son haberler

Horozlu Cep Aynası

Yayınlanma Tarihi: 24 Haziran 2020 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Yaklaşık yarım asır önce delikanlılık çağına girmiş her genç taşırdı. “Aynalar insanın dostudur” diye bir söz uydurulmuştu. Hâlbuki aynalar “an” itibariyle doğruyu gösteren, yıllar sonra fikrinden cayan eşyalardı.

Parlak kısmı bir avuç içi kadar ancak vardı. Bir gömlek cebine sığacak kadardı. Ama delikanlılar onu pantolonunun arka cebinde muhafaza ederdi.

Bir devrin vazgeçilmez eşyası olan cep aynaları altın günlerini yaşadığı dönemde nelere şahit olmamıştı ki.

Yazımızın girişinde de belirttiğimiz gibi delikanlılık alametlerindendi.

Saç bütün dönemlerde kız olsun erkek olsun her gencin hatta yetişkinin önem verdiği bir şeydi. Her ne kadar bazıları yaşlandıkça saç hakkındaki bilgileri başkasından alıyor olsa da.

Erkekler saçını ya yan tarar ya da yukarı tatardı. Erkeklerin saç tarama işine “perçem” denirdi. “Yan perçem” daha yaygındı. Çünkü her saç yukarı doğru taranmazdı.

Yan perçem denilen tarz, saçın yaklaşık dörtte biri sola diğeri sağa taranırdı. Orta yerde çizgi benzeri bir saçsız alan olurdu. Saç taramak önemliydi ve erkeğin vazgeçmediği bir şeydi.

Bazı saçlar tarandığı yerde durmazdı. Onları sabitlemek için “briyantin” denilen saç spreyleri kullanılırdı. Ancak bu spreyler daha çok şehir yerde kullanılır, köyde ise bu işi limon suyu hallederdi. Limon daha ekonomik ve kimyasal değildi.

Cep aynalarının arkasında önceleri horoz resmi bulunurdu. Kim akıl etmiş, kim düşünmüş bilinmez ama erkeklerin kullandığı aynanın arkasında horoz resminin olması manidardı.

Zaman ilerledikçe bazı ayna üreten firmalar devrin “jön” dedikleri aktörlerin fotoğraflarını aynanın arkasına yerleştirdiler. Artık ayna istenirken “Bana Ayhan Işık´lı, bana Cüneyt Arkın´lı ayna ver” diye istenirdi.

Aynanın ardındaki kişi mühimdi.

Zaman ilerledikçe aynanın arka tarafına kadın sanatçı fotoğrafları da konulmaya başlandı. Belki cep aynasının esrarını kaybetmeye başlaması böyle oldu. Delikanlılığa adımını atmış bir gencin taşıdığı aynanın arkasında bir kadın fotoğrafının olması o zamanlar için yadırganır bir şeydi. Ayna eski ayna değildi artık.

Sinekkaydı tıraşların ardından siyah kumaş pantolon ve beyaz gömleği giyen delikanlı yan perçemini limonlu su veya briyantin ile hem parlak hem de sabit hale getirmek için kullandığı aynanın arkası kendisine ne kadar hitap ediyordu?

Bazı gençler özellikle yan perçemlerini briyantin kullanmadan tarar, en hafif rüzgârda dağılan saçları eliyle düzeltmesi ayrıca bir zevkti. Hele bir de saç biraz uzunsa rüzgârla şakalaşan saçı el ile düzeltmek bir delikanlı için önemli bir hareketti.

Hele bir de gömleğin yakasında mendil varsa değme keyfine delikanlının

Aynaları sırlı kısmı önce horoz, sonra erkek aktörler ve daha sonra da kadın aktrisler yer aldı. İlk önceleri cilalı kısmında kedini gören delikanlı aynanın sırlı kısmında kadın sanatçıları görmeye başlayınca çok şey eski özelliğini yitirdi.

Bu değişiklikler ile genç artık kendisi ve çevresiyle değil başka yerlerdekilerle de ilgileniyordu. Daha sonra aynadaki fotoğraflara da lüzum kalmadı. Tabii aynaya da…

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku