son haberler

Aşkın Meslekteki Tezahürü

Yayınlanma Tarihi: 7 Ekim 2013 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Günümüzde bazı şeyler anlamını yitirmeye başladı. Tarifler ve tanımlar “asıl”ları izah edemiyor. Kimileri buna kavram kayması veya anlam kayması diyor.

Bir toplantıda mesleğinin sonuna gelmiş bir öğretmen konuşuyor. Dinliyoruz. Toplantıda bulunan meslektaşlarına tecrübelerini aktarmaya çalışıyor. Dikkat kesiliyoruz. Ve bir ara öğrencilerine şöyle sesleniyor:

“Benim ilk aşkım matematik; ikinci aşkım da sizsiniz.”

Gerçek meslek sevgisi bu olmalı diye düşünüyoruz. Kast ettiği şeyi anlıyoruz. Hem mesleğini, hem de öğrencilerini seviyor. Başarılı olamaması mümkün mü? Bence değil. Bu meslektaşımızın çeyrek asrı çoktan aşmış meslek hayatında hala böyle şeyler söylüyorsa, elleri öpülmesi lazım.

Konuşmasına devam ediyor. Matematikçi olduğunu bu cümlesinden anladığımız öğretmenimizi biraz daha dikkatli dinliyoruz. En azından ben öyle yapıyorum.

“Benim ilk aşkım matematik; ikinci aşkım sizsiniz.”

Ve…

Sınıftan bir soru:

“Bunu eşiniz de biliyor mu, ne der?”

Eh yani!

Şimdi kastedilen “aşk” ile anlaşılan “aşk” aynı mı sizce?

Değil elbet.

Yaptığın işi ciddiye alan, mesleğine ve öğrencilerine sevgisinin yanında saygısı da olan üstelik önemli bir okulda idarecilik de yapan bu öğretmenimiz; o kadar zor işlerin içinde hala bunu söyleyebiliyorsa yılın değil yılların öğretmeni seçilmeli.

Peki, ya öğrenciler?

İşte bütün mesele bu. Biz öğrencilerin başarı durumlarını tartışıp duralım. Notlarını ve puanlarını nasıl daha yukarı çıkarırız diye çırpınalım, bir tarafı eksik bıraktıktan sonra ne işe yarar ki?

Onlara sevmesini öğretebiliyor muyuz? Onlara her şeyin bir puan daha fazla almasında, bir lira daha fazla kazanmasından öte; bir gönül daha kazanmasını öğretebiliyor muyuz? İşte eğitimin temel amacı bu olmalı.

Biz yani dünya bilgisayarı zaten keşfetti. Onun sayesinde birçok bilgiyi depo ediyor, ondan çok faydalanıyoruz. Ancak bilgisayarlara “gönül” depo edilemiyor maalesef. Her şeyi göz ile görüp akıl ile hüküm verirsek, gönlümüzü boş bırakmış olmaz mıyız.

Bir matematik öğretmeni ve idareciden bunları duymak çok güzeldi. En azında Samsun ilinde gönlüyle de bakan bir eğiticinin varlığına şahit oldum. Olsun o da yeter. Yeter ki bazı güzellikler hala yaşasın.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku