Yine Seçimler Yine Umutlar

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Seçimi seven bir milletiz. Sonunda hiçbir şey olmasa da bin bir umutla seçimi bekleriz.

İlimizin büyükşehir olmasıyla seçimler herkesi daha çok ilgilendirir oldu. Haklılar. Eskiden yerel seçimlerde sadece il, ilçe merkezleri oy kullanabiliyordu. Köylerdeki kişiler belediye başkanlığı için oy kullanamıyordu. Köydekiler ancak muhtar seçme hakkına sahipti.

Yeni kurallara göre ilimizde her seçim herkesi ilgilendiriyor. Bu sebeple aday adayları arasında da büyük çekişmelere yol açıyor. Her aday adayının yakınları aynı partiden de olsa diğerini alabildiğine karalıyor. Bu seçimler için iyiye alamet değil. Kişiler kendi partilerindekilere olur olmaz şeyler söylerse yarın siyasi rakipleri için ne demezler ki…

Bir bakıma toplumda gerginliğe yol açan bu duruma şimdilik çare yok. Demokrasi denilen mefhum her seçim öncesi diğerine hakaret ettirmeyi adet edindirdi insanlara. Üstelik birkaç siyasi parti hariç kalıcı bir parti de yok hayatımızda. Ben yaşımdan dolayı en az 300 parti ismi hatırlıyorum

Vatandaş seçimden seçime büyük umutlara kapılıyor. Ne bekliyorsa? Genelde de bir şeyler değişmiyor. Özellikle yerel seçimlerde “vatandaş” merkezli bir çalışma yapılmadı ülkemizde. Cumhuriyet tarihinde başarılı olmuş belediye başkanlarının sayısı eskileri değimi ile zemheri sineği gibi. Yani binlerce belediye başkanları arasından birkaç tane çıkmış.

Yerel seçimlerde sözde hür iradeli vatandaş istisnalar hariç seçim sürprizi yapmamıştır. “Kimi destekliyorsun” sorusunun cevabı “Çoğunluk kimi desteklerse” olmaktadır. Bu durum da seçilmişin elini güçlendiriyor, “çoğunluk” denilen; hak bakımından “azınlık” durumuna düşürülmüş insanları ikna etmekte zorluk çekmiyorlar.

Yine seçimler yaklaşıyor. Yine vaatler havada uçuşacak. Yine “hür iradeli” seçmen sandık başına gidecek. Sonra dört veya beş sene sonra yeniden yeni umutlarla sandık başına gideceğiz. Bir fasit dairedir dönecek.

Merkezi yönetimlerin bir an evvel doğru dürüst bir yerel yönetimler kanunu çıkarmalı; yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukların yeniden düzenlenmeli, daha şeffaf bir hale getirilmelidir. Her belediye başkanın sonradan zengin olmasının ardından laf söyletmeyecek bir yapıya büründürülmelidir. Şaibeleri en aza indirecek-tamamen yok olması mümkün değil- tedbirler alınmalıdır.

Sakın bunlar olursa oraya gelmeye cesaret edemezler diye geçmesin aklınızdan. Memlekette hizmet için çalışmak isteyen o kadar çok kişi var ki gecesini gündüzüne katıp bizim için çalışacaklarından eminim. Kendileri için bir şey istediklerini sanmıyorum. Bazı yöneticilerdeki bu hizmet aşkı insanı duygulandırıyor. Biz de o gibi kişilerin sayesinde rahat rahat yaşıyoruz ülke üzerinde.

Umutlar hiç tükenmez. Ne demişler “Umut fakirin ekmeği, ye oğlum ye…”

Seçimleriniz gönlünüzce olsun.