Yayınlanma Tarihi: 20 Kasım 2015 — okunma
Bir öğrencinin hayatında ilk derste hayat bilgisi:”Ertan,bu yaz nerede ağladığını anlatır mısın?”
Bir öğrencinin hayatında kendisini kuşatmış gösteri toplumunun zamansal akrebi:”Şiir zırnık etmiyor/gözü çıkarıldı kelamın”(Neslihan Yalman)
Bir öğrencinin hayatında İlhan Berk’in Cumhuriyet Bayramı:”İzmir’e götürüyorum bir gülü/Sarı bir gülü”
Bir öğrencinin hayatında çizgisiz defterin platonik dışavurumu:”seni bir de gözlerinden ele geçiriyorum/bu ikmali ancak harita metot defterleri paklar”
Bir öğrencinin hayatında saklanbaç dizgeleri:”Önüm-arkam,sağım-solum,acım-neşem,varım-hiçim Filistin çiçekleri.”
Bir öğrencinin hayatında “betimleme” ile “öyküleme” arasındaki varlığın ve bedenin Türkçe hali:”karanlık elbiseler dikiyor annem gözlerim için yalın/ tırnaklarımla kazıyıp yine hiçliğin toprağına gömüyorum sen-i hali/ petrol kiri havlamalar sızıyor sokaklar -a hali/çöpleri karıştırıyor eski bir şehzade nergis döküntüleri kulakların -da hali/karanlık elbiselerle geçiyorum küçük deliklerin kalburun dan hali”
Bir öğrencinin hayatında mecazın kaotik dişlileri:”ki bazen hayat biter,hakiki taşların günahı başlar.”(küçük İskender)
Bir öğrencinin hayatında kozmosun Dünya’ya armağan ettiği varlık bilgisine dairdir:”Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım/Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum”
Bir öğrencinin hayatında Kürtçenin çizgisiz defteri:”Kompozisyon sınavlarında hep babasını hayal eder de satırların arasında küçük dağlar çizer Türkçe öğretmene…”
Bir öğrencinin hayatında kuzuların sessizliği:”Kuşların ve kervanların pek uğramadığı topraklarda kendi kuyusunda varoluş devlerini yaratan çocukların ıslak sınıflardaki haline Mardin denir.”
Bir öğrencinin hayatında öksüz kalan şairlerin Tanrısına giriş:”Annem çok küçükken öldü/beni öp, sonra doğur beni.”(Cemal Süreya)
Bir öğrencinin hayatında yüz kızartıcı suçlar divanına giriş:”Karşı sınıftaki kıza aşık olduğunu hissettiğinde sevginin yüz ağartıcı radarlarına Ortadoğu tipi cezalar bırakırsın.Bu cümledeki felsefe okulun sana öğrettiğinden daha önemlidir.Duygularımızı nereye sığdıracağımızı bilemediğimiz dünyamızda hayatını beş seçeneğe sıkıştıran öğrenciye Türkçe şeyhülislamı denir.”
Bir öğrencinin hayatında onu edebiyattan mezun etmenin en şiirsel yönü:”Vicdanındaki adalet mahkemesine çıkarken yanında Ece Ayhan’ı da götür.”
Bir öğrencinin hayatında aşkın vektörel hüznü:”Seni aşklasam,şiirlere sarsam,fizik kanunlarının tersine yer çekimini sığdırsam gözlerine, koltuk değnekli bir çocuğu daha iyi anlayabilir misin?”
Bir öğrencinin hayatında şiirsel işlevin dayanılmaz hafifliği:”Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim.”Matematiksel olarak durduğumuz yer ne kadar da olasılıkla açıklansa da matematiksel gidiş yolumuza bazı öğretmenler puan vermiyor abiler.Torbadan çekilen üç zarın aynı kadere sahip olma ihtimali yüzde kaç matematiktir?
Bir öğrencinin hayatında kendi ahengini yakalayamayan öğrencinin kafiye ve redifle sınanmasının resmidir:”Redif ve kafiye şiire alkol etkisi yarattıkça siz kendinizden geçiyorsunuz, bizse sadece redifte kalıyoruz.”
Bir öğrencinin hayatında şiirin psikolojisine giriş:”Şiir,ruhsal bozukluk belirtisidir.”(küçük İskender)
Bir öğrencinin hayatında iki dil bir bavul: Azad Ziya Eren’in “Sakızköy Günceleri”nden İzlenimler:
1-“Ocak,ocağın ateşine tutulan sayrılı çocukların barınağı artık.”
2-“Teneffüs bitti,budama vakti…”
3-“Thomas Bernhard’ın “Öğretmenler yüzyıllardan beri öğrencilerini devletin kıskacına alıp onlara yıllarca ve on yıllarca işkence eder ve onları paramparça ederler”ini yaşatan öğretmenlerin kervanında,kurban edileceğini bilen bir deve gibi gözyaşı bile dökemiyorum,acı acı bağırarak.Paranın kağıt ve metal ağırlığına dayanamayıp çocuğun var(sıl)lığının yegane odağı olan hayal gücünün bütün bağlarını alaşağı edenlerin,okul yollarında sis yılanları gibi kıvrıldığı günlerin çarmıhında ,muhayyile,aidiyetsizlik ve kutsal ben’in kollarında anladım ki,kalıt’ımda tek öğüt olmamalı gülüşü katılmamışsa tek çocuğun.”
4-“Çocuklarım kuzuların nöbetinden çatlayarak döndüler”
5- “İneğin kıçının dibinde pislik bekleyen de,kendileri sanki devmiş gibi kuzuların nöbetini tutanlar da,ormana gidip bir iki yaş ufağına bakıcılık yapan da çocuklardır.Varın düşünün,derste içine düştükleri yorgunluk kuyusunda çıkarmak,eğlendirmek,bir şeyler öğretebilmek için neler yapmak gerek!”
6-“Yağışlar ve fırtına yeniden doludizgin/Çocuk duası iş başına…”
7-“Kapayın gözlerinizi.Bir dağ köyü düşünün.Sabahları pencerenize çarpan günaydın seslerini genç bir çobanın.”