Yayınlanma Tarihi: 12 Aralık 2011 — okunma
Mevsiminde Hamsi yok
HAMSİYE NE OLDU.
Tezgâhlarda birden bire azaldı. Oysa şimdi en bol olması gereken zaman. Hamsi yok. Hamsinin kilosu 5 tl diye duydum, balık tezgahında çok az görünce sordum, 10tl.
Peki hamsiye ne oldu? Neden azaldı? Nasıl ki ülkemiz yıllardır canlı hayvan ihracatı yaparken, ithal eden bir ülke oldu, buğday satarken, buğday satın alır oldu, bu durumda aynen öyle.Hamsi her yıl zamanını hiç şaşırmadan bollaşır,iyice ucuzlar bolca tüketilirdi.Bu yılda öyle oldu, zamanı gelince bollaştı, havalar soğudu yağlandı, iyice ucuzladı ve tamam “hamsili günler” geldi derken (ki sevenler için tadı çok özeldir), birdenbire hamsi kayboldu,Karadeniz’in gülü hamsi sezonunda kayboldu.
17.yüzyılda yazdığı seyahatnamesi bu gün dahi tüm Avrupa ve dünya da satış ve okunma çıtasını hep yüksek tutan, Evliya Çelebi, Karadeniz Bölgesi için yazdıklarında en çok hamsi ve balcan incirine, övgüler yağdırmıştır.
Gittiği yerlerde ki yemeklerle genellikle başı hoş olmayan Evliya, yemeğe düşkün olmayan evliya, Karadeniz’de kendisine sunulan Hamsili yemeklerden övgü ile söz etmiş, ve çok beğendiğini belirtmiştir.
Yöremiz de” hamsili öyküler” çoktur. Yıllar önce, hamsinin karaya vurması ile bütün kumsalları n gümüş rengine boyandığını anlatan bir çok hemşerimiz vardır. Bayanlar, heylerle, tepsilerle, Kent ahalisinde bu bolluğun verdiği bir mutluluk, bir mutluluk dalga dalga yayılmış insanlar denizden gelen bu berekete bir zaman inanamamış, sonrada bir kentsel festivale döndürdükleri bu özel günü, birer birer hafızalarına, daha sonrada kent belleğine yazmışlardır.
Bu gün gelinen noktada, hamsi doğal zamanda, doğal mekanında yok. Çok az. Doğal dengesine devam ediyor, yani üstüne düşen ödevini aksatmadan yerine getiriyor.Karadeniz’de ki akıntının tersine yüzerek, turunu tamamladıktan sonra, sezonunda, sahillerimiz de boy gösteriyor.
Fakat şu anda yok. Bu yaşıma geldim, böyle bir durum, böyle bir fiyat ne gördüm, ne duydum.
Hamsi her zaman ilgimi çeken bir balık türü olarak, kültürü oluşmuş kendine has bir olağanüstü lezzettir. Besleyici değeri de olağanüstü olan bu hamsiyi yememiz, Karadeniz’in başka ülke kıyılarında avlanarak gelmesi çok acı değil mi?
Neden böyle, madenlerimiz, ormanlarımız, akarsularımız, toprağımız hep zengin doğal kaynaklarımızdır da neden hep üzerinde oyunlar, cahillikler, “b” planları gölgeleri gezer,neden bilinçli bir toplum olamayız da , deniz de ki balığımız, kumumuz, tarihi değerlerimiz, gözümüz önünde heba olur.
Karadeniz büyümedi ama atılan ağların çapı, çekilen balık miktrı büyüdü. Günden güne katlanarak büyüdü.Yem fabrikalarına kamyon kamyon taşınan hamsilerin sonu yok mu zanneder bazı büyük balıkçılar, bilinç bir yere kadar getiriyor balıkçılığı, sonra kazanç, çıkar açlığı, tarıyor, denizin dibini, yavru balık sürülerini, balık yumurtalarını.Sonra birkaç kişinin ceplerine bol para, kalan bizlere kıt balık sezonları, ve hamsisiz, hamsi sezonları.
Japonya’nın kendi kullanmayıp, ülkemize sattıkları sonar cihazlarının saldığı sinyaller balinaların bile toplu intiharlarına neden olmakta iken, diğer balıkların durumunu varın siz düşünün.
Balıkçılarımız bin bir dertle boğularak balık tezgahlarını açık tutuyorlar ama Karadeniz, balıkçılık üzerinde yaşananları n düzelmeyeceği duygusuyla , ne kimseler rahat konuşabiliyor, nede kurallara tam uyulabilior, sadece kurallara yasaklara uyuluyormuş gibi yapılıyor.
Kısaca, hamsisiz bir hamsi sezonundayız ve küçücük hamsinin ne kadar büyük sorunları var , anlat anlat bitmiyor.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.