son haberler

Sonbahar Esitileri

Yayınlanma Tarihi: 30 Eylül 2017 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Sonbahar yani halk deyimiyle güz.  Kadim edebiyatımızda hazan diye geçen mevsim. Hakkında önemli yazılar yazılan iki “bahar”dan biri.

Edebiyatımızda yaz ve kış mevsimleri  ilkbahar ve sonbahar kadar sık işlenmemiştir. Biz baharı sürur /neşe olarak addederken sonbaharı hüzün olarak tanımlarız.

Recaizade Mahmut Ekrem “Geldi ammâ n’eyleyim, sensiz bahârın şevki yok” derken baharın gelmesi ile asıl “gelmeyen” gelmediği için hayıflanmıştır.  Necip Fazıl Kısakürek:

“Yapraktan saçını yerlere yaymış,

Sonbahar ağlıyor ayaklarında.”

 diyerek  bir ayrılı dile getirmektedir.

Eskiden okullarda bulunan “Mevsimler Şeridi” yılın aylarını mevsimlere taksim etmiş ve sonbahara; eylül, ekim ve kasım ayları düşmüştür.  He ay her bölge için aynı özelliği göstermez. Bundan dolayı bu garip tasnif zaman içerinde ortadan kaldırılmıştır.

Ne zaman eylül ayı gelse sonbahara girildiğine dair bir anlayışla karşı karşıya kalırız. Bölgemizde ısı itibariyle yazdan pek farkı yoktur eylülün.  Karadeniz bölgesinde sonbaharın bütün özelliklerini ekim ayı taşır. Her türlü rengin göründü yegane aydır ekim ayı. İlkbahar sadece yelin hakimiyetinde geçerken sonbahar mevsiminin bütün özelliklerini ekim ayı taşır.

Kardeniz bölgesi sadece havanın sıcaklığı ile değil bitki örtüsüyle de mevsimleri ayırır birbirinden. Bu özellik Akdeniz bölgesinde yoktur mesela. Siz deniz kenarında çadır kuran birilerini görmezseniz eğer Akdeniz’de yaz bitmiş demektir. Yoksa bütün çıplaklığı ile Toroslar durur karşınızda. Her mevsim aynı görünür. Ne baharı baharı andırır ne güzü güze benzer. Uzaktan bir kayalık seyredersiniz hepsi o kadar.

Karadeniz’de her mevsim farklı bir özelliğe sahiptir. Baharda etraf yeşillenir, güzün bitkiler yavaş yavaş rengini değiştirir. Kasım ayında birkaç bitki türünün dışında yapraklı ağaç görmezsiniz. Sadece hava raporlarıyla değil de göz ile de ayrılır mevsimler bu bölgede.

Eylül yaza yakın, kasım kışın habercisidir.

Aralık bazen soğuk rüzgârlarıyla karşılar sizi. Çoğunlukla da yağmuruyla. Hele o güz güneşi yok mu içini ıstır insanın. Gözünü de ışıtır. “Yazdan kalma bir gün” tabiri en çok kasım ve aralık aylarında söylenen bir sözdür. Kış güneşine güven olma ve hava güneşe rağmen soğuktur. İnsanın içini ısıtan güneş yaz harici sonbahar aylarıdır.

Bir eylülü daha yolcu ediyoruz. Gelecek sene için bütün hazırlıkların tamamlandığı, okulların başladığı, gurbettekilerin döndüğü, gidenlerin gidip kalanların kaldığı bir ay daha geride kalıyor. Bir sene daha başlıyor aslında. Ve biz yeni seneye “sonbahar” hüznü ile başlıyoruz.

Her şey gelecek yaz ayına kadar bilinen şekliyle devam edecek. Bir yaz ve ardından yeni güzler başlayacak.

Her güz yine hüzünleneceğiz.

Ama siz siz olun içinizdeki baharı kaybetmeyin. Gerisi gelip geçer.

Sakın “baharı görmeden yaz gelip geçti” demeyin!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku