son haberler

Sakatlar Haftası ve Bir Senaryo

Yayınlanma Tarihi: 10 Mayıs 2017 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Henüz iki yıllık evliydiler, adam 27 eşi ise 23 yaşındaydı,  bir yaşındaki kızları Büşra,  aracın arka koltuğunda, kendine özel emniyet kemerli koltuğuyla gülücükler saçıyordu. Bayram günü İstanbul’dan yola çıkmışlar,  büyüklerin ellerinden öpecekleri ana ulaşmak için heyecanla yol alıyorlardı, taki Amasya sınırlarına girene kadar,  kendilerinden çok daha hızlı gelen araç sollama yaptıktan sonra direksiyonu aniden sağ tarafa kırıldığında,  adamın yapacağı tek şey vardı, direksiyonu daha da sağa çevirmek, oda öyle yaptı ama ölçüyü kaçırınca tekrar sola çevirme şansı bulamamış ve aracı maalesef uçuruma yuvarlanmıştı.

Gözlerini açtığında hepside hayattaydı ancak kanlar içindeydiler, polis, ambulans derken acildeki ilk kontroller, filmlerden sonra teşhislerde konulmuştu, bebek hafif yaralı, Anne bir kolu ve kaburga kemikleri kırık, Baba ise beli kırık, ayakları tepki vermiyordu, aylar sonra Anne tedavi olmuş çocuğuyla babanın iyi olmasını bekliyordu, Baba ise bir yıllık tedavi ve rehabilitasyon tedavileri görmüş vaziyette gelip yıllardır yaşadığı eve tekrar merhaba demişti.

Artık eve girmekle beraber ayrılık günleri sona ermiş,  aile tekrar o mutlu günlerine geri dönmenin heyecanını yaşıyordu, geçmiş olsuna gelen misafirlerde çekilince artık aile baş başa kalmış yatma vakti gelmişti, gelmişti ama adamda garip bir burukluk, mutsuzluk görüntüsü vardı hemen eşi sordu: Canım neyin var?

İşte o süper sorudan sonra ilk anın mutluluğu uçup gitmişti, öyle bir gitmişti ki geri gelmesi hayalden öte bir şeydi. Öyle ya artık o eski eş çok farklı biriydi, büyük abdestini tutamıyor, yanında idrar torbası sondayla işliyor, bütün bunları eşine nasıl anlatacak! Hadi bunu bir şekilde aşacak olsa bile işin birde cinsel boyutu var! Hikaye’yi burada bitirdim.

10-16 Mayıs Sakatlar Haftası diye hamasi nutuklar atacaklara şimdiden soruyorum… Bu iki yılık evli gençler gencecik yaşta bu evliliği nasıl kurtaracak? Daha açıkçası yaşadıkları cinsel sorunu,  hangi kliniğe, hangi hastaneye veya hangi üniversiteye anlatacak? Bu konuda çalışması olan bir doktor veya profesör var mı? Tedavi olma şansı var mı? Veya bu zamana kadar bu konu hiç gündeme gelmişmidir? Lafı fazla uzatmadan cevap vereyim; Bütün soruların cevabı HAYIR’dır. Normalde sağlıklı insanlar bile bu konuda doktora gitmezken, gidemezken sakatlara kim bakar.

Sonuç olarak bu hafta sevgi mesajları verilecek yollar, rampalar, asansörler konuşulacak ama yukarıda bir tanecik örneğini verdiğim gerçek sorunlar bir dahaki  bahara kalacak, sakatlar gene kendi kaderini yaşayacak

İllede sağlık,  önce sağlık, daima sağlık…

Sağlıcakla kalın.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku