son haberler

Ünye’de Çok Zarif Bir Sünnet Düğünü ve Sünnet Kültürümüz

Yayınlanma Tarihi: 27 Temmuz 2015 okunma

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Halk kültürü özellikle endüstri öncesi toplumlardaki geniş halk kesimlerinin gündelik kültürüne işaret eder.

Bugün türdeş bir topluluk içinde genellikle anonim olarak üretilen ve nesilden nesile sözlü olarak aktarılan kültür anlamında “halk kltürü” kullanılmaktadır.

Türk milletinin İslamiyet’i kabulü ile halkın günlük hayatında yer alan önemli kutlamalardandır.

Kanunu yoktur, uygulanmayan tören için ceza da yoktur. İnsanların zengin, fakir demeden aksatmadıkları kutlamadır erkek evlatları adına

Maalesef bu kültürümüz günümüzde bazen geleneklerimizi aşan boyutlarda ama isteyen herkes kutlamasını arzu ettiği gibi yapar. Amacımız insanları eleştirmek değil.

Biraz sıra dışı bir sünnet düğününden söz etmek istiyorum. Hani Clamancau demiş ya “başımı tararken seni düşünürüm” diye..

Genç bir çekirdek aile biricik oğulları Poyraz’ın sünnet kutlaması için Ünye Sabancı Çocuk Yuvası’ndan 40 çocuğu konuk ettiler.

Törende ayrıca ailenin sadece dayıları ve amcaları ile çocukları yer aldı.

Geleneklere uygun olarak Mehter Marşı eşliğinde at üstünde kutlama alanına gelen Poyraz daha sonra 40 küçük ve yaşıtı konuğu ile yemek yedi. Daha sonra 50 kadar çocuk sünnet prensi Poyraz ile Acara Tesisleri’nde oyunlar oynadı.

Kendilerine hediye edilen saatler, balonlar, şekerler, sakızlarla oyunların a devam eden çocuklarla fotoğraflar da çekildi.

İki palyaçonun şefliğinde müzik eşliğinde birçok çocuk oyunları da oynandı. Daha sonra müzikli danslara geçildi.  Çocuklar için 1,5 saatlik izin alınmıştı. Gelin görü ki geri gitme istemiyorlardı ve 18.00’da başlayan töreni 22.30’a kadar ertelettiler. Gözleri ışıl ışıl gülerek teşekkür ederek.

Sünnet geleneksel halk kültürümüzdür. Sınırları olmayan, bazılarının sünnet töreni de gayet sade aile arasında kutlama ile biter

Osmanlı Saraylarında hükümdar oğulları taht varisi şehzadelerinin de dillere destan sünnet törenleri vardır.

3.Murat’ın oğlu Mehmet’in sünnet şöleni, Süleyman dönemini izleyen onlarca yıl içersinde İstanbul’da gerçekleştirilen kutlama uluslar arası çapta bir olay olarak düzenlendi.

Şenlik davetiyeleri hem Avrupalı hem de Müslüman hükümdarlara gönderildi.

19.yy başlarında yayınlanan çok ciltli bir Osmanlı Tarihi yazarı olan Joseph Von Hammer, bu olayı uzun ve ayrıntılı bir şekilde anlatmış olmasını, bu şenliğin yıllarca Osmanlı politikasının odak noktası olmasındandır.

Kanuni Sultan Süleyman kendi döneminde iki önemli sünnet töreninin bir kısmına katılmıştı.

Hatta İbrahim Paşa’nın oğlunun sünnetinin görkemi padişahı bile rahatsız etmişti ki, paşanın cevabı çok zekice idi; “törene sizin gibi görkemli bir Sultan konuk olduğu için” demişti.

Törenin görkemi ile ilgili ipucu olması açısından bir örnek verelim. Törende mutfak ustaları binbir çeşit yiyecek yanında bildiğimiz akide şekerinden ağaç yapmıştı.

Şekerden ağaçlar kentin içinde gezdirilirken, halk dallarını kırarak sünnet ikramının bir kısmına ortak oluyordu. Mehmet’in sünnetine Murat katılmadı ama kadınlar katıldı. Bu çok önemliydi. O zamana kadar ki ‘saray-Şehzade sünnet törenlerine anneleri dahil saray kadınları katılmazdı”.

İbrahim Paşa’ya ait meydandaki törene şehzadenin büyükannesi Nurbanu Sultan, annesi Safiye ve halaları törenin üçüncü gününde geldiler. Bu sırada tören geçidinde uzak iklim hayvanlarının şekerden heykelleri vardı.

Otuz sekiz gün süren Esnaf Alayları en güzel hünerlerini sergilemekle meşguldüler. Bu kadar uzun süren tören gösterilerinde tiyatrolar, pandomimler ve daha birçok eğlenceli gösteri yer alıyordu.

Ancak kadınlar bu gösterileri kafes arkasından izlemişlerdi.

Sonunda şenliğin 37. Gününde sünnet yapılınca kullanılan bıçak valide Nurbanu Sultan’a sunuldu, şehzadenin annesi Haseki Safiye Sultan’da altın bir tabak içinde konulmuş sünnet derisini aldı.

Sünneti yapan vezir Cerrah Mehmed Paşa’yı sadece padişah değil, kendisine 3000 altın, tören kaftanları, değerli kumaşlar ve giysiler sunan Valide Sultan da cömertçe ödüllendirildi.

Vesselam ihtişamın, hevesin, lüksün sınırı yok. Herkes gönlüne göre kutlasın bu güze töreni

Benim sözüm Evrim ve Ersin’e. Her şey çok güzeldi, sizler, evladınız, düşünceniz çok şıktı. Çocukların gözlerinde tavşan sevinci yarattınız ya… Unutuyordum, birde asla hediye kabul etmediler, zaten önceden söylediler.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Nerde O Eski Dünler

31 Ağustos 2023 okunma
Kızlar erkekler zayıflar şişmanlar zenginler fakirler dostlar akrabalar dinli dinsiz yeni doğan ya da ölümüne az kalan bizler ne yapıyoruz? Son birkaç senede, kızlar firikik ustası oldu beğeni yapana özel şovlar yapıldı ve artık mahremiyet meşrulaştı ya da... Devamını Oku

ÜNYE-AKKUŞ-NİKSAR KARAYOLU

26 Ekim 2021 okunma
    Yollar bir memleketin can damarlarıdır. Hasretlikleri bitiren, kültürleri harmanlaştıran, ekonomimizi canlandıran birlik ve beraberliğimizi sağlayan yollarımızdır. Ünye- Akkuş- Niksar yolunu kullananlar nostaljiyi, heyecanı birlikte yaşarlar. Yıllara... Devamını Oku

  NASIRLI ELLER

21 Ekim 2021 okunma
           Süleyman Erkan      Türkiye’nin güzel bölgelerinden Karadeniz’i gezip görenlerin hafızalarında mutlaka iz bırakmıştır. Karadeniz’in girintili çıkıntılı kenarları, geceleri gelinlik kızın boynuna takılı beşi birlik gibi parlar... Devamını Oku

Geçmişten Günümüze

16 Ekim 2021 okunma
Süleyman Erkan     Yaşam var oldukça hırslar, öfkeler, kinler, var olacaktır. Bu savaşı tetikleyen en önemli unsur beğenilmek, üstün olmak, başkalarından daha fazla mala mülke sahip olmaktır. Söz sahibi olmanın malla, mülkle, parayla olunamayacağını... Devamını Oku

İnsan

13 Ekim 2021 okunma
TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Temel içgüdü ve duygularla hareket eden, yeteri kadarını alan, psikolojik ve sosyolojik açıdan baskı uygulamayan, vicdansız ve çıkarcı yaklaşmayan, kötü gözle bakmayan, çalmayan, savaşmayan,... Devamını Oku

Zaman

7 Ekim 2021 okunma
  TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Neydi zaman? Doğduğum an ile öldüğüm an arasındaki yaşantım mı? Unutmak için verilen bir ilaç mı? Suratımı kırıştıran ya da saç rengimi benden alan… Neydi zaman! Babam öldüğünde... Devamını Oku

İhtiyaç Meselesi

27 Eylül 2021 okunma
TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Çok çeşitli ihtiyaçlarımız var. Hatta bazen neye ihtiyacımız var diye market ve mağazaları gezmeye başlayanlar bile var. Babaannem lüzumsuz bir şey almamamı çok söylerdi işte onlarda top balon... Devamını Oku

F-N-D-K-Ç  Ş-H-P

10 Eylül 2021 okunma
  TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Türkçe’de bir sözcük f,s,t,k,ç,ş,h,p harflerinden biriyle bitiyorsa ve ek kelimenin baş harfi d,c harfi ile başlıyorsa! Ortalık bir anda sertleşir. d=t olur t=ç olur sıkı durun bu matematiği... Devamını Oku

İş-Sizsiniz

6 Eylül 2021 okunma
  TOLGA ÖZSOY İNŞAAT TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com Neden işsiz kaldığımızı bulalım. İşsizlik yaşınız en az 24! Bunu biliyor musunuz? Temel eğitim 1 yıl, ilk eğitim 4 yıl, Orta eğitim 4 yıl, lise eğitimi 4 yıl, hazırlık 1 yıl, üniversite... Devamını Oku

Alçak Alçak Dere Yataklarına Ev Kurmasınlar

19 Ağustos 2021 okunma
  Tolga Özsoy İnşaat Teknikeri tolgahanozsoy.52@gmail.com     Hepimizin malumu olduğu Candan ERÇETİN’in “yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar” şarkısı; doğaya, doğanın tabiatına karşı gelmekten ve gelin kızlarımızı ağlatmaktan başka bir... Devamını Oku