son haberler

Oturun Oturduğunuz Yerde!

Yayınlanma Tarihi: 1 Haziran 2018 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Belki on beş yıldan fazla oturup televizyon seyretmişliğim yoktur. Sadece naklen maç yayınları hariç. Bir de misafirliğe gittiğimde ev sahibi hangi kanalı açmışsa bizde mecburen o kanalı seyretmiş oluyoruz. Gördüğüm odur ki en çok diziler ve magazin programları daha çok tercih ediliyor. Bunda biraz evin hanımının da tercihi etkili oluyor.

Ara sıra da olsa mecburen seyrettiğim bir dizini yüz seksen bilmem kaçıncı bölümü ile üç yüzüncü bölümü arasında pek bir şey kaçırmışlığınız olmuyor. Hani insanın ben bunu nerden hatırlıyorum kabilinden kendine sorduğu soru gibi.

Bu arada dizilerin konuları da üç aşağı beş yukarı aynı. Her ne ise… Bana göre asıl mesele şu: Dizilerde rol alan insanların çoğunun ne işi yaptıkları belli olmadıkları halde hepsinin de evi ve arabası oluşudur. Ev dedikse öyle dört duvar arası değil. Belki kendilerine gösterilme imkânı olsa eski sultanların saraylarından bile cafcaflı. İşin garibi bunların çoğu üniversite öğrencisi rolünde.

Günümüz ekonomisine göre bir ev ve çok kullanılmamış ikinci el otomobilin fiyatı belli. Bu paranın yan yana ne kadar zamanda geleceği de belli. Nasıl oluyor da o kadar öğrenci okullarına özel otomobili ile gidip geliyor. Hem de kendi evinden…

Çok kişi;  kız oğlanla buluşacak mı, şimdi filancanın yalanı anlaşılacak mı,  falanca sence intihar edecek mi, o adamı öldürecek mi sorusunu sorarken; hatta neredeyse müşterek bahis oynayacakken benimde aklıma bunlar takılıyor. Bu kadar parayı nerden buldu da daha askerlik çağı gelmeden ev ve araba sahibi oldu diye.

Belki başkaları üniversiteyi sadece zenginler mi kazanıyor sorusunu sorsa da bu yanlış bir soru olur. Biz gazetelerden çok defa koyun otlatırken ülkede derece yapmış çok kişinin haberini okuduk. Koskoca gazeteler yalan yazacak değil ya… Aynı zamanda bu öğrenciler birden fazla dershaneye giderek derce yapmazlar mı? İki günde bir başka bir dershanenin gayretli öğretmenleri tarafından eğitilmiş olduklarını da gazetelerden öğrenmiş oluyoruz.

Biz dizilere dönelim yine. Dizilerden anladığım şudur ki ülkenin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik hiç problemi yok. Çünkü çok kişi dizilere göre hayatından memnun. Azınlıktaki o mutsuzlar ise kendi suçundan. Mesela diğerlerini beşer, altışar sevgilisi varken onun iki üç tane ancak var. Şimdi bu üzülecek hal değil mi onlar için? Ya her yıl değil de iki yılda bir araba değiştirenlerin acınacak hali. İnsanın içi sızlıyor ama ne çare. Bizde de yok ki yardım edesin.

Hülasa görüntülü basındaki dizilere göre hiçbir problemimiz yok. Durup dururken kimse problem üretmesin. Herkes otursun oturduğu yerde!

Değil mi?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku