son haberler

Puçuklu Sokak

Yayınlanma Tarihi: 21 Aralık 2020 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Puçuklu Tirebolu’nun çok eski yerleşim yerlerinden biri. Şu günlerde geçmişin ihtişamlı günlerini yad ediyor. Keşke hayal ediyor diyebilseydim.

Hayal etmek…

Umut etmek…

Olmasını temenni ettiğimiz şeylere verilen isimlerden. Ama Puçuklu bir daha o günlere dönemez.

1986 yılında tek ettim Tirebolu’yu. Hatıralarımla birlikte. Her günün ayrı bir hikâyesi vardı bende. Çok kişide olduğu gibi.

İlçeden ayrılışımdan 34 yıl sonra tekrar döndüm. Gezdiğim o sokaklarda hatıralarımı tazelemek istedim. Gördüm ki tazelenecek hatıralar kalmamış geriye. Ben yıllarca görmeyi arzu ettiğim mekânları içimde yaşamışım senelerce.

Önce Çatal çeşmeyi seyrettim biraz. O seneler önce şırıl şırıl akan çeşmeyi. Gözleri nemliydi. Yosun bağlamıştı bazı yerlerini. Fazla bakamadım. Yüzümü deniz tarafına döndüm. Sağımda Puçuklu’ya giden yol vardı. Ve o tarafa doğru attım adımlarımı.

Bana Metin Karslı hoca mihmandarlık yapıyordu. Binalar ve ikamet edenleri hakkında bilgiler veriyordu. Veriyordu vermesine de ben seneler öncede kalmıştım bir kere.

Sağımda ve solumda ter edilmiş yapılar vardı. Evler diyemiyorum. Hele haneler hiç diyemiyorum. Çünkü o yapılar seneler önce haneydi. İçerisinde sesler vardı. Analar, babalar, çocuklar… Hatta dedeler nineler bile vardı bazılarında.

İçerisinde gönüller vardı. Sıcacık ve sevgi dolu…

Yaklaşık yarı asrı geçmiş binalar ayaktaydı. Ancak yapıldıkları hallerine benzemiyordu. Bazıları yapılışından 30-40 sene sonra tadilat görmüş. Yetmemiş 10-20 sene sonra bir tadilat daha.

Önce ahşap ve taştan yapılı binalara soğuk betonlar ilave edilmiş. Kiremitlerinin bazıları salınmış üzerine çinko ilave edilmiş. Daha sonra eskiyen kapı ve pencere kenarlıkları PVC denilen ucubeyle sözde yenilenmiş. Karşımıza dünyada olmayan bir yapı tarzı çıkmış. Sonunda da içindekiler terk etmiş önce hane olan yapıyı.

Şöyle bir maziye gittim yürürken sokakta. Yolları bozuktu o zaman ama insanları sağlamdı. Bacaları türerdi kışın. Kalorifer denilen şey resmi binalarda bulunurdu.  Akşam komşulukları olurdu. Birbirlerine sadece bedenlerini değil gönüllerini de misafir ederlerdi.

Çam çırasıyla tutuşturuldu belki sobalar. Gamla demlenmiş çaylar içilirdi.  Odalarında “feşel” çocuklar dolaşırdı. Bazı yerlerden deniz görülürdü. Ön tarafları beton yığınlarıyla kesilmeden önce. Ufukları genişti yani.

Dört tekerli tenekeler yerine belki el arabaları geçerdi sokaklardan.  Sebze ve meyve taşıyan. İnsanı ezmezdi o taşıtlar. Gürültü de yapmazdı. Hatta havayı kirleten egzozları da yoktu.

Az ileride Çatal çeşme vardı. Hani yazımın girişinde bakarken hüzünlendiğim çeşme.  Birinci kattaki katlanır kepenkler ağaçtandı. Yani öyle muhafazalı değildi yani. Kepenkler insanlar zarar vermesin diye değil de bir hayvan falan girmesin içeri diye yapılmıştı. İnsanın insana, insanca davrandığı zamanlardı. Komşu komşudan külünü esirgemezdi.

Metin Karslı hocayla biraz yürüdükten sonra döndük.

İçimde bir sızı vardı…

Aklımda mazi…

Adımlarımı atarken hızlı hızlı, tahribattan kaçıyordum. Her adım sonrası gönlümü geçmişe açıyordum. Keşke hiç dokunulmadan kalsaydı eski haliyle dedim. Demesi kolay. Oradaki insanlar bin bir zahmetle inşa ettikleri hanelerini azami kullanmak istemeli haklarıydı. Bizimki uzaktan gazel okumaktı bir nevi.

Sonra kendimizi sahile attık. Ardımızda kimsenin görmediği gözü yaşlı, gönlü yaslı bir mazi bırakarak.

Bir sızı bırakarak…

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku