Millet Ağlarken Bazılarının Yaptığı İşe Bakın

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Yara bende…

İç taraf yara bende

Gökyüzü mavi değil,

Kömürden kara bende…

Hepimi pardon “bazımı” yasa boğan Soma faciasından sonrasında ‘durumdan vazife çıkaranları’ biliyor musunuz?

“Ocak” faciasından sonra çok “ocakların” söndüğü Soma’da bize yakışmayan ancak “bazılarına” çok yakışan elem verici hadiseleri duyunca insanın “pes!” diyesi geliyor.

Sözüm ona bazı kişiler, af erdesiniz sanatçılar diyecektim “Orada ne işim var” diye birbirlerine laf yetiştirmeye çalışırken Soma üzerinden “reklam” yapmayı da ihmal etmiyorlar.

Şimdi kimsenin konuşmaması gereken bir zaman. Acımız büyük. An itibariyle “insanlık” namına ne yapılacaksa o yapılmalı. “İnsanlık” kavramı bazı lügatlerde tafsilatlı yazdığından burada zikretmeyeceğim.

Bu elem verici kazanın ateşi sönmeden ülkede lüzumsuz “laf” kavgası başladı bile.

Suçumuz yok, sizin yüzünüzden, ondan dolayı, bunda mütevellit, iktidar suçlu, muhalefet kusurlu, toprak kaygan, iççiler acemi vs…

Susunnn!

Bu lafları biliyoruz. Daha önce çok dinledik. Susun da millet işine baksın acısını yaşasın. Her kafadan bir ses. Herkes “ulama” olmuş.

O kadar can kaybolmuş biz hala konuşuyoruz. Ne hale düştük?

Az daha konuşsalar vefat edenlerin yüzünden oldu diyecekler. İnsaf ya hu!

Kesin sesinizi! Sonra konuşursunuz.

Ne mümkün. Onun yüzünden, bunun ihmali, şunun kabahati gibi tahmin, yorum, tespit, zan gibi bir takım zırva.

Bu millet zırvalara alışıktır 90 yıldır. İşimiz gücümüz boş laf etmek. Sanki sussan dünya yıkılacak.

Kasap et derdinde yani.

Hele sanatçı diye bilinen camia. Durumdan vazife çıkarıp, kimi şiir yazıyor, kimi orada ne işin var diyor, kimi yardım yapıp cümle âleme ilan ediyor. Hani bir elin verdiğini diğeri duymayacaktı? Ha o mu? O dini bir terim, biz “çağdaşız. Af edersiniz unutmuşuz sizin hangi çağda yaşadığınızı. Ancak unutmadığımız bir şey varsa bu millete benzemediğiniz.

Herkes otursun oturduğu yerde. Bu millet yani millete benzeyenler kendi işini kendisi görür. Kimsenin nutuğuna, yorumuna, akıl vermesine, “reklam” yapmasına ihtiyaç yok!

Kesin sesinizi!