Yayınlanma Tarihi: 25 Ağustos 2011 — okunma
Bu yıl festival kapsamında ki etkinlikler içerisinde en çok “Orta Çarşı, Ünye Gönüllüleri’nin faaliyetleri oldu. Tabi bir de Esra Alkan’ın ekibi ile birlikte “kültür faaliyetleri “başlığı altında tüm yapılanları kaydediyor olması faaliyetlere dikkat çekti. Çünkü herkes kameraların aktığı yöne daha bir dikkatli baktı. Psikolojide kulağın bir sesi işitmesi duyumdur. Ancak bu sesin okul trampet takımının sesi oluğunu belirtmek algıdır.
İşte bu yıl ki festivalde Ünyeliler başta olmak üzere herkes “Orta Çarşı Etkinliklerin “algıladı.”Ünye’de Fatsa Arası “belgeseli ile de somutlaşan bu etkinliklerin çocukluklarından bu yana tanışan sıra dışı birde ekibi var.
Bir gün kupa alacağım aklıma gelmezdi
Bu ekibi artık herkes biliyor.Ben “Halat çekme yarışmasında ki üstün başarımdan dolayı(!!!) kendilerine geçte olsa teşekkür etmek isterim.Teşekkür geç kaldı çünkü fındık topluyordum.Hani hep söylüyorum ya artık bende “çiftçi belgesi “ olan bir üreticiyim.
Kış aylarında çok yoğun çalıştığım için yaz tatili gelince evimden hiç çıkmak istemiyorum. Bir de kızlarım, yeğenlerim, kardeşlerim gelmişse gönüllü hapsolurum eve. Bu yıl Esra Hanım sayesinde bir iki kez çıktım. İsmail Canbulat kardeşimiz” Esra Hanım size emanet deyip Medine’ye dönünce emanete sahip çıkalım dedik fakat yinede gerektiği kadar olmadı.
Küçükler halat çekme yarışmasına yeğenimi katmak isterken, sakin sakin jüri masasından yarışmaları izlerken bir baktım ki halat çekme ekibinin başındayım. Halatın bir ucunda Ünyeliler, diğer ucunda Fatsalılar. Fatsalı nereden bulunacak demeye kalmadan seslendiler” annesi, babası, kocası, bir kolu Fatsa’dan olanlar bu tarafa denilince, birileri de beni çağırdı,
“Hocam sen Fatsalı değil misin?,
Evet Fatsalıyım,
Ee hocam hadi. Vallahi başka bir şey hatırlamıyorum. Memleketime bir faydam dokunsun diye asılmışım ipin orta yerinden.
Bir ara Ahmet Birben Hocamız” hocam sen çık diyor, ipi bırakacaklar, düşersin” diyor her zamanki samimi korumacı tavrı ile. Hayır çıkamam, yarışı terk edemem, memleketim söz konusu, “Ahmet Hocam bu halat karşıya geçerse milletvekilliğini unut, aleyhine çalışırım” diye tehditler savurmaya bile başladım. Anlayın yani o kadar asıldım olaya.
Büyükler halat çekme yarışması altı kez tekrarlandı. Kaybeden itiraz ediyor. Sonunda Alparslan Öz’ün adil hakemliği sayesinde yarışma sonuçlandı ve Ünye memleketinde. Memleketim Fatsa adına kazanılan bir başarıda bir miktar emek sahibi oldum. Laf aramızda, deplasmanda maç kazanmakta güzelmiş vallahi.
Sayısız plaketimin yanı sıra ilk kez bir kupa alıyorum
Akşama kızlarıma anlatıyorum. Ödül törenini haber veren telefon kadar bana sunulan kupaya çok sevindim. Bence tarihi bir değeri de var, “ilk kez Ünyeliler bir Fatsalı’ ya kupa veriyorlar, üstelik de bir bayana.
Ödülüme çok sevindim ya. Ben de bu kupayı bana laik gören “Orta çarşı grubuna “ minik bir sürpriz hazırladım. Onlarda sürprizi çok sevdiklerini söylediler, bende memnuniyetlerine memnun oldum. Böyle mutlu bir törenle ilk ve tek kupamın sahibi oldum, Ünyeli kardeşlerim, esnaf arkadaşlarım sayesinde.
Şimdi bu yazıda şöyle bir cümle beklemeyin” bu yazıyı bana kupa verdikleri için yazmadım, zaten onlar şöyleydi de böyleydi de .”
Bu yazı tamamen Orta çarşı Grubu bana kupa verdikleri için yazılmıştır. Bizim kültürümüzde “ bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var da koskoca kupanın hatırı olmaz mı? Çok sevindim, hiç unutmayacağım. Çok teşekkür ederim. Fikri ortaya atanlara, onaylayıp kabul edenlere ve çok neşeli bir yemek hatırası ile gayet zarif bir şekilde sunanlara. İsimleri tek tek yazmak isterim ama bir tanesini bile unutmaktan çekinirim.
Bu arada bu grup hakkında haftaya çıkacak olan yazı bana kupa verdikleri için değil, hani bir söz var ya “hikaye değil önemli olan hikayeyi kimin anlattığı”, bakalım bu gruba biraz felsefe biraz mana yükleyelim, eleştirilere karşı,
Bu arada bu ekip sayesinde Ünye –Fatsa adı daha çok duyulacak.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.