son haberler

Ünye Ağzında Kelimeler Ve Deyimler – II

Yayınlanma Tarihi: 30 Eylül 2016 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Türkiye Türkçesi ağızları, Türkçe’nin canlı müzesidir. Ağız araştırmaları açısından yeterli çalışmaların yapılmadığını düşündüğümüz bölgelerden biri de Ordu ili ve yöresiydi. Yaklaşık yedi yüz yıldır Türk vatanı olan ve en az sekiz Oğuz Boyu’nun (Çepni, Eymür, Karkın, Alayundlu, Bayat, Bayındır, İğdir, Üreğir) yerleştiği bu bölgenin akademik seviyede araştırılmaması büyük bir eksiklikti.9

Türkiye Türkçesi (TT) ağızları üzerinde bugüne kadar yapılan çalışmalar içinde derleme ve derlemeye dayalı incelemeler sayı bakımından önemli bir yer tutmaktadır. Kars’tan Muğla’ya Ordu’dan Şanlıurfa’ya kadar pek çok yöre ağzı bu tür çalışmalarla değerlendirilmiştir. Derlemeler ve derleme – inceleme niteliğindeki bu çalışmalar, ağızların bütünü üzerinde yapılacak karşılaştırmaların da ana malzemesini oluşturacaktır. TT ağızları üzerine yapılacak karşılaştırma çalışmalarının artması, ağızlarımızın sınıflandırılması ve ağız atlasımızın hazırlanması çalışmalarına da büyük katkı sağlayacaktır.6

Ağız araştırmaları dille ilgili en zor çalışmaların yapıldığı alanlardan biridir. Bu alanda yapılan çalışmalarda, ses kayıtlarının yazıya aktarılması ve oluşturulan metinlerin incelenmesi aşamasında yaşanan zorlukların önemli bir sebebi de transkripsiyon işaretlerinin kullanımında ortaya çıkan farklılıklardır.10 Derlemelerde eğer kaset ya da kameralara kayıt yapılmış ise ağız araştırmalarında birliğin sağlanması için Türk Dil Kurumu tarafından teklif edilen “Ağız Araştırmaları Çeviriyazı İşaretleri” kullanılmalıdır.9

Sayın Prof. Dr. Ahmet CAFEROĞLU, kitabının I. Bölüm’ünde Ordu Vilâyeti Ağızları’nı ele almış ve Ünye Burunucu Mahallesi’nden Ziya SATIR’ın ‘Çoban ve Ağa (Nesir) – Eski Türkülerden (Nazım) – Hızır Alesselam (Nesir)’; Ünye Koruklu köyünden Ali GÜL’ün ‘Üç Arkadaş (Nesir) – Baş Türküsü (Nazım)’; Ünye Eldürtü köyünden Durmuş ÇAM’ın ‘Ahmed’in Türküsü (Nazım); Ünye Seferli köyünden Ruşan ÇAYIR’ın ‘Pöhlivan İlâhisi (Nazım) ve Ünye Veli Bayrakdar köyünden Memet TÜRK’ün ‘Köse Dayı (Nesir) örneklerini yayımlayarak (sh. 3 – 14), kitabının son bölümü olan V. Bölüm’deki SÖZLÜK’te ağırlık Ordu ili olmak üzere sadece 15 adet Ünye Ağzı kelimeye yer vermiştir. Bu kelimeler şunlardır :4

Ā [Um. (?) = Ünye] – Ağa; āç – ağaç; – bana; bi – bir; bile – beraber, birlikte; duz – tuz; ez – az [daima bir’le beraber kullanılır (birez)]; ęlma – elma; fırakdı – Etrafı çitlerle çevrilmiş mania; işmek – içmek; ketirmek – getirmek; ōl – oğul; ras – rast; uşak – çocuk, genç, oğul, evlât; uşmak – uçmak.4

á ünlüsü yazı dilimizde bulunmamaktadır. Yarı kalın, yarı ince, düz, geniş, a ile e arası bir ünlüdür. áccuk (azıcık), ásás (esas), odıyá (odaya), Ordí’yá (Ordu’ya), ġoláy (kolay). Yazı dilimizde olmayan bir başka ȧ ünlüsü ise yâri geniş, yarı dar, düz, kalın, a ile ı arası bir ünlüdür. Daha çok gelecek zaman ekinde görülür: bārȧcak (bağıracak). Gene yazı dilinde olmayan üçüncü bir å ünlüsü daha vardır. Yarı yuvarlak, geniş, kalın, a ile o arası ünlüdür. Düzleşmeye doğru kayma çoğunlukla şimdiki zaman ekinde görülür: olıyå (oluyor).9

Örneklerle konuyu daha anlaşılır kılalım: Ünye ve hinterlandında “insanlara kötü günlerinde yardım eden kişi, yaptığı iyiliklerin karşılığını bir gün görecektir..” inancına sahibiz. Ünye ve Ordulu bu inancı, “aç doyuran aç galmaz” deyimiyle ifade eder.

Açacak kelimesini Torul halkı oklava olarak nitelerken Ünyelüler anahtar olarak algılar. Ünye Ağzı’nda gazoz açacaa da doğrudan şişe kapaklarını açan aparattır. İlâveten birisinden söz ve haz etmeyecek kadar hoşlanmadığımızda bunu adını a:azına almamak deyimiyle ifade ederiz.

Doğu Karadeniz’den Ünye’ye göç edip yerleşen insanlar köpek havladığında köpek afgurii derler ve afgurmasını bilmiyen köpek sürüye gurt getürür diyerek de deyimi tam yerine oturturlar. Aynı şekilde aklu başından gitmek, aklu kesmek, akluna vurmak da benzer deyim ve fiillerdir.

Anadolu’da ağabey ve baba anlamları dışında nüfuzlu toprak sahipleri için de kullanılan aga ve ağa kelimeleri Ünye Ağzı’nda a:cu “ağabey” olarak yerini bulur. Trabzon Rumcası’nda da ağa kelimesinin kullanımı ağabey anlamındadır.1

Ünye Ağzı’nda genellikle ‘ağız’, ‘dil’, ‘boğaz’, ‘göz’, ‘ayak’ gibi organ isimleri ile türetilen belirtisiz isim tamlamalarından oluşan deyimlere ağız dadı, ayak yolu (helâ, tuvalet), beşik kertiği (kertüü), ġazan dibi örneklerini verebiliriz.2

Eşek, katır, at benzeri toynaklı hayvanların sırtını yere dayayarak kaşıması; debelenmesi, yuvarlanması eylemi Ünye ve hinterlandında az kullanılsa da aŋnamak sözcüğüyle ifadesini bulur.

Ünye’de taraf, yön sözcükleri a:ri seslendirmesiyle kullanılır. Andır çıkasıcalar Fener yolundan a:ri gidiilar.

Ünye Ağzı’nda zehirli olan bitkiler avulu ya da ağulu olarak nitelenir. Ormangülü (Rhododendron) bitkisinin çiçeğine de Deli Bal üretiminde hammadde oluşturduğundan Avu (Ağu) çiçee tâbiri yakıştırılmıştır. Ünye Yağbasan ve Kaynarpınar köylerinde zehirli bir mantar adı da avu’dur. Aynı yörelerde zehirli bir bitki adıdır. Köy civarında bulunan kara ağu ve yaylada yetişen sarı ağu adlı iki çeşidi bulunmaktadır.

Gene Ünye Yağbasan ve Kaynarpınar’da güç gerektiren bir eylemi (tekneyi karadan denize indirmek, büyükçe bir kalası kaldırmak gibi) yapan bir grup erkeği gayrete getirmek için söylenen söz alessa’dır.

Sıfat tamlaması yapısındaki Ünye Ağzı deyimlerine bazı örnekler verecek olursak; ağır ayak, açık ağız, eğsüketek, karabaş, kot kafa, saltabaş (başıboş, serbest) olup bazı deyimler birleşik kelimedir.

Lâtince Augustus, Roma İmparatoru Octavius Caesar’ın soyadı olan August kelimesinin kaynağıdır. İmparatorlukta Augustus adını almadan önce Ağustos ayının adı Sextilis’di. Ünye Ağzı’nda bu kelime Avustos ya da Alastos biçimine dönüşmüştür.

Ağız, memeliler sağılınca ilk sağılan koyu süttür. Yeni doğuran ineğin, ilk üç gün sağılan sütünden yapılan muhallebi Ünye’de ağuz ya da avuz formuyla seslendirilir. Öte yandan birinin ağzından çıkan lâfları ileride aleyhine kullanmak düşüncesiyle kulak vererek dinlerken niyetini fark eden Ünyelü.. sen benim a:azımı mı golliyn?.. der.

Sözlü kavga, birbirine kırıcı sözler söyleyerek hakaret etmek ve atışmak eyleminin Ünye’de ifadesini bulduğu deyim a:az dalaşı’dır. Haddini bildirmek; muhataba lâyık olduğu cevabı vermek de a:azının payını vermek deyimiyle özdeşleşir.

İşte, şu, orda, karşıda, burada anlamlarında kullanılan aha kelimesi Ünye’de; ahacuk şurada gı! / ahan da düşürdü elinden görii mun?.. biçiminde farklı formlarda da kullanılmaktadır.

Ünye Rumcası’ndaki ahantindiken’ anlamındadır. Olgunlaşınca kararmayıp pembeleşen bir kiraz çeşidi Ordu ve Tekkiraz’da ak kirez olarak bilinir. Ünye’de geç olgunlaşan bir kiraz çeşidi de alaboz’dur. Uğur böceğine her ne kadar Cennet böcüü denilirse de aladana denildiği de vâkidir. Sürmene’de alikonda olarak bilinen Deniz anası Ünye Ağzı’nda Gandilik (Kandilik, Gandili) formuna dönüşür.

Ahır kelimesi Ünye ve Ordu’da afur söylemiyle yaygındır. Çepni Türkmenleri de afur der. Farsça’da axwur, Ermenice ve Türk Cumhuriyetlerinin bazılarında akhır’dır.

Mart balağı gibi bakmak deyimi isim – fiil grubu yapısındaki deyimlere örnektir. Balak; Ünye, Fatsa ve Ordu’da ‘manda yavrusu, malak’ manâsına kullanılan bir kelimedir. Bu yapıdaki diğer deyimler: a:zı olup dili olmamak, ahret suali sormak, burnunun dikine gitmek, dalga geçmek, fak fak gülmek, pili bitmek, sarsuk sarsuk gonuşmak, şeytana çaruunu ters giydürmek.2

Delü dömbelek, gıldırgıcık ve baldır bacak gibi deyimler Ünye Ağzı’nda kullanılan başlı başına yansımalardan oluşmuş tekrar grubu yapısındaki deyimlerdir.

Sonunda, nihayetinde anlamını taşıyan ahrında kelimesine de Ünye’de sıkça rastlarız. En ahrında emeliyen gavuştun.

Güneşin bulutlar arasından zaman zaman görünmesi, havanın bir açıp bir bozması Ünye’de alamuk kelimesiyle karşılık bulur. Yüzün ve meyvelerin kızarması ise alarmak olarak ifade edilir.

                                                                   22 Haziran 2016 / Ankara

KAYNAKÇA :

1 ÖZTÜRK, Özhan – Karadeniz Ansiklopedik Sözlük, 2 Cilt, İlk Basım Mart 2005, İstanbul, 1220 sh. + EK Metinler İçin Teknik Sözlük (XVI sayfa).

2 KÜÇÜK, Doç. Dr. Salim – Ordu Ağzında Kelime Grubu Yapısındaki Deyimlerde Yapı, Anlam ve Köken Bilgisi, 25.10.2015, The Journal of Academic Social Science Studies (JASSS), p. 57 – 78, Autumn III 2015.

4 CAFEROĞLU, Prof. Dr. Ahmet – Kuzeydoğu İllerimiz Ağızlarından Toplamalar – Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Yöresi Ağızları, 2. Baskı, Ankara, 1994, TDK Yayınları : 116, 355 sayfa.

6 AY, Yrd. Doç. Dr. Özgür – Türkiye Türkçesi Ağızlarında Kullanılan Dönüşlülük Zamir(ler)i Üzerine, II. Uluslararası Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı (21-23 Mayıs 2009, Kafkas Üniversitesi’nde sunulan bildiri metni.

9 DEMİR, Doç. Dr. Necati – Ordu İli ve Yöresi Ağızları (İnceleme – Metinler – Sözlük), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları: 788, Ankara, 2001, 359 sayfa.

10 DEMİRAY, Arş. Gör. Erdinç – Ağız Araştırmalarında Transkripsiyon İşaretlerinin Farklı Kullanılması Sorunu, Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 3/6, Fall 2008, p. 199 – 211.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku