son haberler

Usturanın Meşinle Dansı

Yayınlanma Tarihi: 22 Eylül 2014 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Zaman denilen şeyin hızla geçmesi bir yana; arkada bıraktıkları bize ait hatıralar manzumesi bir bakıma.

Bazen ardımızda öyle şeyler kalır ki gelecek nesillere anlatılması bile zordur. Zorluğu bir yana inandırıcı bile gelmez.

Her geçen gün yeni şeyler giriyor hayatımıza. Bu hızlı değişime ayak uydurmakta zorlanıyoruz bazen. Bazen iyi ki kurtulmuşuz derken, bazen de tebessümle anıyoruz hatıralarımızı. Her ne surette olursa olsun hatıralar bir yerimize saplanıyor. İstemesek de reddediyoruz.

Karasaban, pulluk, traktör, biçerdöver birbirinin devamı ve işi daha da kolaylaştıran araçlardan. Ancak karasabanı yeni nesle anlatmanın zorluğunu bilebilir misiniz? Çünkü inanılacak gibi değil de ondan.

Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere sizlere eski berberlerin usturalarından bahsetmek isterim.

Ustura, makas, fırça ve sabun bir berberin sermayesi. Bütün kazancını ustalığına bağlı olarak bunlarla karşılıyor. Mesleğin olmazsa olmazlarından yani. Makas ve fırça ilk halini korumakta. Uzun süre de koruyacağa benziyor. Yalnız sabun bir değişikliğe uğradı. Bazı berberler taraş macunu, bazıları da tıraş köpüğü kullanılıyor. Ancak eski hali hala daha geçerliliğini koruyor.

Ustura ise şekil itibariyle aynı ise de mahiyet olarak değişti. Çünkü şimdiki usturalar jiletin aparatı, başka bir değişle muhafazası olarak kullanılıyor. Yani sakal tıraşları jiletle yapılıyor.

Eskiden öylemiydi ya?

Sakal tıraşları usturanın kendisiyle yapılırdı. Berber büyük bir itina ile müşterinin yüzünü önce ‘köpükler’ daha sonra da usturayı eline alırdı. Aslına bakarsanız bu durum müşteriyi biraz tedirgin etse de başka çaresi yoktu.

Çok eşya gibi ustura da zamanla kendisine ait özelliğini kaybederdi. Tabiri caizse kesen yeri körelirdi. Şimdikiler jiletle tıraş ettiklerinden çözümü kolay. Değiştir jileti tamam. Ancak eskiden usturanın ‘körelen’ kısmı tekrar işler hale gelmesi lazımdı.

Peki ustura nasıl keskin hale gelirdi?

Her berberin yanında kendi boy hizasında meşinden yapılmış kemer genişliğinde ustura bileğicisi bulunurdu. Yani metal bir eşyayı, meşinle keskin hale getirmek akla ziyan bir şeydi. Berber sağ eline usturayı alır, sol eliyle bir ucu duvarda asılı olan meşini tutar, usturayı dakikalar alan bir zaman diliminde meşine sürterdi. Meşin sürtünmeyle kaygan bir hal alıyordu.

Tıraş olmak da, tıraş etmek de zor işti vesselam.

Şöyle bir maziye dönelim dedik. Ancak elektrikli tıraş makinelerinin ‘homurtusu’ tıraşın keyfini hep kaçırdı aslında.

Sıhhatler olsun efendim.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku