son haberler

Üç Nokta

Yayınlanma Tarihi: 8 Ocak 2021 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

“Derdime vâkıf değil canan beni handan bilir
Hakkı vardır şad olanlar herkesi şadan bilir
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Çektiğim âlâmı bir ben birde Allah’ım bilir.”

 

Fuzûlî’ye ait mısralar bunlar. En meşhuru da “Söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil” mısraı. Tam manasıyla bir berceste.

Aslında topyekûn bakıldığında hali en veciz anlatan dört mısra bu. Buna benzer çok şeyler yazıldı söylendi. Her şair kendi üslubuna göre kaleme aldı buna benzer mısraları.

Belki dört mısraının tamamının meşhur olmaması “vakıf, handan, şadan ve alâm” gibi kelimelerin bulunması. Yeni neslin biraz gayret edip bu üç kelimeyi lügatten bulmak istememesi.

Zaten ilk bakışta serbest nazma benzememesi de ürkütücü (!) geliyor yeni nesle. Sadece kulağı değil, gözü de serbest nazım arayan bir nesille karşı karşıyayız.

Bir şairin “Düşmanıyım asaletin kelimelerde bile “ demesi gibi, bazılarına “düzenli” şeyler itici gelebiliyor.

Biz Fuzûlî’nin yazdıklarına dönelim. Daha birinci mısrada “Derdimi canan bilmiyor, beni hep neşeli sanıyor” gibi bir mısra yazmış. Ziya Paşa’nın “Anlamaz hal-i perişanı perişan olmayan” mısraları ile mana itibariyle aynı.

İkinci mısrada ise “ Herkes kendini kendisi gibi bilir” demeye getiriyor. Ve hak da veriyor onlara.  Neşeli, sevinçli olanlar başkalarını da öyle sanır” diyor.

Üçüncü mısraı şimdilik kaydıyla atlayalım…

Dördüncü mısrada ise “Çektiğim alamı derken çektiğim üzüntüyü, elemi, kederi, yeisi, acıyı, çaresizliği bir ben bir de beni yaratan bilir diyor.

Böylelikle her bir mısra aslında tek başına bir yazının, şiirin, sohbetin mevzuu olabilecek mahiyette.

Bu yazıyı okuyanlar durup dururken üçüncü mısra hakkında neden bir iki kelam edilmedi diye düşünülür. Haklılar da. Ancak bazı şeylerin tercümesi zor oluyor.

Söze sözlü, yazıya yazılı cevap verilir.

Peki, gönle nasıl cevap verilir?

Tabii ki gönülle…

Şimdi  “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” mısraının açıklamasını şöyle yapabilirim ancak o da, üç noktadan ibaret bir cevaptır.

Üstüne nasıl söz söylene bilinir?

“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku