son haberler

Ramazan Geldi mi?

Yayınlanma Tarihi: 15 Temmuz 2013 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Eskiden ne güzeldi.

Ramazanın en önemli adetlerinden birisi ramazan topunu dinlemek, diğeri de pide kuyruğunda muhabbet etmekti.

O zamanlar seferi olanlar, bir rahatsızlığından dolayı oruç tutamayanlar için şehirlerde yemek yeme yerleri vardı. Mazereti olanlar buralarda ihtiyacını karşılayabiliyordu. O mekânların camları örtülü olurdu.

Günümüzde oruç tutmayan tutmadığı göstermekten büyük keyif almaktadır. Son senelerde ramazan yaz aylarına rastladı. Özellikle şehirler akşama yakın ellerindeki çekirdekler ile sahil boyu hem yiyor hem de kabuklarını yere atıyorlar. İşin tuhaf tarafı ramazan çıktıktan sonra bu azalıyor.

Hani insan oruçlu olduğunu söylemekten çekiniyor. “Bu zamanda da mı?” sorusuna cevap vermek zor. Çünkü bu dini mevzuları akıl mantık yolu ile açıklamak zor. Her ne kadar İslam dini akıl dinidir gibi söz varsa da hiç de doğru değil. Çünkü din aklın almadığı şeydir. Akılla izahı mümkün değildir. Din bir kalp işidir. İnanırsın veya inanmazsın. İnanan da inanmayan da akılla açıklayamaz.

Bu meseleye girmeyelim veya başka zamana bırakalım. Eskiden gayrimüslimler çocuklarına tembih ederlermiş. “Komşularımız Müslüman, onlar şimdi bir şey yiyip içmiyor; onların göreceği şekilde bir şey yemeyin” diyorlarmış. Şimdikiler gayrimüslim değil ama millete oruç tutmadığını göstermek için elinden geleni yapıyorlar. İnsan o saygılı gayrimüslimleri arıyor.

Ramazan ayında oruçlu olmadığını göstermek bir gelenek oldu. Mesela bazı apartman sakinleri kapıda çay ve kahvaltı seansları düzenliyorlar. Oldukça zahmetli bir iş olmasına rağmen artık “kendi inançlarının” gereği olarak katlanıyorlar. Nasıl ki insanlar oruç tutarak aç, susuz kalmayı göze alıyor, bazıları da yiyip içtiklerini göstermek için bazı sıkıntılara katlanacaklar yani. Bir ay bu zahmete katlanan apartman sakinleri ramazan çıktıktan sonra bu adetlerinden vazgeçiyorlar.

İnsan düşünmüyor değil. Demek ki bazı inançlar da bunu gerektiriyor. Yani ateş yakacak, su söndürecek. Nasıl ki birileri yiyip içemiyor, bazıları da aynı anda oruçlu olmadığını gösterecek. Aslına bakarsanız bu açıdan baktığımız zaman her iki taraf da işin doğrusunu yapıyor. Yani herkes kendi meşrebince hareket edecek.

Ben zaten ramazan dışında da dışarıda bir şey yemem. Alışkanlık bir nevi. O zaman da oruç tutuyor sanmazlar sanırım. Olur ya bir ay yetmedi hala devam ediyor diyebilirler. Sokakta çay faslı da olmadığından ispatı da zor. Hani yanlarına uğrayıp iki yudum çaylarını içseydik. Neyse bulacağız bir yolunu.

Şöyle böyle derken bir haftayı geride bıraktık mübareği. Çekirdek kabukları yerleri yirmi gün daha ziyaret etsinler. Nasıl olsa ramazandan sonra çok az kimse çekirdek yiyecek. Aralarındaki tek benzerlik ikisi de çöpleri yere atacaklar. Bu hususta tutanlarla tutmayanlar aynı.

Ramazanınız hayırlı olsun.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku