Yayınlanma Tarihi: 27 Ekim 2011 — okunma
Yıllar önce yazdığım bir yazım vardı, başlığı “Kültür Ana” idi ve özetle emektar bir hanımefendi yıllarca merak edip, kimseye soramadığı soruyu çekinerek bana sormuştu. Tek şartı vardı, kimselere bu sorudan söz etmeyecektim. Bende kimseye söz etmedim sadece köşemde yazdım. Tabii ki ismi sakladım. Gerçekten kültürü anlatmak çok zor ve çok önemli. Ayrıca kültür yıllar içinde oluşur ve çok renklidir, korunması da çok emek gerektirir.
Peki, ben o soruyu nasıl cevapladım dersiniz? İşte cevabı;”Teyzeciğim sen boşuna merak etmişsin, kültür sensin,”şaşıran gözlerinin içine bakarak evet sensin, hatta sen kültürsün üstelik kültürün anasısın, iki yanağından öperek eklemiştim ”sen Kültür Anasın” demiş ve anlattıklarımla onu buna ikna etmiştim. En sevdiğim yazılarımdandı bir gün yine sizlerle paylaşırım
KASTUÇEP Başkanı Av. Ahmet Çamyar, I.Uluslararası Karadeniz Kültür Kongresinde Sinop’ta yaptığı konuşmasına “Kültürün tanımı” ile başladı ve çok başarılı sunumunda kültürü de başarı ile tanımladı. Kongrenin ana temasının “kültür” olduğunu vurgulayarak.
İnsanoğlunun tarihsel süreç içinde yarattığı maddi ve manevi öğeler bütününe “kültür” denir.
İnsanoğlu, canlılar içinde öğrenme ve öğretme yeteneği olan, eğitilen; aynı zamanda yaşamı devam ettirmek ve çevresini düzenlemek isteyen bir varlıktır. Bu cümleden yola çıkarak, KATUDER Başk. Aydın Elmacı, Ahmet Çamyar ve Adem Çalıkoğlu’ nun bu çok önemli girişimlerinin kaynağını belirtebiliriz. Aslında yıllar önce bu tür sivil toplum girişimlerine dudak büken, küçümseyen resmi daire çalışanları “siz memleket meselelerini dert etmeyin, biz hallederiz” zihniyeti ile canları sıkılarak bakarlardı sadece.
Şimdi ise resmi kurum ve yetkililerin, bu tür girişimlere tüm imkânlarla destek vermeleri çok önemli gelişmeler ve olaylara ivme kazandırmaktadır.
“Kültür bizim benliğimiz, kültür bizim birliğimiz. Millet oluşumuzun anlamı. Bizi biz yapan bir değer.”
Maddi kültürel öğeler ulusları birbirinden ayırmaya yetmezken, manevi zenginlikler ulusları birbirinden ayırır. Bir dokuma tezgâhı kültürün maddi öğesi iken, onda dokunan kumaşın desen ve renkleri o toplumun zevklerini yansıttığı için manevi kültürel öğedir.
“Her şeyden önce burada bir kültürel dokümantasyon merkezi oluşturmayı amaçlıyoruz.”
En önemli cümlelerden ve amaçlardan birisi. Çünkü kültür yabancılaşmaya, kaybolmaya, değişmeye çok müsaittir. Ayrıca, evrenseldir, tarihi ve süreklidir, birikimseldir, bütünleştiricidir ve bütün bu özellikler için bir veri bankası, bir merkez çok önemli.
Kültür şoku, kültür farkı, kültür erozyonu, kültürel gecikme, kültür birikimi derken anlatmak ile bitmeyecek olan bu konu ile ilgili Sn.Çamyar’ın aşağıda ki sözleri üzerine söylenecek başka bir şey kalmadı.
Bu kongre ile kültür ve çevrenin iç içe olduğunu onun için sürdürülebilir bir çevre platformu kurulmasını hedefliyoruz. Çükü biz biliyoruz ki kültürün yaşayabilmesi için insana, insanın yaşayabilmesi içinde bir çevreye ihtiyaç vardır. Onun için biz çevreye sahip çıkalım, Uygarlıkla insanoğlu arasının açılmasına izin vermeyelim. “
Avukatlar usta hatiplerdir. Sn. Çamyar ortama hakimdi. Güzel bir sunum yaptı. Konuşmasında yukarıda yer alan cümleler çok önemli, özellikle son cümleler çok çok önemli çevrenin korunması yönünde bundan sonra bu derneklerin(KATUDER de dahil) adını duymak ve eylemlerde başkanlarını görmek isterim, işte o zaman sözleri bambaşka bir anlamla inanılmaz değer kazanır. Yüklendikleri misyon bunu gerektirir.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.