son haberler

Elma Savaşları

Yayınlanma Tarihi: 20 Ekim 2014 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Daha hormonlu meyveler gün yüzüne çıkmadan önce her şeyi kendimiz eker, kendimiz dikerdik. Sonra da komşularımızla birlikte ekip diktiklerimizi paylaşırdık.

Bölgemiz ekonomisinde fındıktan başka satılan mahsul yoktu. Mısır ise önceleri sadece bizim için besin kaynağı iken daha sonra hayvanlarımız da ortak oldu. Fasulye, lahana mühim ürünlerdi. Sebzeler mevsimlik olurdu. Hayat akıp giderdi.

Bölgemizde her tür meyve olsa da bunların ticari bir yanı yoktu. Zaten bahçelerde rast gele yerlerde bitmiş haldeydiler. Fındık bahçelerinde muhtelif meyve ağaçları olurdu.

Meyve ağaçları en çok çocukların ilgi alanındaydı. Fındık mevsimi geçtikten sonra erkek çocuklar bahçelerde gerek başak yapmak gerekse zaman geçirmek için dolaşırlardı. O zamanlarda televizyon ve bilgisayar olmadığı için vakit geçirecek başka bir şeyimiz yoktu. Bazen bütün bahçeleri dolaşır meyve ağaçlarından inmezdik.

Gün çocuklar için çabuk geçiyordu. Deniz kenarları, dere yanları ve bahçelerin tamamı bizimdi. Gönlümüzce dolanıp dururduk.

Güzün en çok oynadığımız oyunlardan birisi de elma savaşlarıydı. Ağaçtan dökülmüş elmaları eşit olarak taksim eder, kendimize bir ağacı siper yapar ve elimize bir tencere kapağı alarak savaşa yani oyuna başlardık.

Tencere kapağı yüzümüzü korurdu. O bizim kalkanımızdı. Ağaç ise bedenimizi. Elmalarımız bitene kadar birbirimize atar fakat hiç isabet ettiremezdik. Elmalar bazen ağaçtan sekerek birimizin koluna temas ettiyse tartışma çıkardı. Mızıkçılık özelliği fazla olanlar bu durumdan vazife çıkarırdı. Sonunda mermilerimiz yani elmalarımız bitince oyunumuz da biterdi. Artık sulh yapmış ordu komutanları gibi birbirimizle konuşarak evlerimizin yolunu tutardık.

Bu arada birbirimize takıldığımız da olurdu. Güle oynaya evlerimize ulaşır sonraki gün ne yapacağımızı da bu arada kararlaştırırdık. Savaşlarımızda can ve mal kaybı olmazdı. Kimse gözyaşı dökmezdi. Yaptığımız elma savaşları rüyalarımızı süslerdi. Ortadoğu ve dünyanın muhtelif yerlerindeki gibi kâbuslu gecelerimiz olmazdı. Onlar gibi gerçek mermiler değildi yani. Kimseyi öksüz ve yetim bırakmıyordu bizim mermilerimiz.

Güz mevsimi oyun için bulunmaz zamanlardı. Çünkü soğuk havalar kapıya dayandı mı artık evlerde hapis gibi yaşardık. O zamanlar kaloriferli evlerimiz yoktu. Bir sobanın etrafında bütün aile ısınırdı.

Çocukluğumuz mutlu geçerdi bizim. Şimdi çocuklar evlerinde hapisler. Bilgisayarlarında savaş oyunlarında bol bir şey yok. Artık bilgisayar yetmez olunca kavgalar sokağa taşar oldu. Bilgisayar oyunlarını yerini mahalle kavgaları aldı. Kan döküldü. Canlar yandı. Elmaların yerini taşlar aldı. Husumetler başladı. Artık oyunlar berabere bitmiyordu.

Televizyonlardan gelen çocuk ölüm haberleri bile kimsenin dikkatini çekmez oldu. Herkes kendi dünyasında yaşamaya başladı. Plastik bir dünya idi bu.

Elma savaşlarını özler olduk. Dere kenarlarını da… Deniz sahilleri artık kendini bekliyor. Zaten kirletilmiş yeterince. Her gün bir öncesi arar olduk. Hayat zor ve meşakkatli hale geldi. Ve hiçbir şeyden zevk alamaz olduk.

Akide şekerleri ve elma savaşları geride kaldığı günden beri çocuklar çocukluk hayalleri kuramıyor artık.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku