Yayınlanma Tarihi: 2 Mayıs 2011 — okunma
Türkiye nüfusu yetmiş dört milyon nüfusa sahip ve bu nüfusdan yedi bin küsür kişi seçime katılan onbeş siyasi partiden milletvekili adayı.İçlerinden beşyüz ellisi milletvekili olabilecek fakat her aday adayına da partisinin listesinden aday olmak nasip olmuyor.
Avukat Veysel İlhan, genç yaşta Saadet Partisi’nin Ünye İlçe Başkanlığından sonra partisinin ikinci sıra adayı.Bu kadarı bile büyük başarı.Hayırlı olsun dileklerimizi iletiyoruz.Herkesin takdir ettiği iyi bir insan.Siyasette iyi ahlaklı ve iyi niyetli insanların bulunması siyaseti olumlu etkileyecektir düşüncesindeyim.tartışma götürmez bir Türkiye gerçeği var ki oda , ülkemizde oylar liderlere veriliyor.milletvekili seçimlerinde bu durum çok etkili ve bir de % 10 barajı var.
Veysel İlhan hakkında olumsuz bir şey duymadım.İyi ve düzgün bir aile reisi.güleryüzlü, mesleğinde bilgili ve başarılı.toplum değerlerine saygılı.saadet partisi ile doğru orantılı olarak geleceği parlak yeni bir siyasetçi.en azından ben öyle görüyorumç
Bu arada adaylığı kesinleştikten sonra başlattığı seçim çalışmalarında ( her milletvekilinde olduğu gibi) bir çok soru ile muhatap oluyor.
En çok sorulan soru ise, Saadet Partisi ile Numan Kurtulmuş ayrılığı.”Neden ayrıldılar?”Görünen yüzü biliyor herkes ve aysbergin görünmeyen kısmı merak ediliyor.Çünkü herkesin çok yakıştırdığı bir buluşma olmuş, her iki tarafı da güçlendiren bu zeminde, ne gibi teknik sorunlar olmuştu da “fay hattı kırılmıştı?”.
Veysel İlhan soruları cevaplarken numasn bey hakkında olumsuz bir açıklama yapmadan “ felsefe de ayrılık” şeklinde özetliyor durumu.en güzeli de bu.
Daha önce yazmıştım.numan kurtulmuş’da herkesin takdir ettiği ve tüm olumlu yönlerini daha da güçlendiren bu birlikte Necmettin Erbakan’ın yerini doldurabilmiş, dürüst, güvenilir, ekonomist, üstelik Ünyeli bir liderdi bizler için.
Ayrılık her iki tarafında aleyhine bu durum.ve her iki taraf için de seçim erken.bir vakitte.Sn. Kurtulmuş yeni partisi ile ilgili çalışmaları tamalayamadan giriyor seçime.tabiki alacağı oylar var.Saadet Partisi’nin de her zaman hazır bir seçmen kitlesi var..ayrıca öyle zannediyorum ki bu seçmen kitlesi merhum Necmettin Erbakan için vefa oyları verecektir fakat her iki taraf da barajı aşarsa bu onlar için çok büyük bir başarı olacaktır.
Bu arada Av.Veysel İlhan’ın adaylığı hiç ilgisi yok ancak yıllardır dünya siyasetinde var olan, türkiye siyasetinde de 2007 seçimlerinden sonra gündeme gelen ve günümüzde de çok tartışılan bir konu var ki oda “bağımsız yargı”.
Yargının siyasallaşması veya Siyasetin Yargısallaşması
Tüm seçime katılan partilerin aday listelerine bakacak olursak(ve hatta seçime katılamayanların da kadro listelerine ) avukatlık mesleği adeta siyasetçi kaynağı durumunda.
…günümüzde anayasal denetim organları ve icraatları siyasi bir mesele olarak görülmekte ve “yargıç devlet “ tanımlara literatürlerde sikça rastlanmaktadır.(*)
….mesele son zamanlarda türkiye2de de tartışılmaya başlandı.(*)
…Robert Dahl,ABD Yüksek Mahkemesi ile ilgili olarak “ asıl mesele bir yargı organının siyasi alana müdahele sidir ve bunun için sorgulanmaktadır” demektedir.
Siyasal alanda giderek artan bir istekle temsil edilmek çabasında ki etnik grup ve cemaatlerin girişimleri de bu tartışmalara zemin hazırlarken son zamanlarda yaşananlar da bu tartışmaların nedensiz olmadığını ortaya koymaktadır.
Her kesim kendi siyasal hukukunu oluşturarak, devlet teşkilatlanmalarında ki partiler “ gücü” ele geçirmek çabasında giderek yargıyı kullanmaktadırlar.(*)
Giderek daha bilinçli seçmenin artması ve varolan çıkar düzeninde egemen ideolojiye artan bir tehdit oluşturmaktadır.
Siyaset yapma yetki ve gücü, profesyonel siyaset yapıcı kurumlara- ulusal yüksek mahkemeler,merkez bankası, uluslararası kurum ve kuruluşlara- transfer edilmektedir.(*)
Ülkemizde bu konu ile ilgili kitaplar da çıkmaya başladı bile.
(*)Robert A.Dahl, Making İn A Democracy..
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.