son haberler

Meydan Simitçisi

Yayınlanma Tarihi: 28 Şubat 2022 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Siz karanlığı bilir misiniz?

Sokak lambaları hayatımıza girdiği günden beri “zifiri karanlık” hayatımızdan çıktı. Bütün lambaları kapatsak bile hareketli olan her şeyi siluet halinde görebiliyoruz.

Zifiri karanlık hayatımızdan çıktığı günden beri, sadece renkleri seçemeyecek kadar ışıktan mahrumuz. Peki, ömür boyu hiçbir rengi bilemeyecek, baktığı simaları göz ile ayırt edemeyecek, cisimlerin hareketini ve hacimlerini seçemeyecek olanlara ne demeli?  Onlara “Görme engelli” diyerek adlandırmak bir vasıf mıdır?

Siz hiç gece elektriklerin kesildiğinde evinizde yürüdünüz mü hiç?

Ünyeliler bilir, meydanda “ama” bir simitçi var. Yani eskiden “ama” dediğimiz şimdi ise “Görme engelli” olarak adlandırdığımız bir kardeşimiz simit satıyor. Belli konularda eğitim almış olmalı ki hiç görmediği halde sattığı iki çeşit simit ile su ve meyve sularını da el yordamıyla bulabiliyor. Para üstü verebiliyor. Verilen parayı “görmeden” de tanıyor. Hem “Kendi dünyasında” yalnız kalmıyor, hem de hayatını idame ettirecek kadar nafakasını çıkarıyor.

Ben ne zaman simit almaya karar versem ondan alıyorum. Bu bir acıma duygusu ile alınmış bir karar değil. Çünkü her zaman simit alan biri değilim.

Görme engelli simitçi genç. Yani önünde daha uzun yıllar var. Öz bakımlarını başkaları yapıyor olmalı. Tek başına bir evde yaşamak o durumda biri için hayli zor. Günün belli saatlerin de meydanda yerini alıyor ve simitleri bitene kadar orada duruyor.

Belli ki bu yaşadığı müddetçe devam edecek. Dünya bu bir yeden kısmeti çıkarsa işi değişikliği olabilir.

Karadeniz’de ısı olarak üç mevsim vardır. Yaz, kış ve baharlar. İki baharın da uzunluğu hemen hemen eşit. Bölgemizde en az dört ay kış veya kışı andıran günler var. Yani bu süre içinde dışarıda çalışmak bir hayli zor.  Simit satan kardeşimiz yaz ve kış meydanda kendine ayrılan yerde işini yapmaya çalışıyor.

Aylardan şubattı. Meydandan geçiyordum. Simitçi şeffaf bir kılıf içinde kendisini ve ekmek teknesini muhafaza altına almış bir vaziyette müşterisini bekliyordu. Hava soğuktu ve bulunduğu yer ancak nefes ile ısınabilirdi. Çünkü bulunduğu yeri ısıtacak bir ısıtıcı olamazdı.

Kendi kendime düşündüm. Biz yanından gelip geçerken, bu delikanlı bulunduğu yeri terk edemeyecekti. Çünkü satış yapmalıydı. Biz ondan aldığımız bir simidin parasını verirken ona yardım ettiğimizi düşünsek de bir zaman sonra sıcak bir ortama gidecektik.

Biraz durup vaziyeti seyrettim. Ben dahil insanlar hayatın akışı içinde bir yerlerde dururken bu genç kardeşimizin varlığından bile habersizdik. Bulunduğu yere sadece sözde rüzgarı engelleyen bir korunağı vardı.

Aklıma doğal gaz fiyatlarından yakınan kişiler geldi. Daha sonra Alışveriş merkezlerinde aldığı markalı kıyafetlerin rengini beğenmeyip değiştirme kartı ile değiştirmeye gidenler geldi. Bu görme engelli kardeşimizin renginden dolayı bir şeyleri değiştirme tercihi olamazdı. Onun yerine biz karar veriyorduk…

Ey insan ve insanlık!

Şikâyetçi olduğumuz o kadar çok şey var ki. Şayet şikâyet ettiğimiz şey neyse onun giderilmesi için; gözünü, bir kolunuzu, bir bacağınızı veya dilinizi verin deseler verir miydiniz?

Bu yazı burada bitmez…

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku