Yayınlanma Tarihi: 5 Mart 2012 — okunma
Spinoza,” Ethika” kitabında, matematiksel, doğruların akılcı olduğunu,”verilenlerin” duyu organları aracılığı ile kazanılmadığı içinde şüphenin olamayacağını anlatır. Çünkü matematik gibi akılsal bir alanda sanrı ve yanılsama gibi psikolojik durumlar yoktur.Sadece zorunlu gerçeklerden hareketle, belli bir akıl yürütme ile, belli sonuçlara ulaşma vardır.
Sn.Erol Okutucu ikinci kitabı olan, “Marjinal belediyecilik Tezleri” kitabında tıpkı yukarıda ki paragrafta belirtilen savlara uygun olarak, “belli akıl yürütmelerle, belli sonuçlara ulaşmıştır, belediyecilik konusunda”.
1969 Ünye doğumlu olan Erol Okutucu, yüksek öğrenimini, muhasebe üzerine yaptıktan sonra Ünye’de fındık ticareti yapmak yanı sıra birçok dergi ve gazetelere köşe yazıları yazmaktadır. Daha önce, “Ben Başbakan Olsam” isimli kitabından sonra bu ikinci kitabını yazmıştır.
Tebeşir yayınlarından çıkan kitabını, Zeynep bilgin önerisi ile yazdığını belirtmektedir önsözünde. Ayrıca bu kitabı yazmak cüretini de, Türkiye içinde hemen hemen her yeri, ayrıca dünyada otuza yakın ülke gezmesinde bulduğunu belirtmektedir.
Sn Okutucu, ilk kitabının tanıtım kahvaltısına da davet etmişti. O kahvaltı da bu sefer ki gibi pazar günü idi ve ben pazar günleri de çalıştığım için gidememiştim. Niye gitmeyeyim ki, hazır kahvaltı, iki eş dost il sohbet eder, kitap yazmak sabır ve sebatını göstermiş bir kardeşimizin, hemşerimizin, haklı gurur ve mutluluğuna ortak olurum.
Fakat, Sn. Okutucu yazmaya, ben çalışmaya devam ettiğim için bu aksaklık oldu. İnşallah üçüncü kitabına kısmetse, darılmayıp çağırırsa. Gerçi, telefonla kendisini kutladım ama, kalkıp gitmek başka. Yoksa, Sn. Kıroğlu Hocamızın dediği gibi, “kış uykusuna yattığımdan” gitmezlik yapmadım.
İlk kitabı ile ilgili yorumumu, aynı başlıkla yazmıştım. Bu kez de “Belediyecilik ile ilgili fikirlerinde ”n kitap oluşturmuş ki içlerinde çok ilginç ve bazen de sizlerin, bilerin de düşünüp sık sık dile getirdiğimiz fikirler var.
Örneğin, sayfa 108’de,” raylı sistem” konusunda şöyle diyor, “belediye yi idare edenler, raylı sistem ve suyolu sistemlerini öncelikle düşünmeli ve bu konularda projeler üreterek, hayata geçirmeliler”.
Bir başka paragrafta örneğin, sayfa 116 “gıda maddeleri” konusuna değinmektedir. Trafik, gıda, kültürel çalışmalar ile çek yerinde tespitlerden başka, en ilginç tespiti de, sayfa 158’ de belediye çalışanlarına, gelen giden vatandaşa ısmarladıkları içecekler ile ilgili denek” bağlanması konusu.
Toplumu ciddi olarak tehdit eden ya da birçok insanın önemli istek ve özlemini engelleyen olguya “toplumsal sorun “denir. Bu kitabında Sn. Okutucu,” toplumla-Belediye” arasında ki “toplumsal bağ ve gidişat ile aksayan birçok soruna” da değinmiş, değinmekle kalmamış çözümler de üretmiştir.
“Bergson’a göre iki çeşit bilgi vardır, Bilim ve Felsefe”.Bunlardan birincisi zekanın, ikincisi de içgüdüye dayanan sezginin eseridir.Zekaya dayanan bilgi,esasa hayatın bilgisi değildir.Gerçek hayatın bilgisi, sezgiye dayanan felsefi bilgidir.”
Bu bağlam da, Sn.Erol Okutucu hem zekâya hem de sezgiye dayalı bilgileri ile beslediği kitabına “belediye” kelimesini açıklayarak başlıyor ve Arap kökenli olduğunu belirttiği “beled” kelimesinin “memleket” anlamına geldiğini ve ilk olarak Avrupa’da ortaya çıktığını ve 1870 yılında ülkemizde uygulanmaya başladığını belirterek, Osmanlı Devletin’de ki belediyecilik faaliyetlerine de kısaca değinmektedir.
Son satırlarda ise, bir” belediye başkan adayının” ne şekilde davranması gerektiğini belirtirken, “vaat edeceğiniz projenin gözle görülür bir maketi olmalı.söz konusu projenin uygulanabilirliğini ve ekonomik olarak çözümünü anlatabilmelisiniz.
“Siz hele beni bir seçin, bakın ne süprizler yapacağım” sloganı yapmışsanız seçim sonuçlarını beklemenize gerek yoktur.gidip yatın….
Sonrada kitabının arka kapağında şöyle bir son bulunmaktadır.
Vaktiniz vardı,
Naktiniz vardı,
Seçilebilecek bir partide üst düzey bir yakınınız vardı,
Ve Allah nasip etti başkan oldunuz,
O halde yatak yorgan belediyeye gelip çalışmaya başlayacaksınız.
Ancak yetişirsiniz. Ha! Unutmadan; seçim kazanılınca bir kurban,
Kaybedilince iki kurban kesilecektir…
*** *** **** ** ****
.Çok büyük emekler ile ortaya çıktığını bilmeme rağmen üçüncü kitabınızı da yorumlamak umudu ile şu önemli cümlelerinizle tamamlayalım yazımızı, “geri kalmış üçüncü sınıf ülkelerde dahi bizimkilerden çok daha fazla park ve yeşil alan var”.
“Şikayetçi olmaktan çok, tavsiyelerde bulunacağım….takdir okuyucuların” demişsiniz ya, “ben kitabınızı çok beğendim, emeğinize, yüreğinize kaleminize sağlık..
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.