 (Ca) Cemaziye’levvel Sene 1309 (20 Aralık 1891)] çevriyazısı şöyledir: Huzur-ı Âli-i Hazret-i Sadaret-penahiye – Fi 18 Cemaziye’l-evvel Sene (1)309 ve fi 8 Kanun-i-evvel Sene (1)307 (20 Ekim 1891) / Ordu kasabasında hükûmet konağı pişgâhında(bitişiğinde) kendi kise-i hamiyetinden inşâ ve ikmal etdirmiş olduğu kârgir ve minarelü bir bab câmi-i şerifin nam-ı nami-i hazret-i padişahiye nisbetleHamidiye tesmiyesi (isimlendirilmesi) ve tehiyye edilen (hazırlanan)münasib mahallinde teberrüken (bereket vesilesi olarak)tuğrâ-yıgarrâ-yı hümayunun vaz’ı hususuna müsaade-i seniyye-i hazret-i padişahiden istihsâlimuktezâ-yı dair.(?) Ordu kazası kaim-makamı izzetlüMehmed Ali Efendi tarafından niyaz olunduğuna dair Trabzon vilâyet-i âliyyesindenvarid olan tahrirat melfufuyla maan(ekleriyle birlikte) takdim kılınmış olmağla icra-yı icabı hususunda emr u ferman.3

İki buçuk ay sonra aynı konuda bir başka belgede Ordu Kaymakamı Mehmed Ali Efendi tarafından inşâ ettirilen câmiye padişahın isminin verilmesi ve münasip bir yerine de tuğra konulması talebinin yinelendiği görülmüştür[BOA Fon Kodu: DH. MKT. Dosya No: 1908, Gömlek No: 96, Tarihi: 06 (C) Cemaziye’lahir 1309 (7 Ocak 1892)].3

Trabzon Vilâyet-i Âliyyesine – 6 (C) Cemaziye’l-ahir Sene (1)309 25 Kanun-i-evvel Sene (1)307 (6 Ocak 1892) / Ordu kazası kaim-makamı izzetlüMehmed Ali Efendi’nin inşâ ve ikmal etdirmiş olduğu câmi-i şerifin nam-ı kudsiyyet-ittisam-ı hazret-i hilâfet-penahiye izafetle tesmiyesi (isimlendirilmesi)ve tehiyye olunan (hazırlanan)münasib mahalle tuğrâ-yıgarrâ-yı hümayuncenâb-ı padişâhininvaz’ı hususuna bi’listizân irade-i seniyye-i cenâb-ı tacdâri müteallik ve şeref-sudur buyurulmuş olmakla ol-babda.3 …. Devam edecek

KAYNAKÇA :

1YILDIZ, Adnan – Çambaşı Rüştiyesi ve Tahaffuzhanesi, Ordu Kent Gazetesi, 26 Mayıs 2012.

2GÜNEY, Naim – Kaymakam “Mehmet Ali” Bey’i Tanır mısınız? (1891 – 1895), Ordu Olay Gazetesi, 23.12.2015.

3TOSUN, Murat Dursun – Ordu Kaymakamı Lazistan Hanedanından Mehmet Ali Bey, Alucra’dan Tarihe Bakış https://alucradantarihebakis.wordpress.com/2018/06/09/ordu-kaymakami-lazistan-hanedanindan-mehmet-ali-bey/

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku