son haberler

Saçının Tellerine Takıldı Düştü Gönlüm

Yayınlanma Tarihi: 21 Ocak 2013 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Belki günümüz için geçerli bir yazı değil. Özellikle kırk yaş altının anlamakta güçlük çekeceği cümleler olacaktır. Güçlük cümlenin yapısında değil, anlatılmak istenilen şey için olacaktır.

Günümüzde ‘ben’ merkezli yaşıyoruz. ‘Benim olmayan hiçbir şeyin kıymeti yoktur’ anlayışı bazen ‘benim olmak zorunda’ yiğitliğine dönüşüyor. Hatta bu ‘zorunluluk’ yerine gelmezse bu sefer de ‘kimsenin değildir’ kabadayılığı devreye giriyor.

Sevmek günümüz için geçerli değil…

Siz eğer canlıların üremesi için gerekli faaliyetleri ‘aşk’ ile tanımlarsanız; canlılar âleminin en büyük aşkları ormanlarda yaşandığını göreceksiniz.

Eskiden beraberlikleri ölümler ayırırdı.

Şimdi ise altı aydan sonra çatırdayan evlilikler girdi hayatımıza. Taksim davaları yerini boşanma davalarına bıraktı.

Anlayışsız ve doyumsuz olduk…

İşin başında ‘yandım, yıkıldım’ diye bağırıp çağırırken zaman içinde ‘umduğum gibi olmadı’ ifadeleri durumu izah edemedi aslında.

Mesele anlayışta…

“Balı olan pekmez yemez mi” anlayışı yanlış yerlere götürdü bizi.

Tokken bile aç hissettik kendimizi…

Doyumsuz ve tatmin olmayan bir yapıya büründük. Hep ‘başkaları’ cazip geldi bize. Ancak ‘başkalarının’ bir sınırı yoktu…

Başkaları çoktu…

Başkaları ‘başka’ yerdeydi…

Bizdekiler de ‘başkaydı’ başkalarına göre hâlbuki…

Olsun ‘o’ bizimdi.

Bir Urfa türküsünde şu mısralar neyi anlatıyordu acaba: “Saçının tellerine takıldı düştü gönlüm.”

Şimdi değil saçının teli ‘tamamı’ yetmiyordu bize. Tamamı az geliyordu. Başka ‘tamamlar’ olmalıydı…

Sonra daha başka, daha başka…

Aşklar ormanlarda daha fazlaydı aslında bazılarının anlayışına göre…

Aşk kavramı değişmişti…

Sevgi kaybolmuş, yerini heves almıştı…

Heves ise sahip olmayı gerektiriyordu…

Sahip olunan ‘beden’di…

Her beden, her cisim gibi ilk zamanki özelliğini koruyamıyordu…

Yıllar onun da şeklini değiştiriyor, yıllar onun yerine başkalarını getiriyordu.

Biz geçmişe ‘takılmıyorduk’ sözde…

Akıl ve anlayış hep gözde oluyordu…

Olsun ben yine yazayım. Belki bir anlayan çıkar. Hem de gençlerden.

“Saçının tellerine takıldı düştü gönlüm…”

Gönül bu. Nereye düşeceği belli mi olur?

Soru zamanımız için değildir…

Saçının tellerine…

“Senin zülfün benim telim değil mi?”

Düştü bir kere…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku