Yayınlanma Tarihi: 3 Mart 2014 — okunma
Eskiler “Sireti suretine aksetmiş” diye bir söz söylerlerdi. Siret, bir insanın iç hali; suretse malum. Yani bir şeyin aslı ile görüneni farklı olabiliyor. Hani daha çok bayanlar için kullanılan “Özellik mi güzellik mi” sözüne benzer bir şey. Gerçi bu sorunun cevabı hemen hemen aynıysa da yine de soranlar oluyor.
Fende kimya ile fizik arasındaki fark gibi yani.
Biz gelelim okulumuza. Bahse konu okul yeni adıyla Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu. Biz de kısa aralıklarla isim ve ‘statü’ değiştirmek alışkanlık ya neyse.
On bir senesi idarecilik olmak üzere on üç sene görev yaptığım bu okuldan üç sene önce ayrıldım. Görevde en uzun süre kaldığım bu okul meslek hayatımın 12’inci okuluydu. Şu anda 14’üncü okulumda görev yapmaktayım. Bu kadar uzun süre görev yapmanın vermiş olduğu durum ile çok meslektaşımla tanışmış oldum. Elbette zaman geçiyor, hayat devam ediyor. Gelenler oluyor, gidenler oluyor. Yüz senede bir tamamen değişen dünyada; kurumlardaki çalışanların da değişmesi çok normal bir şey.
Aşina olmanın verdiği bir hevesle ara sıra uğradığım okulun her geçen gün daha değişmiş olarak görüyorum. Belli ki okul aile birliği üzerine düşen görevi yeterince yerine getiriyor. Zaten asli görevi okulun eğitim ve yönetim harici işlerine katkıda bulunmak okul aile birliğinin görevi. En son geldiğimde değişen bir çok yeri bana da gösterdiler. Okul Aile Birliği Başkanı Sayın Eyüp Veyisoğlu bazı birimler hakkında bilgiler verdi. Bazı yerlerde çalışmalar devam ediyor, bazı yerler de ise bitmiş. Yazının başlığında da belirttiğim gibi çehresi değişmiş.
Hani bir eve dünür gidilince kızlarını ve oğullarını anlatırken “Kendi kızım veya olduğu için demiyorum ama …” diye başlayıp, övücü sözleri art arda söylerler ya; ben de eski okulum olduğu için değil, Mehmet Akif Ersoy Ortaokulundaki meslektaşlarımız değil Ünye’de ülkede de başarılı eğitimcilerdendir. Yenilerin de aynı olduklarını düşünüyorum. Çünkü bir ortamın “Sireti suretine” akseder. Yani “Güzelliği de özelliği de” aynı olur. Hadi fence söyleyelim fiziği ile kimyası arasında fark kalmaz. Bir sentez meydana gelir ve bu da eğitime olumlu etki eder. Kemal Hocam hani biyoloji deme; o derin mevzudur bu yazıya sığmaz.
Kısaca eski okulumun gittikçe güzelleşmesi beni de memnun etmektedir.
Okulun bir bütün halinde başarılı olabilmesi için yetkilerin ve sorumlulukların bir birine karışmaması lazım. Bu her yer böyledir. Yönetim, Öğretmen, öğrenci, veli, okul aile birliği bir birinden farklı yerlerdedir. Herkesin görevi farklıdır. Herkes kendine ait işleri hakkıyla yerine getirirse yani eskilerin tabiriyle “Sapla saman bir birine karışmasa” başarı her geçen gün daha da artacaktır.
Okulun görünen kısmındaki bu değişiklik için başta Okul Aile Birliği Başkanı Sayın Eyüp Veyisoğlu ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Okulun akademik ve sosyal faaliyetlerindeki başarıları içinde Okul idaresi ve öğretmenlerini tebrik ediyorum. İnanıyorum ki her geçen gün başarılarının katbekat artacağından eminim.
Burada eski bir yönetici olarak “Bizim zamanımızda şöyleydi, böyleydi” gibi söz eden biri değilim. Bu sözleri politikacılar söylüyor zaten. Biz eğitimciler olarak işin hep güzel tarafını görüp, güzel olanları başkalarına da örnek olsun diye duyurmaktır.
Her şey gönlünüze göre olsun.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.