HATİCE SATGUN İLE KÜLTÜR ÜZERİNE
Yayınlanma Tarihi: 10 Şubat 2021 — okunma
Herkesin bir meziyeti, bir merakı ve bir meşguliyeti vardır. Boş duran insanın kendisi dâhil hiç kimseye bir faydası olmaz.
Bir toplumun; kalkınması, ilerlemesi, inkişaf etmesi, terakki etmesi, dünya üzerinde söz sahibi olması için bazı değerlerinin farkında olması gerekir. En azından kendini bilmesi gerekir. Koca Yunus “Sen kendini bilmezsen, bu nasıl okumaktır” dememiş mi?
Bazen bir şeyleri bilmek yetmez. Bildiklerini başkalarına da aktarmak lazım. İlim ve sanatta cimrilik olmaz. Eskiler “Çırak ustayı geçmezse, sanat ölür” buyurmuşlar.
Sözü dolandırmadan mevzuya girecek olursak; bu alanlarda çalışma yapan kişilerin gayretlerinden ders çıkarmak lazım. Hatice Satgun Hanımefendi de bunlardan biri. Kendi imkânları ile yaptığı çalışmalardan bizleri de haberdar etme nezaketi gösterip; karşılaştığı iyi örneklerin yayılması, kötülüklerin de azalması için kendi çapında güzel çalışmalar yapmaktadır.
Eskiler, “Kem alet ile kemalât olmaz” derler. Yani, eksik veya bozuk alet ve edevat ile çok iyi şeyler yapılamaz. Bu sebeple eldeki imkânlar ile en kâmil işleri yapmaya gayret ediyor Hatice Hanım.
Kendisiyle ilk defa 9 Kasım 2020 tarihinde görüştüm yüz yüze. İlk görüşmenin verdiği yabancılık, tedirginlik, ciddiyet ve resmiyete bir de zaman yetersizliği ilave edersek arzu tam manasıyla istediğimiz konulara giremedik. Daha sonra yapılan konuşmalar ve programlarla bir nebze daha tanımış olduk birbirimizi.
Şöyle bir söz duymuştum: “ Savaşta yapılan az bir olumlu manevra, barış halindeki yüz manevradan daha mühimdir” deniyordu. Günümüzde de kültürel bir savaş var. Yeni nesil ya başıboş yetişecek, ya da aslına uygun davranmayı öğrenecek. Bugün Batı ülkemizin kalkınmasını istemediği bir hakikat. Burada iş bize düşüyor. Bu durumda ülkenin muhtelif yerlerinde Hatice Satgun ve bu gayretteki kişilere de çok ihtiyacımız var.
Nereye gitse bizleri bilgilendirecek bir görüntü çekip paylaşıyor. Elbette tamamen gelişine yapılmış olan bu çekimler; donanımlı kameralar ile çekilip, en modern stüdyolarda montaj yapılmıyor. İmkânı neyse onu kullanıyor. Takip edenlere de faydalanmak düşüyor.
Şartlar daha uygun olsa daha güzel çalışmalar ortaya çıkacağı kesin. Ayrıca şair olan Hatice Satgun bu hususta da bazı çalışmalar yapmaktadır. İleri günlerde bu çalışmalardan da bahsedeceğiz.
Kendisiyle her telefon konuşmamda fikirlerinden istifade ettiğimi söyleyebilirim. Onun “görsel” olarak yaptığı çalışmaların bir çeşidini ben “matbu” olarak yapmaya çalışıyorum. Maksadımız geriye işe yarayacağını düşündüğümüz eserler bırakmak.
Kendisine başarılı çalışmalar diliyorum. Atalarımız “İyilik yap denize at, balık bilmezse Halîk bilir” demişler.
İyilikten iyilik doğar.
Kültürümüze katkımızdan dolayı Hatice Satgun’a teşekkür ederim.
Sağlıklı ve güvenli yarınlara…
11 Şubat 2023 — okunma
Ülkemiz muhtelif zamanlarda mühim badireler atlatır. Çünkü hamurunda zor zamanlarda birlik olma hususiyeti vardır. Zaten onu dünya coğrafyasında bir adım öne çıkaran tarafı da budur. Felaketler her ülkenin başına gelebilir. Dünyada yanardağ patlamaları,...
Devamını Oku
3 Şubat 2023 — okunma
Her bölgenin, her ilin hatta her ilçe ve köyün kendine has bazı sözleri vardır. Bunlardan bir kısmı ülkenin her yerinde bilinirken bazıları da değişerek anılır. Bu değişiklik yanlış olmasına rağmen vatandaş tarafından kabul görür. Yıllarca “Burası...
Devamını Oku
13 Nisan 2022 — okunma
Herhangi bir Ünyeliye “Yunus Emre Ünye’de mi” diye soracak olsak alacağınız cevap “evet” olacaktır. Yunus Emre bu milletin ruh hamurunu yoğuran mümtaz şahsiyetlerden biridir ve manevi alanda herkesindir. Ülkenin muhtelif yerlerinde “makamı” olduğu gibi...
Devamını Oku
31 Mart 2022 — okunma
Atalarımız “Yiğit namıyla anılır” dememiş boşuna. Bazı isimler vardır ki kimlikte yazanın önündedir. Ali Dayı’da öyle. Kendisini şahsen epey geç tanıdım. Bugünkü Sağlık Ocağı karşısında mütevazı bir dükkânı vardı. Her kahvaltıda namını...
Devamını Oku
28 Şubat 2022 — okunma
Siz karanlığı bilir misiniz? Sokak lambaları hayatımıza girdiği günden beri “zifiri karanlık” hayatımızdan çıktı. Bütün lambaları kapatsak bile hareketli olan her şeyi siluet halinde görebiliyoruz. Zifiri karanlık hayatımızdan çıktığı günden beri,...
Devamını Oku
15 Şubat 2022 — okunma
Meşhurdur, “Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım” demiş. Bundan dolayı her köy, ilçe, il diğerlerinden hep güzeldir. Kime göre? Orada yaşayanlar veya oralı olanlara göre. Her yerin güzelliği kendine göredir. Yeryüzü yaratıldığından beri...
Devamını Oku
9 Şubat 2022 — okunma
Yetmişli yıllardı. Üniversitelilerin ön ayak olduğu ideolojik hareketler yavaş yavaş liselilere kadar inmişti. Herkesin herkesten şüphelendiği yıllardı. Dava önemliydi… Çok kişi kardeşini, babasını, oğlunu kendi davası için ispiyonladığı...
Devamını Oku
31 Ocak 2022 — okunma
Ülkemizde nereli olunursa olunsun herkes bulunduğu yeri sever ve över. Bu insanın tabiatında var olan bir şeydir. Gayet normal bir haldir. Hatta güzel bir haslettir. Peki insan bir yerli nasıl olur? Genelde gurbette yaşayanlar kendi köyünü, ilçesini, ilini ve...
Devamını Oku
26 Ocak 2022 — okunma
Nedense okuduğumuz ve duyduğumuz haberlerden güzel olanı fazla konuşulmuyor. Belki olması gerekiyordu diye düşündüğümüz içindir. Ünye’de haber değeri kazanmış ve vatandaşların bilgisine sunulmuş o kadar güzel şeyler oldu ki, bence bunların ülke...
Devamını Oku
20 Ocak 2022 — okunma
Artık son “kuşağın” da bir ismi oldu. Eskiden “nesil” denilen ve günümüzde “kuşak” olarak adlandırılan insan topluluğu. Adına da (Z) kuşağı denilmiş. Dünya var olduğu günden beri “kuşaklar arası” anlaşmazlık hep olmuştur. Kısaca; dede,...
Devamını Oku