son haberler

Millî mücadelede ve Seferberlikte Karadenizli Din Adamları – II

Yayınlanma Tarihi: 3 Şubat 2020 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Unutulmamalıdır ki Şark Meselesi (La Question d’Orient), bizlere göre ehl-i İslâm ile gayri Müslimlerin, yani hak ile bâtılın kavgası, emperyalistlere göre de süreci halen devam eden Osmanlı topraklarının paylaşılması meselesi halini almıştır.

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Anadolu topraklarına ayak bastığında, O’nu karşılayanların başında din adamları ön saflarda yer almışlardı.2 Samsun’da Dokuzuncu Ordu Müfettişi’ni Belediye Meclisi’nden bir zât, Hacı Molla, Atatürk’e şehir nâmına “Hoş geldiniz” diyerek karşılar…10

“… 25 Mayıs 1919 akşam üstü Havza’ya geldi. Ertesi günü, başlarında Ulemadan Hacı Mustafa Efendi’nin bulunduğu bir heyet kendisini ziyâret ederek memleket meseleleri hakkında görüşmelerde bulundular. Bu zatlar diğer bir gece Belediye Reisi’nin evinde toplanarak Müdafaa-i Hukuk Heyeti’ni teşkil ettiler…”.10

Dokuzuncu Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, karargâhıyla Amasya’ya geldiği 15 Haziran 1919 günü kendisini en gönülden ve coşkun karşılayanların başında Müftü Tevfik ve Vaiz Abdurrahman Kâmil Efendiler bulunuyordu.11

Erzurum Kongresi delegeleri arasında Karadeniz’den şu din adamları bulunmaktadır: Kelkit Delegesi: Müftü Osman Efendi, Of Delegesi: Müftü Yunus Efendi, Rize Delegesi: Hoca Necati Efendi, Şiran Delegesi: Müftü Hasan Efendi. Sivas Kongresi’ne de 1924 yılında Çorum Müftüsü olan Mehmet Nazif Efendi (Çorum Delegesi olarak) katılmıştır.12

Anadolu’nun iç isyanlarla sarsılmakta olduğu günlerde Ankara Büyük Millet Meclisi’nde Sivas milletvekili Emir Paşa konuşmasında: “[Halk bugün kimi dinler? Hangi sınıfın, meslek erbabının kanaatlerine hürmet duyar? İrşat ve tenviri kimler yapabilir?] der ve [Halk ancak ulemayı dinler, onların telkinlerine kıymet verir. Her hoca efendi her müderris ulemadan her zat, kendi muhitinin irşat ve tenvirini üzerine almalı…]” diye de cevaplar.4

30 Ocak 1919’da Samsun müftü vekili olarak atanan ve Cihat Fetvası’nın altına mührünü basan ilk müftü olarak tarihe geçen Yusuf Bahri (Uğurlu) Efendi’dir. O fetvaya Samsun’dan mühür basan bir diğer din adamı da Havza Müftüsü İsmail Efendi’dir. Samsun’da, Millî Mücadele ve din adamları deyince Sıtkı Hoca’yı da hatırlamamak ve rahmet ve şükranla anmamak olmaz.13

Gümüşhacıköy Müftüsü Ali Rıza Efendi (Özdarende) 1919’da Millî Mücadele’nin başlamasıyla, Gümüşhacıköy Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nde görev aldı. Ulusal direniş için çalıştı. BMM’nin I. Dönemi’nde Amasya Mebusu seçilerek 23 Nisan 1920’de Meclis’in açılışında hazır bulundu.14

Mustafa Kemal Paşa, R. 09 Ağustos 1335 (M. 09 Ağustos 1919) tarihli telgrafıyla Erzurum Kongresi’nde “Şiran Müftüsü Hasan Fahri Efendi Hazretlerine” hitabıyla övgü dolu sözler sarf ederek onu onöre etmiştir.2

Millî Mücadele’de din adamlarımızın bir kısmı da çalışmalarını Büyük Millet Meclisi’nde devam ettirmiştir. I. Dönem TBMM’nin Karadenizli Din Adamı Milletvekilleri: Abdullah Sabri AYTAÇ (Devrek’te Şeyh ve Müftü, Bolu Mebusu), Hacı Abdulvehab (Öner) (Bolu Mebusu), Ahmet Fevzi ERDEM (Şavşat Müftüsü, Batum Mebusu), Ahmet Nuri (Çoruh doğumlu, Batum Mebusu), Ali Rıza Özdarende (Gümüşhane Müftüsü, Amasya Mebusu), Ali Rıza (Acara), Ali Sururi Tönük [Müderris, Karahisarışarkî (Şebinkarahisar) Mebusu], Hoca Fehmi (Tokat Mebusu), İbrahim Şevki Efendi (Medrese mezunu, Lâzistan Mebusu), Hafız Mehmet Hulusi Erdemir (Daday doğumlu, medrese mezunu, Kastamonu Mebusu).2-15

İrade-i Milliye Gazetesi’nin R. 06 Mayıs 1336 (M. 06 Mayıs1920) tarihli nüshasında, Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar)’ın tanınmış ulemasından Karahisar-ı Şarkî (Şebinkarahisar) Sabık (eski) Müftüsü Mustafa Asım Efendi’nin Ankara Fetvası’nı tasdik ettiği haber verilmektedir (ATASE Arş., Kl: 312, D: (65) 51, Fh: 145-6). 1887’de Çoruh – Çürüksu’da doğan Dârü’l – Hilâfetü’l – Âliyye Medresesi Muallimlerinden Ahmet Nuri (Nurettin) Efendi de Bursa delegesi olarak Ankara Fetvası’nı “Dâr-ı Mezkûr Muallimlerinden Ahmed” ismiyle imzaladı (Hâkimiyet-i Milliye, 5 Mayıs 1336, No. 27).

Devrekli Abdullah Sabri Efendi (Aytaç), Devrek’teki mitinglerde yaptığı konuşmalarda şöyle diyordu: “Muhterem Cemaat! Tüm yurdumuzda bugünden itibaren Kurtuluş Savaşı başlamıştır. … Mustafa Kemal’in yanında yer almalıyız. İşte vatan elden gidiyor. Hep beraber kurtaracağız.14

İstanbul’da başta Şeyhülislâm olmak üzere bazı din adamlarının Millî Mücadele’nin karşısında oldukları bilinmektedir. Ancak, din adamlarının büyük çoğunluğunun Millî Mücadele’nin yanında yer aldıkları ve aktif olarak bu mücadeleye katıldıkları da bilinen bir gerçektir. Anadolu halkının Millî Mücadele’nin yanında yer almasında, Halife’nin bilinen fetvasına karşı, Anadolu’daki 147 din adamının yayımladığı karşı fetvanın da çok önemli bir rolü olmuştur.4

Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde bulunan bir belgeye göre Baş Kumandan Mustafa Kemal‘in, şeyhülislâmlıkla Evkâf-ı Hümâyun Nezâreti’nin görevlerini üstlenen Şer’iyye ve Evkâf Vekâleti’ne yazdığı “Anadolu ulemâ-yı kiramının dinî esasat ve delaile müsteniden tastir ettiği fetvaya vaz-ı imza etmeyen ulemadan elyevm … müftülük makamını işgal edenler var mıdır ve kimlerdir, lütfen iş’ar buyurulmasını rica ederim” şeklindeki yazısına, Şer’iyye Vekili, Anadolu ulemâsı tarafından verilen fetvaya imza atmayan müftülerin ancak “ekal-i kalile” teşkil edecek kadar az oldukları ve onların da artık yerlerinde bulunmadıkları cevabını vermiştir (CA, Dol. 3, Kutu 24-4, Dos.51-5, Fih.1-1).4

Mustafa Kemal Paşa’nın çağrısıyla Ankara Fetvâsı [16 Nisan 1336 (1920)], Anadolu’nun değişik yerlerindeki 153 müftü ve din âlimi tarafından tasdik edilmiştir.16

1854 (1271)’de Batum’un Muradiye köyünde doğan Müderrisinden Hafız Hüseyin (Avni) Efendi, 1857 (1273)’de Batum’da doğan Bayezid Paşa Medresesi Müderrisi Abdülkadir Efendi, 1857 (1273)’de Batum’un Livane kazasına bağlı Sirye nahiyesinde doğan Dârü’l – Hilâfetü’l – Âliyye Medresesi Muallimlerinden Hacı (Yusuf) Ziya Efendi, 1871 (1286)’da Trabzon – Kuzluyol köyünde doğan Müderrisinden Ahmet Hamdi Efendi (Karagözoğlu) ile 1879 (1295)’de Batum’da doğan Dârü’l – Hilâfetü’l – Âliyye Muallimlerinden Müderris Hafız Mahmut Efendi (Oğuşun) ve 1886 (1302)’de Ordu – Gölköy (Habsman)’da doğan ve Medresetü’l-Vaizîn’deki öğrenimi sonrasında Ordu’da Müderris olarak memuriyete başlayan Habsman Ulemâsından Osman Nuri Efendi (Aydın Kaptan) bu görevlerde iken Ankara Fetvâsı’nı tasdik ettiler (Hâkimiyet-i Milliye, 5 Mayıs 1336, No. 27).

Seferberlik sırasında [Birinci Dünya Harbi sebebiyle 29 Ekim 1914’te fiilen başlayan ve 9 sene süren “Umumî Seferberlik” hali, 31 Ekim 1923 tarihi itibariyle sona ermiştir.] Yusuf Bahrî Efendi asker toplayıp cepheye göndermek üzere Ünye Dönerçeşme Meydanı’nda tedrisat ehlini toplar ve cepheye gidecek askerlere “Gidip gelmemek var, gelip görmemek var, hakkınızı helâl edip Ünye’den öyle çıkın!” der. “Ateşe gidiyorsunuz; fakat nöbet beklemek çok sevap arz eden bir görevdir. Gelirseniz gazi, ölürseniz şehit olursunuz!” deyip talebelerini ve müritlerini cepheye gönderir.17

Ünyeli Sadullah Bey Medresesi Muallimi Müderris Yusuf Bahrî Efendi’nin [Hicrî 9 Safer 1255 (M. 11 Nisan 1839) Ünye’ye bağlı Taflancık köyü, Tasdaklı Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir.], dönemin padişahı II. Abdülhamit Han ile de ikili görüşmeleri olduğu, yönetimle istişareli olarak hareket ettiği biliniyor. 1883 yılında Ünye Müftülüğü ve Süleyman Paşazâde Sadullah Bey Medresesi müderrisliğini aynı anda yürütmek durumunda kalmıştır. En kritik zamanlarda sosyal ve siyasî olayların hep onarıcı ve yatıştırıcı tarafındaydı. Halkı yatıştırır ve doğru akımları sağlardı. Cephede asker ihtiyacı doğduğunda ahaliyi cepheye gitmeye teşvik ederdi. Vazgeçilmemesi gereken öğütleri arasında “Harp meydanından kaçanlara yakın olmayınız!” düsturu da vardı. Düşman ordusunun kahrolması için Allah’a dua edip zafer kazanabilmek (Harşıt Deresi), bir anda birkaç yerde bulunabilmek ya da gizlenmek (Askerde namaz kılarken görülmesi) gibi kerametleri de vardır.17

Kumru – Fizme’de dünyaya gelen 1855 doğumlu Fartul (Erenyurt) Medresesi Müderrisi Civeloğlu Halil Sıtkı Efendi’nin talebesi Biceli Hasan Hoca takva ve keramet sahibidir. Kore Harbi’ne katılmış, tabur komutanı olmuştur. Bir asker suya düşmüş ve kerametiyle onu sudan çıkartmıştır.17

Müderris Yusuf Bahrî Efendi’nin yetiştirdiği talebelerden Ünye Taflancık köyü doğumlu hatip Kuruoğlu Hasan Efendi hocasının teşvikleriyle cepheye gittiği Cihan Harbi’nin şehidi, Taflancık köyünden Demiroğlu Ahmet DEMİR Efendi de Sarıkamış’ın şehididir. Aslen Trabzonlu olan Terme Müftüsü Mehmet Efendi beş köyün hatibi olduğu için askerlikten muaf tutulmuştur. Askere gider gitmez terhis edilmiştir. Memlekete döndüğünde Ermeni çeteleriyle mücadele etmiştir. Ermeni çetebaşı Sirop, Hoca Efendi’nin köyüne girip birçok kişiyi katletmiştir.17

Devam edecek

KAYNAKÇA:

2 SARIKOYUNCU, Prof. Dr. Ali – Milli Mücadelede Din Adamları I, DİB Yay. 341, İlmî Eserler: 65, 6. Baskı, 2012, Ankara, Semih Ofset Mtb., 294 sh.

4 TURAN, Yrd. Doç. Dr. Ömer – Millî Mücadelenin Lehine Kamuoyu Oluşumunda Din Adamları, AAM Dergisi, C: XV, Kasım 1999, Sayı: 45, ss. 821 – 834.

10 ŞAPOLYO, Enver Behnam – Kemal Atatürk ve Millî Mücadele Tarihi, 3. Baskı, İstanbul, 1959, s. 312 – 315.

11 MERİÇ, Hüseyin – Millî Mücadele Yıllarında Amasya, Ankara, 1992, s. 33, 162, 165.

12 KANSU, Mazhar Müfit – Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, TTK, Ank., 1988, C 1, ss. 78 – 80.

13 KARA, Osman – Samsun’un Üç Yiğit Evladı, Haber Gazetesi, 01 Mayıs 2017, Samsun. http://www.habergazetesi.com.tr/yazarlar/13771/samsunun-uc-yigit-evladi

14 SARIKOYUNCU, Prof. Dr. Ali – Milli Mücadelede Din Adamları II, DİB Yay. 398, İlmî Eserler: 70, 6. Baskı, 2012, Ankara, Semih Ofset Mtb., 446 sh.

15 SARIKOYUNCU, Doç. Dr. Ali – Mustafa Kemal ve Millî Mücadele’de Din Adamları, AAM Dergisi, C: XIII, Kasım 1997, Sayı: 39, ss. 979 – 1037.

16 MİLLÎ Gazete – İstanbul Fetvasına Karşı Misilleme: Ankara Fetvası…, 11 Eylül 2011, Gündem.

17 KARAYALMAN, Mehmet – Ünyeli Taslızâde Hacı Yusuf Bahrî Efendi, Sistem Matb., İstanbul, 2011, I. Baskı, 656 sh.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku