son haberler

Vefa

Yayınlanma Tarihi: 30 Aralık 2013 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Saygıyla sevgi, dostluk ile arkadaşlık kavramları karışır çok kere. Bir meziyetinden dolayı saygı duyduğumuz birini sevmeye biliriz. Birçok arkadaşlarımız vardır ama dost olma özelliği başkadır. İnsanlar bulundukları cemiyette diğer fertlerle beraber yaşamaya mecburdur. Herkesle belli sınırlar dâhilinde arkadaş olabiliriz. Ancak dostluk çok farklı bir şeydir ve kelimelerle izah edilmesi kâfi gelmez.

Düşünebiliyor musunuz; çekinmeden, hiçbir mahzur görmeden derdinizi ve size ait bir takım şeyleri rahat rahat bir başkasıyla paylaşmayı? Ve bunların da onda kalacağını bilmek. Dostunuzun da sizi can kulağı ile dinleyip; derdinize hemdert olması, aranızdaki sevgi bağını nasıl kuvvetlendirdiğinin farkında bile olamazsınız. Bir sıcaklık hissedersiniz.Hem bedeninizi hem de ruhunuzu ısıtır bu sıcaklık. Hiçbir dünya menfaati yoktur ortada. Sadece aynı huzur ikliminde beraber bulunur, aynı hisleri beraber paylaşırsız. Bir bakıma hemhal olursunuz.

Bir zaman sonra ayrıldığınız dostunuzun, geçici de olsa ayrılığın verdiği ruh sıkıntısını hissedersiniz. Bu sıkıntıda bile gizli bir ferahlık vardır. Öyle ya neden üzülür insan? Birinin yanından ayrıldım diye mi? Gitti diye mi? Bu huzursuzluğun adı muhabbettir ve muhabbet sevgi kökünden gelen bir kelimedir. Şayet bu sevgide şahsi bir menfaat yoksa iki beden ruhen bir can gibidir.

Peki, insanlar ‘dost bildiklerinden’ zarar görmezler mi? Görürler elbet. İşte buna ya vefasızlık ya da ihanet derler. Dost dosta tamamen güvenir ve ondan hiç yanlış beklemez. Onu kendisi gibi bilir ve hisseder. Dost bilinenlerin; bilgisine, becerisine, ilgisine, istidadına ve tecrübesine güvenir. Çünkü o dosttur ve dostu da kendisi gibidir. Noksanı ve kusuru varsa da bile onu görmezden gelir. İnsan dostlarında hata aramaz, sevdiklerinde kusur görmez.

O halde vefasızlık nereden çıkar? Neden çıkar? Dostluklar neden zedelenir ve hasara uğrar? Vefasızlığın temelinde ne yatar?

Sebep her ne olursa olsun vefasız bir dost karşısında ihanete uğramış gibi hisseder insan. Bir nevi ihanettir de zaten. Temelinde samimiyetsizlik ve bencillik yatar. Bir de nefs girdimi araya iblise bile lüzum kalmaz.

Vefasızlık can yakar, yürek yakar. İnsanların ruh âlemini karartır. Başkalarına olan bakış açılarını yeniden gözden geçirmesine sebep olur. Sadece bir kişiden değil de cümle âlem herkesten darbe almış gibi hisseder kendini. “Bu da böyle yaptıktan sonra güvenilmez kimseye” der. Yıkılmıştır kısacası.

Hiç dost bildiğimiz bu insanların bir gün bizi terk edip, çekip gitmesinin ardından kendimizi de hesaba çektiğimiz oldu mu? Veya kendimizi hesaba çekerken kendimizde kusur bulduğumuz oldu mu? Kendi vicdan mahkememizde suçlu bulunduk mu hiç?

İşte işin bu kısmı daha zordur. Belki çok defa ihanete, haksızlığa, vefasızlığa ve kadirşinassızlığa uğramış olabiliriz. Bütün bunların ardından kendimize ait kusurları da görebilirsek daha sonraki münasebetlerimizde daha sağlam kararlar alıp; daha sağlam bir duruş sergileriz. Daha az acı çeker daha az üzülürüz. Şu üç günlük dünyada sevgi ve muhabbetin ölçü birimi yoktur.

Dostluğun sıcaklığını taa yüreğimizin ortasında hissetmeye ne dersiniz. Unutmayınız ki ateş yaktığı şeyde pas bırakmaz. Yine unutmayınız ki, yanmak pişmek demektir. Pişmek ise her türlü fenalıktan arınmak manasına gelir.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku

ŞEHİT CEMAL MUTLU İLKOKULU ZİYARETİ ÜZERİNE

27 Kasım 2023 okunma
Emekli olduktan sonra eğitim camiasından kopmamak için belirli aralıklarla okul ziyaretleri yaparım. Bir eğitim-öğretim dönemi içinde her okulu en az bir defa ziyaret eder, yeni arkadaşlarla da tanışırım. Kültürel faaliyetlerim devam ettiği için de onlardan... Devamını Oku