son haberler

Yeni Müfradat ve İşsizlik

Yayınlanma Tarihi: 21 Temmuz 2017 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Ben fırsat buldukça Türkiye’de gerçek sorunun eğitim olduğunu her zaman dile getiriyorum ama nasıl bir eğitim olacağının altını iyi çizmek gerek.
Milli Eğitim Bakanı son müfredatı açıklayınca hayal kırıklığı yaşadım desem abartmış olmam, birkaç rötuş haricinde değişen hiç birşey olmadığını görüyorum, bir tarafta kalifiye işçi arayanlar, bir tarafta eğitimli memur arayanlar, diğer tarafta bir milyon işsiz üniversite mezunu, bu ne menem bir dengesizlik. Aranan vasıflarda elaman yok ama aranmayan branşlarda işsizlik çok, üniversiteler ihtiyaca göre elaman yetiştiremiyor çünkü onlarda ihtiyaca göre eğitim veremiyor, asıl eğitime kendilerinin ihtiyacı olduğunun kabullenmiyor.
Milli eğitim müfredat hazırlıyor, günümüz dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu teknoloji ve yazılımlar konusunda hiçbir değişim yok. İngilizce eğitimi diye tutturmuşlar artık İngilizcenin yabancı dil olmaktan çıktığını bilmiyorlar, hadi kabul edelim desek o eğitimi verecek sayıda İngilizce öğretmeni yok, acil aranan ve yeni dünya’nın zaruri dilleri olan Çince, Rusça gibi dillere hiç bakan yok, hadi bunları da geçelim devlet planlama teşkilatı gelecek beş yılda veya on yılda kaç doktor, kaç mühendis kaç tane veteriner lazım bunu anlayamıyor mu? Veya üniversiteler bu tespitleri yapamıyor mu? Yani öncelikle bu tespitleri doğru yapabilsek ve üniversite tercihlerinde öğrencileri ona göre yönlendirsek puanları barajları ona göre ayarlasak olmaz mı? Bir tarafta acil elaman arayanlar, diğer yandan işsiz dolaşanlar sorunu büyük oranda ortadan kalkmaz mı?
Yıllardır Avrupa’dan kopya çekerek geliyoruz, artık kendi ülke gerçeklerimizi tespit ederek kendimize göre yasalar, kendimize göre kurallar koysak olmaz mı? Milli Eğitim, Anayasa ve diğer birçok alanda hep dışarıdan kopya çekerek kendimize uyarlıyoruz ve geldiğimiz nokta daha hızlı ilerlememizi pranga olmaktan başka bir işe yaramıyor. Bundan sonra yeni yeni müfredattan sonra elde tek imkan kalıyor o da bizzat öğrencilerin dünya gerçeklerini iyi araştırıp kendi yollarını kendileri çizmeli, İngilizce mecburi eğitim alırken yanına Çin, Rusya, Japonya veya Arapça gibi lisanları eklesinler, okuduğu okul dışında çeşitli eğitim seminer, staj gibi konuları iyi değerlendirsinler, kendilerini yeni dünya’ya hazırlasın.
Benim bugünkü Milli Eğitim, Üniversiteler, DPT gibi yerlerden hiç umudum kalmadı herkes kendi başının çaresine baksın…
Sağlıcakla Kalın

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku