son haberler

Tıkladığımız Yerden Tıklanıyoruz..

Yayınlanma Tarihi: 11 Ağustos 2024 okunma

Mehmet Emin DANIŞ m.emindanis@hotmail.com

Sosyal platformlardan birine ulaşım engeli konulmasıyla ilgili bir espri üretmişler, daha doğrusu eski bir karikatürün konuşma balonunu değiştirmişler.

Espri şöyle; Merhum Demirel’e ulaşım engeliyle ilgili yorum sormuşlar, o da “engelleyelim de millet bize mi tıklasın” diye cevaplıyor.

Yazı konum bu engel değil, tıklanma meselesi.. Aslında biliyordum da tam detaylı bilmediğim tıklanma konusunda bir çalışma yaptım, sonucunu da sizlere sunuyorum.

İnternetteki arama motorları, platform ve haber sitelerinde, kısacası hangi sayfa ve ortamda neyle ilgilenirseniz sizi o konuya yönlendiren bir sistem oluşturulmuş.

Bu alanda çalışanlar kendi fikrine, zikrine ve çıkarına uygun kodladıkları yapay zekalı sanal bir canavar oluşturmuş, ulaştığı herkesi yutuyor..

Tarihle ilgili bir şey mi aradınız, Türk-İslam tarihini yalanlayan yüzlerce oyun, espri, film, makale ile sarılıyorsunuz.. Tabi bizim “aydınlarımız” (!) da bir fikir sunmuşsa ona da rastlıyabiliyorsunuz ama yok..

Bizimkiler ancak Atatürk, Yavuz Sultan Selim, Abdulhamit gibi simgelerimizle ilgili saplantılarıyla boğuşabiliyorlar. Biri diğerini, diğeri ötekini yalancı çıkaracak kısır tartışmayla yıllar harcarken elin adamları bilimin her yönüyle dinimizi, milli kültürümüzü, düşünce yapımızı ve hatta bedenimizi istedikleri şekilde yoğuruyorlar..

Siz bir matematik sorusu veya formülü yazıyorsunuz, önünüze sözde bilimsel hesaplama örnekleri yığılıyor ve birkaç adımda mitolojik kaynaklara dayalı yaradılışla ilgili matematiksel safsatalar sıralanıyor. Siz zaten “öğrencilik yıllarınızda sınıf geçmek için” ezberlediğiniz üç-beş formülden öte bilgiye sahip olmadığınızdan size sunulan uyduruk belgeleri doğru kabul ediyorsunuz.

Mesela yapay zeka tarafından bana sunulan bir yazıda dünyada Hazreti Adem’den önce de insanların yaşadığı, ömürlerinin onbinlerce yıl olduğu, bu insanların uzaydan gelen tanrıların (!) krallıklarında yüzbinlerce yıl yaşadığı anlatılıyordu, hem de matematiksel denklem ve hesaplarla gayet mantıklı gelen verilerle.. Bu sözde tanrıları kim, nerede, ne zaman görmüş, madem tanrılardı neden yok olmuşlar, şimdi neredeler, yüzbinlerce yıl krallık yaptıkları dünyayı terk edecek kadar salaklar mıymış gibi soruları sormak kimin aklına gelir ki?

Kısacası bizi tıkladığımız yerden tıklıyorlar, beynimizin her hücresini milim milim programlarına dahil ediyorlar.. Bu faaliyetlerini giyim, beslenme, eğitim, sağlık gibi sektörleri de kullanarak daha çabuklaştırıyorlar ve biz halen kısır politik çekişmelerle yıllarımızı tüketmeye devam ediyoruz. Biz politik oluşumlarımızın çıkarlarına uygun kopyala-yapıştır araştırma tezleriyle doktoralar verirken onlar her alanda uzman insanlar yetiştirmeye devam ediyor.

Peki, bunun çözümü nedir derseniz, artık çok geç kaldığımızı ve tek çarenin önce telekominikasyondan başlayarak içimize dönmemiz gerekir derim. Onlarla iletişimi tamamen kesmemiz ve uzun süre sadece kendi program ve sistemimizle yaşamamız gerekir. Çin gibi, Rusya gibi.. Çin ve Rusya tüm alanlarda dış dünyayla iletişimini kopararak, siyasi ve ticari ilişkilerini de sıkı ve sert tedbirlerle denetleyerek sürdürüyor ve iyi de yapıyorlar.

Tabi siz, “Yasaklama merakı artırır, tıklamayanlar da tıklamaya başlar. Çözüm herkesin evinin önünü temizlemesidir. Yani kendi çocuklarımızı ‘biz’ doğru bilgilendirmeliyiz. Zaten bu yerlerde çocuklar için sınırlar konmuş. Başkasına suçu atmak, yasaklamak yerine suçu kendimizde görmeli, hem kendimizi, hem de çoluk çocuğumuzu doğru bilgilendirmeliyiz. Bilinçlenmeliyiz.” diyebilirsiniz, bu da bir görüş..

Çoğu profesörlerimiz bile bilgili değil ki hangi bilgiyle çocuklarımızı bilgilendirebileceğiz? Bunu sil baştan yapmazsak olmayacak derim. Devletin katı tedbirler ve yaptırımlar uygulaması fikrimde ısrar ediyorum, tabi bunun iktidar-muhalefet meselesine de kurban edilmemesi gerekir.

Mehmet Emin Danış

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Doğamızı Korumak İnsanlık Görevimizdir!..

31 Mayıs 2024 okunma
Bütün bilim dallarında yapılan araştırmaların sonunda dünyamızın son yıllarda oldukça yıprandığını ve insan kaynaklı bu yıpranmanın ardından kıyamet adı verilen sona yaklaşıldığı ifade ediliyor. Müslüman bilim insanları Kur’an-ı Kerim ve... Devamını Oku

Fatma Şahin ve Hilmi Güler Nasıl Yapıyor?

25 Mayıs 2024 okunma
Peşin söyleyeyim, 2000’lerin başında yani nerdeyse 15-20 yıl önce Fatma Şahin’in olduğu bir toplantıyı sadece basın kısmından dinledim, Mehmet Hilmi Güler’le de bir toplantısından sonra yemek ikramı esnasında biraz sohbetim oldu.. İkisiyle de... Devamını Oku

ANNELER GÜNÜNE ÖZEL; KİMSESİZLİK…

10 Mayıs 2024 okunma
KİMSESİZLİK… “Anasız-babasız, kimsesiz… çocukları düşündüm.” Çok şükür, hem annem, hem de babamı görme şansına eriştim ve ben doğmadan önce, çocuk yaşta boğmacadan ölen ablam ve abim dışındaki tüm kardeşlerimle birlikte büyüdüm.... Devamını Oku

ALLAH’A SIĞINIRIM…

5 Mayıs 2024 okunma
Babam, 1940’larda askermiş.. Pek anlatmazdı, anlatan olursa dinlerdi ama o susar, uzaklara bakıp dalardı… Tek bildiğim yokluk dönemiymiş.. O günlerden söylediği bu tek satırlık cümle aklımda; “Ekmek yoktu, kuru peksimet verirlerdi, kurtluydu,... Devamını Oku

DUYDUM Kİ SEBEP ARIYORMUŞSUNUZ…

18 Nisan 2024 okunma
Aslında 2019’un Mayıs ayında yazmıştım… Tabi sakalımız yok ki, (muhalif değiliz ki) okuyasınız… Belki şimdi “dank” etmiştir, okursunuz ve “Reis”inize iletirsiniz… İşte, bahsettiğim o yazı: Bunca gücün olsun,... Devamını Oku

Hep ve her şeye rağmen gülümseyen adam…

16 Nisan 2024 okunma
Geçen yıl, (Ramazan ayında) 1 Nisan 2023’te Ordu ve Ünye’nin sevilen-sayılan iki değeriyle Ünye Orta Cami avlusunda merhum Başbuğ’la olan anıları konuşmuştuk… Mayıs 2023 seçimleri için MHP’den Aday olan Erol Bayram ve Ordu Üniversitesi’ne... Devamını Oku

SANA RAĞMEN.

6 Nisan 2024 okunma
Yalan politikalarla büyüttüğün geleceğin, yalancı politikacılarla çevrili şimdi… Her köşende bir yalancı! Her karış bedeninde bir seven ölü… Hep, gizli bir korkuyla yaşadım, sana olan sevdamı, hep seni sevdiğimi bilmenden korktum. Çünkü uçsuz... Devamını Oku

UYARI-YORUM…

28 Şubat 2024 okunma
28 Şubat yıldönümünün düşündürdükleri… Dava dedikleri hedefe varmak için politikayı araç olarak kullanan birçok kişinin zirveye çıkınca ulaştıkları şatafata kapıldığını ve maalesef o şatafatın devamı için tekrar aynı araca bindiğini ama bu... Devamını Oku

BİR UĞRUNA ONLARA KARIŞTIK…

25 Şubat 2024 okunma
Parça parça hücrelere ayrılmış millet, Millet bâtıl olunca bitmez ki zillet.. * Doğruyu yanlışı Allah bilir, birde O’nun âlim yaptığı, Önce mezhep dediler; dördü helâlmiş, öyle kabul ettiler… Sonra “bir” için yola çıktık deyip de... Devamını Oku

MİRAS..

22 Şubat 2024 okunma
Eskiden olsa, mesela 20-30 sene önce bıraktığım mirasla zengin olurdun, yani öyle sevinir, onur duyardın ama şimdi bilemiyorum, çünkü iyi insan olmak değerini yitirdi. Özür dilerim Yavrum, dostluk mezatında esnaf olmadım! Sana “iyi insan” olmanın... Devamını Oku