Mürekkebi Kurumadan

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Dergiler “hür tefekkürün kalesi” diyor Cemil Meriç. Her imza sahibi kendine ait fikirlerini orada rahatça kaleme alabiliyor.

Toki Ömer Çam ilk/Ortaokulu tarafından çıkarılan “Mürekkep” adlı dergi okuyucularıyla buluştu. İlk sayı, ilk heyecan… Ah o ilkler!..

Okullarda bir derginin çıkarılması kolay değildir. Kırk seneye yakın birden fazla dergiyi takip eden, otuz üç sene öğretmenlik yapan biri olarak, bir okul dergisinin hazırlanmasının zorluğunu da dergilerin önemini de az çok bilirim.

Bir okulda dergi, gazete ve buna benzer bir faaliyetin olması için önce okul müdürünün inanması, sonra öğretmenlerin fedakârlığı, daha sonra da katkı verecek öğrencilerin olması gerekiyor. İşin maddi yanı ile uykusuz geçen geceler hariç.

Belikli Toki Ömer Çam ilk/Ortaokulunda bu gerçekleşmiş. Bundan dolayı Öncelikle okul müdürü ve idarecileri ile emeği geçen öğretmen ve öğrencileri tebrik etmekten başka yapılacak iş kalmadı.

Tebrik ederiz.

Efendim sözü daha fazla uzatmadan dergiye geçelim. Ve sözü asıl sahiplerine bırakalım.

Okul müdürü Sayın Yusuf Kolcu yazının, gelişme ile ilgisini şu satırlarla açıklıyor bizlere. “… insanların yazıyı bulup bizlere geçmişten nefeslerini duyurduğu günden itibaren toplumların ve ülkelerin gelişmişlik seviyelerini belirlemek için çeşitli ölçekler kullanmıştır.”

Adem Kunt, ““Derken bir el aldı bizi bilinmeyen âlemlere… Sürgündeyiz şimdi… Kendimizde sürgün…” ifadeleri ile nerelerden nerelere geldiğimizi düşünürken;   maceradan çok kararlığı ve iradeyi, “gemileri yakmak” tabiriyle açıklıyor bizlere.

Ve dergide bir üslup ustasıyla karşılaşıyoruz. Şiir akıcılığında hikâye tarzında yazılarının yanında insanı dıştan içe doğru düşündüren satırlara rastlıyoruz. “İnsan hüznü de mutluluğu da derununda çalkantılar olur.” Diyor “Başlarken” adlı takdim yazısında. Aşk adlı yazısındaki şu satırlara ne demeli? “Aşk, hedefi önceden belirlenerek güdülen bir duygu değil ki…”

Yasemin Şen, Bahar çiçekleri yazısında: “Hayallerini çalıyoruz noktaları birleştirirken. Onlar koşmak istiyor, uçurtma uçurmak istiyor. Oysa biz koşmanın tadını çoktan unutmuşuz.” Cümlesiyle özetliyor yazısını.Melek Karademir: Otizm konusuyla sosyal bir yara haline gelmiş tıbbi bir konuyu ele alıyor. Sabri Patan:Milli şairimizi bir defa daha hatırlatıyor bizlere.Kemal Çaklı:Öğrencilerimizin dikkat etmesi hususunda değerli bilgiler veriyor. İsmet Öztürk: İyi dilek ve temennilerini dile getiriyor. Heyecanı satırlara sinmiş olarak.

Orhan Sezgin İle yapılan söyleşi eğitimcilere bir defa daha yaptığı görevin kutsiyetini hatırlatıyor. Bizi yıllar öncesine götürüyor. Mine Patan:“Kimliğiniz sizin varoluşunuzdur” diyor “Kimlik Yoksunluğu” adlı yazısında.“Keşke” başlıklı yazısının “Ne Güzel cahildik” ara başlığında “İyi ki her özlemek yürekte vurgun haline gelmiyor” ifadesini kullanıyor.

Şenel Taş: Bizi bir destanın yazıldığı yere götürüyor. Çanakkale’yi içimizde hissediyoruz yazısıyla.

Hay Tek:“Unutulanlar” başlığı ile çok şeyin “unutulmadığını” gösteriyor bizlere. Hazin bir muhasebe gerçeğini kaleme alıyor bu güzel yazısıyla.

Beyhan Pilav:“Öğret Bana” adlı şiirinde “Sevdanın acı vermeyeni” öğrenmek istiyor annesinden.

“Hayat olumsuzlukları düşünüp onu kaçırmaya değecek kadar uzun değil” diyor “Mutluk” adlı yazısında.

Aydın Tek: Bizi “masum Anadolu’nun” gönü sıcak insanları ve meslek sevgisiyle buluşturuyor; akıcı bir üslubuyla… İrfan Yıldız: Neyin iyi neyin kötü olacağını veciz ifadelerle kaleme alıyor.

Ve…

Hasret Ezgi, İrem kaya, Katrenur şavlı, Ceren Gül, Melek Yıldırım, Buse Şen, Kadir Ekber Er, İrem Malay, Gizem güler ,Ayça Azra Kunt, Muhammet Ünal, Okan Çakır, Burak Çalışgan, Tuğçe Tek, Ayşegül Yılmaz ve Ömer Efe Erol şiirleriyle yer alıyor bu güzel dergide.

Katrenur şavlı, Rabia nur ordulu, Şevval Ergin, Beyza As, Şevval Ergin, Yusuf Alim Keskin, İrem Kaya Ömer Faruk Bodur ve Bahar Er kısa denemelerini okuyoruz zevkle.

İrem aydın: “Bunları biliyor musunuz”, Rabia Nur ordulu “Bulmaca” adlı çalışmalar ile katkı sağlıyor.

Mürekkebi kurumadan teşekkür edelim dedik “Mürekkep’i” çıkaranlara…