SN. BAŞKAN KENTİN HAKKI VARDIR KENTLİNİN HAKKI VARDIR DOĞANIN HAKKI VARDIR

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Günümüzde tüm dünyada kentlileşme hızla artmaktadır. Ülkemiz ve Doğu Karadeniz Bölgesi de bu gelişmelerden fazlaca nasibini almaktadır.

Kentlerde yığılan nüfus için maalesef “kent yönetimleri” gerekli planlamayı zamanında yapmadıkları için gelen göç dalgaları kentlerin varoşlarını oluşturmaktadır. Birçok insana barınak olan gecekondu alanları ile kent merkezi yaşam dengesi adil değildir.

Uzman kadrolarla yapılması gereken planlamalar ne kadar çok görüş alınarak hazırlanırsa yapılan hizmet o kadar rahat uygulanır ve mutluluk kaynağı olan şehirler ortaya çıkar.

Kent merkezinde veya gecekondusunda yaşayanlar “kentlileri” oluşturur. Her ne kadar eski kentlileri, sosyolojik deyimle kent soylular yeni gelenleri kolay hazmedemese de durum tüm dünyada değiştirilemez bir gerçektir. Kentin hakkı vardır. Yaşanabilir olmaya.

Ana caddelere açılan sokaklar, ulaşım dolayısıyla dolaşım düzgün, en uç noktalara kadar giden toplu taşıma sistemi alt yapı sistemine sahip olmak kentin hakkıdır.

Düzgün, estetik güzelliğe sahip haneler, bu haneleri çevreleyen doğal veya yapay çevre kentin hakkıdır. Sosyal ve ekonomik faaliyet akışı kentin hakkıdır. Net mekân planları ile planlı, düzenli bir yapıya sahip olmak her kentin hakkıdır. İnsanların fiziksel gereksinimlerini karşılayan mekânlara sahip olmak, kentin hakkıdır.

Merkezinden en uç noktalara kadar içinde yaşayan insanların kendilerini mutlu hissedeceği bir kent olmak, kentlerin hakkıdır.

Koordineli planlanmış, yoksullara da adil davranan net planları geliştirilmiş, kalabalık bakış açısı ile oluşturulmuş teknik planlarla kendinden emin olmak da kentlerin hakkıdır.

Başka ilçelerden, şehirlerden, hatta ülkelerden namı duyulduğu için ziyaretçi çekecek cazibe merkezlerine sahip olmak kentin hakkıdır.

Binlerce kişinin hatıra fotoğrafı çektirirken mutlu olup, sevdikleri hatta tüm dünya ile paylaştıkları fotoğrafların ana kaynağı olmak kentlerin hakkıdır. Öykülerin, şiirlerin, romanların, filmlerin, dizilerin ana mekânı olabilecek özelliklere sahip estetik mekânların diyarı olmak kentlerin hakkıdır.

Üzerinde yaşayan insanlar kadar hayvanlarının, biyolojik çeşitliliğinin, doğasının korunduğu HABİTAT(Yerleşim) olmak hakkıdır.

Kentlerin, insanların, çocukluk, gençlik hatıralarından silinmez fanları taşıyan kimlikli, özgüvenli, sempatik, fotojenik, romantik, estetik, 24 saat yaşayan dünya kentleri olmak da hakkıdır. Kentlerin ve en önemlisi TEMİZ( gölü, ırmağı, toprağı, havası, denizi, suyu da dâhil) ve en GÜVENLİ OLMAK HAKKIDIR KENTLERİ.