Tüm Barışları Yok Eden Barış

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Türkiye’nin son gündemi için bu cümleyi kullanıyor TV deki tartışmacı.

BM’de İran’a uygulanacak yaptırıma ‘hayır’ diyen bir Türkiye’nin özeti gibi.

“Türkiye’de eksen kayması yaşanıyor” yorumları, yanı sıra, “Türkiye yeni küresel siyasete uygun davranış gösteriyor” yorumları da var.

“Türkiye merkeze bağlı çevre ülkesi” diyenlerde var. Türkiye’nin Ortadoğu’da liderliğe soyunduğu yorumları ise ‘NASILLLL?’ sorusuna tavan yaptırıyor.

‘Eksen kayması’ ne demek? Yerine oturmayan bir şeyler mi var? Dünyanın ekseni coğrafi olarak 23º 27º eğik biliyoruz. Bu durum sadece 1ºer derecelik ileri veya geri değişikliğe uğrarsa dünyada da, bitki örtüsü, iklim kuşakları dolayısıyla yaşamın tamamı olağan üstü değişikliklere uğruyor.

Siyasette de olası bir eksen kayması, var olan düzende çok şeyin değişmesine neden olacaktır.

Türkiye’nin durumu daima çok ilginç. Doğu ülkeleri, kendilerinin doğu olduğunu kabul ediyor. Batı ülkeleri de da batı olduklarını dünyaya ezberletiyor.

Türkiye ise kendisini hem doğu hem de batı kabul ediyor. Buna karşılık batı ülkeleri, Türkiye’yi Doğu, Doğu ülkeleri de batı kabul ediyor.

İşte asıl ‘oturmayan eksen’ burada. Değişen eksenin zemini, değişimin farkında mı?

Değişimi istiyor mu? Değişimden ne anlıyor? Değişimden haberi olsa ne olur? Kimine göre hayır. Kimine göre evet…

Batı, Türkiye değişsin istiyor mu? Doğu, Türkiye’nin değişmesini istiyor mu? ABD, AB Türkiye de eksen kayması ile ilgileniyor mu? Nasıl isterler acaba. Tabi ki kendi çıkarları zarar görmesinde, Türkiye ne olursa olsun. Ya da çıkarlara göre eksen ayarları yapılsın. AB için olağan üstü bir pazar hatta nüfusu hızla artan genç ve tüketici bir pazar.

ABD için hem Rusya’ya hem Çin’e hem Ortadoğu’ya hâkim ve yakın bir üs. Ayrıca (AB’yi ikinci dünya savaşı sonrası ABD kurdu iddiaları da var)ABD için önemli bir enerji koridoru olan Türkiye ile iyi siyasi ilişkileri yine kendi çıkarları çerçevesinde sürdürmek isteyenler Türkiye’de ne değişmeli, ne değişmemeli çoktan karar vermişlerdir gibi bir düşünceyi yeşertmek istemiyor insan ama dile gelen ‘yeşil kuşak projesi’ bu tür düşünceleri büyük harflerle telaffuz ettiriyor sıkça. Ortadoğu’nun ve geleceğin “enerji koridoru, ortak kullanılan su kaynakları sahibi olmak” Türkiye’nin en yeni rolleri. Olarak siyaset oyununda belirginleşmesi de gözden kaçmıyor.

Eksen kaymasına ne derler diyecekken değiştiriyorum “eksen kaymasını” çoktan ayarlamışlar olamazlar mı?

Türkiye’nin bugün, geleceğin en önemli “enerji koridoru”dur. Yaptığı anlaşmalar; Nabucco, Mavi Akım, BCT Hattı vs., daha önce ABD’li diplomaların ortaya attığını da biliyoruz yıllar öncesinden. Ve unutulup gitmişken ileriyi göremezlik veya ABD’nin alternatif hamleleri nedeni ile.

Yine yıllar sonra gündeme gelmesi, hayata geçmesi de ABD sayesinde olmuştur. Hatta bu koridora ihtiyaç dolayısı ile ilgi arttıkça, boru hatlarının güvenliğinin sağlanması gündeme gelecektir. ABD şimdiden bu göreve taliptir bizim yetersiz kalacağımızı şimdiden vurgulayarak.

Gelişmiş ülkeler yani AB ve gazını, petrolünü satan Rusya ve gelişmekte olan diğer Ortadoğu ülkeleri ‘”enerji koridorunun’” güvende olmasını isterler.

Ne dersiniz “enerji koridoru” tabelası önemi çıkıyor?

Bu koridorun güvenli olması için savaş ortamından uzak olması gerekir; ya da güvenliğinin sağlanması konusunu şimdiden dile getiren birilerinin kontrolünde olması gerekir.

25–30 yıllık hamlelerle, yenidünyanın bitemeyen ve geleceği belirleyen siyaset satrancının usta oyuncularına göre Türkiye ‘de bazı taşlar toplanacak gibi. Bazı sınırlar, bazı tarihi ve uluslar arası sorunlar, bu zeminden silkelenecek gibi.

O halde ilk ziyaretler, sık ziyaretler, ani ziyaretler yapılarak birçok barış imzalanmalı Türkiye barışlarla yakın gölgelemeye alınmalı idi ve bunlar yıllardır yapıldı.

Peki, Türkiye tutarda bütün barışları bozan, bir kenara bırakan başka bir barışa imza atarsa. Satranç oyunun oyuncuları dünyanın en önemli koridorunda tüm hamleleri hesaplamışlardır.

Ah senaryoyu bir ele geçirsek demiyorum aşağı yukarı belli hani özeti vardır ya o okunuyor şimdi.