son haberler

ORDU’DAN İNSAN MANZARALARINDA ÜNYE

Yayınlanma Tarihi: 9 Haziran 2017 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Eğitimci, sendikacı ve araştırmacı 1958 Ordu doğumlu Coşkun ÖZBUCAK, gazete köşe yazarı olarak yayımladığı röportajlarını “Ordu’dan İnsan Manzaraları1 adı altında bir kitapta toplayarak Ekim 2015’te yayımlamıştı. İçerisinde yer alan dört konu Ünye ile alâkalı olup, köşemizin alabileceği boyutta bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kızıldere: Genel anısı ise bir tarih. Kızıldere olayları. Ünye Radar Üssü’nde görevli İngiliz ve Kanadalı teknisyenler 1972 yılında kaçırılmıştı. Radar teknisyenlerini Tokat’ın Niksar İlçesi Kızıldere Köyü’nde, muhtarın evine götürmüşlerdi. (sh. 121)

“Günaydın Gazetesi’nin muhabiri idim, beni oraya gönderdiler. İftiharla söylüyorum, olay yerine giden ilk 3 gazeteciden biri bendim. Yabancı teknisyenler ve onları kaçıranlar evin içinde öldürülmüşlerdi. Köyde kar vardı, hava kararmıştı, (sh. 121) eve zor – belâ ulaştık. Jandarma Çavuşu fotoğraf çekmemize izin vermiyordu. Bize ‘Şu evin içindeki cesetleri dışarı taşırsanız, ancak o zaman izin veririz’ dedi. Çaresiz cesetleri tek – tek karga – tulumba taşıyıp evin önüne sıraya dizdik (fotoğrafta görülüyor). Fotoğrafları çekip Ankara’nın yolunu tuttum. Ankara’ya girişte otobüsümüz sivil polislerce durduruldu. Polis, otobüsün içine girip, şöyle bir baktı, sonra perişan halimden olsa gerek, doğruca yanıma geldi ve kimlik istedi. Günaydın’ın Basın Kartı’nı gösterdim. Yüzüme şöyle bir baktı ‘Ben sabahtan beri burada kontrol yapıyorum, ilk kez bir gazeteci ile karşılaşıyorum’ dedi. Haberim Günaydın’da en az 6 – 7 fotoğrafla yayımlandı. Günaydın’ın ikinci gazetesi olan GÜN’de de tam sayfa benim fotoğrafım çıktı.” (sh. 122)

Tiyatro Toplumun Aydınlanmasını Sağlar: Tiyatro sanatçısı ve yönetmeni Coşkun ÇETİNALP tiyatronun toplumun aydınlanması için önemli bir araç olduğunu, ayna görevi yaptığını söyledi. (sh. 166)

Ordu tiyatro açısından zengin bir il ancak ilçelerimiz bu konuda zayıf, mağdur. OBKT, Oksijen, ORSEV tiyatro bakımından önemli. Dernek ya da kurumlar da tiyatro yapıyor. Bu konuda zenginlik var. Fatsa’da, Ünye’de var. Bunlar yetersiz. Halkı salonlara çekmekten ziyâde halkın ayağına gitmek gerekir. Bu da ortaoyununu gerektirir. Okul bahçelerinde, kahvehane önünde, köy meydanlarında halkla buluşmak gerekir. (sh. 169 – 170)

İki sene önce Ünye Sanat Tiyatrosu kurulmuştu. Düşünün, iki seneye kadar Ordu’nun en büyük ilçesinde tiyatro yoktu. Yerleşik, özel bir tiyatrosu yoktu. Belediyenin de yoktu. Orada bir tiyatro kıpırdanışı oldu. Ünye, Cihan ÖKSÜZAşkımızın Gemisi’nin yazarı, Hamza ALP ortaklaşa bir girişim başlattılar sonra ve Ünye Sanat Tiyatrosu kuruldu. 19 Mart 2014 tarihinde Muzaffer İZGÜ’nün ‘DUVAR’ adlı oyunu oldu. Muzaffer İZGÜ’den oyunla ilgili izin almak için görüştük. Muzaffer İZGÜ büyüklüğünü gösterdi ve ‘kurumlar dışında kim oyunlarımı oynamak isterse telif hakkı istemiyorum, amatör tiyatrolar eserlerimi kullanabilir’, dedi. Böyle yazarlar çoğalmalı. Bu tutumu nedeniyle kendisine teşekkür ediyorum. (sh. 170)

Ünye’de daha önce skeçler biçiminde küçük küçük tiyatrolar yapılmış. Her şeye gülen seyirciler yaratılmaya çalışılmış. Ünye Sanat Tiyatrosu’nun disiplinli çalışmasına.. geliştiğinde belediye buna duyarsız kalamadı ve kendi Belediye Tiyatrosu’nu kurdu. Ünye Sanat Tiyatrosu’ndaki oyuncularını da kadrosuna aldı. Böylece Ünye’de kalıcı bir tiyatro kuruldu. İlk oyunu da Muzaffer İZGÜ’nün Duvar adlı oyunu oldu. Orada da küçük bir misyonum var. Bulancak’ta da yaptığım çalışma gibi belli bir disipline oturtup onu bir repertuvar yolunu açarak belli bir çizgi içinde yakalatmalarını sağlayacak (sh. 170) duruma gelince onları emin ellere bırakmaya çalışıyoruz. Ünye Belediyesi Tiyatrosu doğru yolda ilerliyor (Ancak 2014 yerel seçimlerinden sonra Ünye Belediyesi tiyatrodan desteğini çekti. Tiyatro bağımsız olarak ayakta kalmaya çalışıyor). 25.03.2015 Ordu hayat Gazetesi (sh. 171)

Coşkun ÇETİNALP kimdir? Ordu Selimiye Mahallesi’nde 1958 yılında doğdu. Lise dahil hep Ordu’da okudu. Üniversiteyi Ankara’da.. üniversiteden atıldı. 1976 yılında tiyatroya başladı ama babası sinema büfesi işlettiği için sanatın içinde büyüdü. OBKT’de başladı ve oradan da emekli oldu. 2003 yılından bu yana da bağımsız tiyatro çalışmaları sürdürüyor. Bulancak, Mersin, Antalya, Hatay belediyelerinin tiyatrosunun kuruluşuna yardımcı oldu. Televizyon dizilerinde rol aldı. Ödül alan İçimdeki Çember filminde rol aldı. (sh. 171)

Siyanüre Yönelik Tepki Gün Gün Büyüyor: 20.03.2015 Cuma Fatsa ve Ünyeliler için önemli bir gündü. Geleceklerini yok edecek olan siyanürle altın ayrıştırması yapacak olan maden şirketine yönelik açtıkları davada bilirkişi ataması yapıldı. Ordu’dan Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Plâtformu üyeleri Gül ERSAN, Ertuğrul Gazi GÖNÜL ve Güngör ATAŞ arkadaşla durakta buluşarak Fatsa’ya hareket ettik. Fatsa’dan bir taksiye binerek direniş çadırına hareket ettik. Yarı yolda jandarma yolu kesmiş kimlik kontrolü yapıyor. İki çadır vardı. Biri sobalı, söyleşilerin de yapıldığı büyük çadır; diğeri de önceden yapılan ve yedekti. Yedek çadır bu kez mutfak görevi yapıyordu. Herkes bir şeylerle uğraşıyordu. En dikkat çeken de iki tabuttu. Biri erkek, diğeri de kadın tabutu… Yol kenarına dizilmiş… Tabutlar “Siyanür ölüm demektir” diyorlar. (sh. 151)

Heyetle birlikte incelemeye katılacaklar belirlendi. Plâtformlardan birer kişi kabul edildi. Gazetecilik yönüm de olduğu için yargıçtan izin alarak heyet dışında alandan fotoğraflar çektim (İncelemede mahkeme salonundaki kurallar geçerliydi). Alan çok genişti. Yargıç, iki tarafı dinledi, bilirkişiler notlarını aldılar; alan gezilerek inceleme tamamlandı. Yöre insanlarının talebi üzerine zarar gören evler de incelendi. Bu incelemeler üzerine heyet raporunu hazırlayarak mahkemeye sunacak. Sonuçta halk, umudunu devam ettiriyor. Bilirkişilerin verilen zararları gördüğüne inanarak kendileri lehine görüş verilmesini umuyorlar. Çadır içinde çiviye asılmış tabelâda ‘Çadır direnişinin 144. günü’ yazıyor. (23 Mart 2015, Ordu Hayat Gazetesi) (sh. 152 – 153)

Siyanür Karşıtı Şenol GÜMÜŞ: Bazı insanlar tarihte önemli kişilikler listesinde yer alır. Benim söz edeceğim kişi bunlardan biri değil ama ‘insan’ özelliğini taşıyan kişiliklerdendi. Şenol GÜMÜŞ, Ünye Erenyurt Koçhisar Mahallesi’nde yaşıyordu. Geçirdiği kalp krizi nedeniyle üç gün hastanede yattıktan sonra vefat etti. 20.08.2015 günü cenazesi kaldırıldı. Yakından tanıdığımız ve sevdiğimiz Şenol GÜMÜŞ Ağabeyimizin cenazesine Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Plâtformu üyeleri olarak Gül ERSAN ve Ertuğrul GÖNÜL’le katıldık. (sh. 193)

Şenol Ağabey’le tanışmam maden sahasına yapılan ve maden alanına girilen ilk yürüyüşte oldu. Hemen o gün kaynaştık. Bizleri bağrına basarak özverili mücadelesini ölene kadar sürdürdü. Her yürüyüşte yer aldı. Yaşadığı köy ile maden sahası karşı karşıya olduğu için her gün büyük yıkımı görüyor ve kahroluyordu. Çok sevdiği topraklar gözünün önünde parça parça yok oluyordu. Bunu da her karşılaşmamızda dile getiriyordu. (sh. 193 – 194)

En son 08 Ağustos 2015 tarihinde jandarmanın tazyikli su, biber gazı ve plâstik mermi kullandığı yürüyüşte birlikte yürüdük. Yürüyüş yolu yokuştu, yorulduğunu ve dinlenerek yürümek istediğini söyledi ve bir süre yavaş yavaş, yine konuşarak; zaman zaman da sloganlara, alkışlara eşlik ederek yürüdük.

Onunla her yürüyüş ve etkinlikte birlikte olduk. O, bizi görünce gözleri ışıldayarak kucaklardı. Sevincini hem sözleriyle hem de gözleriyle belli ederdi. Biz de ona saygımızı hissettirdik… Şenol Ağabey dediğim gibi bir lider değildi ama varlığıyla ‘doğal lider’ özelliğini hissettirirdi. Takım elbisesiz olmazdı. Yürüyüşte de barikatta da şık giyimliydi. ‘Beyefendi’ nitelemesine lâyık bir kişiydi. Şenol GÜMÜŞ Ağabey’le siyanüre karşı yapılan büyük mitingin düzenleme kurulunda da birlikte oldum. Aldığı görevi yapar, her tarafta koştururdu.

Cenazeler, düğünler insanın çevreyle olan ilişkisini yansıtır, denir. Sevgili Şenol GÜMÜŞ kendini o kadar sevdirmiş ki cenazesinde insan seli vardı desek yalan olmaz. Rahat uyu Sevgili Şenol Ağabey, gözün arkada kalmasın! Seni sevenler, siyanürün toprağı zehirlemesine izin vermemeye kararlı… (24.08.2015 – Ordu Hayat gazetesi) (sh. 194)

KAYNAKÇA :

1 ÖZBUCAK, Coşkun – Ordu’dan İnsan Manzaraları (Röportajlar), I. Basım, Ekim 2015, 196 sayfa.

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku