Yayınlanma Tarihi: 20 Ekim 2011 — okunma
Televizyonda yeni yayın dönemi başladı. Birbirinden güzel diziler başladı.Daha önceki yazılarımda dizileri hiç beğenmediğimi yazardım.Ve ister inanın ister inanmayın izlemezdim.Ama nereye gitseniz televizyonlar açık olduğundan ekranlarda ne var ne yok biraz haberim olurdu.
Asmalı Konak’ dan sonra izlemeye çalıştığım tek dizi “Muhteşem Yüzyıl” idi.Gerçekten muhteşem olan Osmanlı Tarihi nasıl aktarılmış diye merak eder izlemeye çalışır diğer sahneleri insanca, savaş sahnelerini zayıf bulurdum.
Bu yıl “Muhteşem Yüzyılda” bu yıl tarihi sahneler oldukça zenginleşmiş doğru olanda budur. Dizilerin tümünde, görüntü ve sanat yönetmenliği harika. Müzikler şahane ve izleyicileri yüksek.
“Al Yazmalım” dizisi de ilgi görenlerden.” Al Yazmalım” filmini etkisini bilirdim de bu kadar bilmezdim. Kırgız yazar Cengiz Aymatov’ un Kırmız Eşarp Romanından uyarlanmış halini çok sevmiştik. Ne kadar gerçek oynamışlardı Oynamamışlar baksanıza rollerini beynimize kazımışlar.
Cahit Berkay’ın muhteşem müziği ile de bütünleşen filmin Türkiye’ye uyarlanmış görüntüleri, o çapkın şoförün kamyonu, kamyonun alnında ki “Al yazmalım” yazısı, iki oyuncunun birbirlerine bakışı ve Ahmet Mekin’ in sükûneti, güveni ve karşılıksız, çıkarsız sevgisi, Asya’nın çaresizliği her şey her şey nasılda içimize işlemiş.
Kısacası “Al Yazmalım” filminde bir kadının yönetmen koltuğunda olması yani Mahinur Ergun ‘un bakışı ile pek çok güzelliğin bir araya gelmesi ile unutulmaz bir efsun yakalanmış adeta.
Televizyon dizisi olmasında da, önemli işlere imza atan Ay Yapım’ın yanı sıra yine yönetmen koltuğunda bir kadın Nisan Akman’ın bulunması dizini izlenir olmasında etkili olacaktır bence.
O muhteşem müziğin, Toygar Işıklı tarafından yeniden düzenlenmiş hali de muhteşem. Bu arada oyuncuları Kadir İnanır ve Türkan Şoray ile karşılaştırmamak gerek. Biraz çocukça kaldıkları yönünde eleştirilere rağmen her ikisi de ekrana yakışıyor.
Ben aslında dizinin görüntü yönetmeninde vurgulamak isterim. Nihayet iki kişinin aynı yerde durup konuşması, tartışması sahnelerinden bıkmıştım.İ nanılmaz sıkıcı geliyordu.Nihayet kameralar doğaya, piyasaya çevrildi.Hayatın çok tehlikeli, çok zengin yada pavyon hali dışında da renkleri yansımaya başladı ekrana.Ege’nin, Marmara’ nn rüzgarını hissettik yarış pistinde .Hobi denen heyecanı hissettik motor yarışında.Annelerin oğullarına olan sevgisini, acılı bir babanın evlat kaybetmek korkusunu, aksi polisi ve ağabeyi gördük ekranda.
Şelale, balıkçı, piknik alanı, görüntüler çok güzeldi. Görüntü yönetmenliği de çok özel ve filme güzelliğini hatta sinematografiyi katan bir bakış açısı. Al Yazmalım tv dizisinde Görüntü yönetmeni olarak Osman Ağaoğlu çok başarılı.O muhteşem görüntüler müzikle birleşince de sinema ortamı doğuyor size.
Dizilerin olmazsa olmazı da farkındaysanız, bir çift yeşil ya da renkli göz. Bakın “Hürrem, Mahidevran”, “Sensiz Olmaz” da Nurgül Yeşilçay, “Fatmagül’ün Suçu Ne”de Beren Saat, “Adını Feriha Koydum”. Bir tek koyu renk gözlü baş oyuncu Özge Özpirinçci.Bu kez de baş aktör renkli gözlü.Barış Falay.Ben de “bunu nereden tanıyorum “diyorum.Hürrem’in eski sevgilisi imiş.Görüntülere dikkat etmenizi öneriyorum, starların renkli gözlerinden gözlerinizi alabilirseniz.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.