son haberler

Yitik Ülke Şairleri – 1

Yayınlanma Tarihi: 26 Aralık 2013 okunma

Semra YİĞİT smryigit@gmail.com

Cervantes’in tıpkı bir filozof gibi hemen her konuda bir sözü var. Durum böyle olur da hiç şiir ve şairler üzerine söz söylememiş olabilir mi!.. Cervantes, Don Quijote’nin ağzından, bilim olarak tanımladığı şiir konusunda (şiir bilimi diyor) şunları söylüyor:

“Benim gözümde şiir, körpe, gencecik ve son derece güzel bir kız gibidir; çok sayıda başka genç kız, yani diğer bilimler, onu özenle süslerler, bezerler, parlatırlar; hepsi ona hizmet eder, onu temel alır. (….) O kadar faziletli bir simyası vardır ki, ona nasıl muamele edileceğini bilenler, paha biçilmez, saf altına dönüştürebilirler.”

İşte Cervantes’in gözünde şiir böylesine değerli. Şiir kimin için değerli değil ki!.. Gençliğinde hiç şiir yazmamış birini tanıyor musunuz? Şiir, sözün en damıtılmış hali, en katıksız özüdür. Herhangi bir şeyi şiirden daha güzel anlatabilen bir ifade biçimi var mı?.. Dile gelmiş, açığa vurulmuş duygunun en duru, en güzel biçimidir şiir. Şairim demekse cesaret ister; her anlamda yürek işidir şairlik…

Şiire nereden mi geldik?.. Çünkü bu defa, Cervantes’in ‘Şiir Bilimi’nin temsilcileri konuk oluyor köşemize. Bunlardan biri Enver Topaloğlu.

Şair Enver Topaloğlu’nun yeni bir şiir kitabı çıktı. Adı: Aşk Kayıtları. Aşk Kayıtları, şairin her biri aynı dizeyle, “beni eve götür sevgilim” dizesiyle biten 40 şiirinden oluşuyor. Şiirleri okumaya başladığınızda içinizi dolduran iyimserlik, giderek yüzünüzde asılı kalan bir gülümsemeye dönüşüyor. Sonra… sevinçli bir mutlulukla yükseldiğinizi hissediyorsunuz. Bu yükseliş sizi her dizeyle birlikte, bir duygudan diğerine; hayatın bir durumundan başka bir haline uğrata uğrata dolaştırıp duruyor; mekânsız, zamansız, düşsel, masalsı, sanatsal, düşünsel bir yaşam dilimindesiniz… Öylesine güzel okunan bir şiir demeti sunuyor kitap. Okumayı bitirip ayaklarınız usulca yere değdiğinde, müthiş bir duygu yoğunluğu içinde buluyorsunuz kendinizi.

Bu güzel dizelerden bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Önce, kitaba adını veren ‘Aşk Kayıtları’ şiirinden birkaç dize: “hayal hayat olana kadar mutluluk / ondan sonra yapıttır / (….) aşk bir kelimedir dediler / niye mi karşı çıktım / dil yazılandan ibaret değil” ‘Adının Kapısında’ adlı şiirden: “adında ne var / sevinçlerin / düşlerin / daha içerde sırların / acıların / (….) / taş döşeli dar yokuş / tahta bavul / çocuk sesli dere / ağaç köprü / az ilerde / (….) / bir ömre kaç aşk / kaç şiir sığar / sormak bile yersiz / ne kadar yaşarsan o kadar / (….)” ‘Olanlar İçin Ayraç’ şiirine şair, “yeryüzüne davet edildiğinde / hayır diyemeyenlerden biriyim” diye başlıyor ve devam ediyor: “nedenim yok başka / ama / ne olsun ki daha / anlatmak / bilmek kadar kolay değil” … ve sürüp gidiyor şiir.

Bence kitaptaki bütün dizelerin barındırdığı şiir, aynı kalitede. Öyle sanıyorum ki, kitabı kendi duygu ve düşünce dünyanızın yarattığı atmosferde, ruhunuzun izlerini sürerek tadına vara vara okuduğunuzda, sizin dize seçiminiz benimkinden farklı olacaktır. Bense… kendi seçimim olan birkaç dizeyi daha buraya aktarmak istiyorum: “kırk sebebim var / bir ev eder / bir ev değilse nedir / yolların nedeni” – “çürümüş suyun / küflenmiş ekmeğin tadı var / hayallere yol vermeyen / hayatların yol ağzında / sürgün ne zaman açıklar hanidir bildiğini / biterse yolculuğun değil / yolun bittiğini” – “herkes kulağınıza konuşur / şair kalbinize / ve gözünüze görünür olur dünya”

Aşk Kayıtları, Yitik Ülke Yayınları’ndan çıktı.

Enver Topaloğlu 1963’te Ordu’da doğdu. Başta Metis Defter dergisi olmak üzere çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. No dergisinin yayınına katkıda bulundu. İlk dijital şiir dergisi Cumartesi’yi 65 sayı çıkardı. “Pervaneler Kadar” adlı dosyasıyla 2002 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü aldı. “Yakamoz ve Tebessüm” adlı kitabı E Yayınları’ndan (1993), “Kristal Kral” (1997) noyirmiyedi, “Divane” (2006) adlı yapıtı da Şiirden/Digraf Yayınları’ndan çıktı.

Devam edecek…

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Her Şey Tatsız Tuzsuz

5 Mart 2020 okunma
Benim deniz kokulu, yosun kokulu, ıhlamur kokulu kentim. Güneşli umutlarım, gri hüzünlerim, zifiri karanlık korkularım… Yağmur gibi yağan sevinçlerim, öksüz kederlerim ve dindirilemez öfkelerim… En derin, en acımasız terk edilmişliklere seninle direndik ve... Devamını Oku

Yol, Yolculuk, Bir Avuç İnsan ve Einstein

30 Kasım 2018 okunma
“Alıp başımı gitmek. Atsız arabasız/ Alıp başımı düşlerin çıkmazından/ Karışmak taşa toprağa. Yolculuk…” (Rıfat Ilgaz) Oldum olası severim yolculukları; en çok da otobüs yolculuklarını… Hızla geriye akan manzarayı seyrederken düşüncelere... Devamını Oku

Hüzün, Melankoli ve Şiir

12 Aralık 2017 okunma
Son zamanlarda bir garip hüzün dalgası arada bir yoklayıp duruyor beni. Bu da neyin nesi? Nereden çıktı şimdi bu hüzün? Tüm olumsuzluklara rağmen kendimi bile hayrete düşürecek kadar umut dolu değil miyim ben?.. Françoise Sagan’ın bir çırpıda okunuveren o... Devamını Oku

Bir Şenay Varmış… Meğer Hayalmiş

10 Mayıs 2017 okunma
“Nedir acelesi ecelin? Daha bitmeden yaşama sevincim.” (Halide Edip Adıvar) Benim dünyalar güzeli melek kardeşim, senin hakkında yazacağım nereden gelsin aklıma. İnsan bu kadar iyi, bu kadar güzel, bu kadar hayat dolu olur da, hiç bu kadar yakın durur mu... Devamını Oku

Özlem

1 Aralık 2016 okunma
En yakıcı duygulardan biridir özlem. Kimi için sıla, kimi için sevgili; kimine göre çocuk, kimine göre ana-baba-kardeştir. Şarkılar onu söyler, şiirler onu haykırır. Özlemi yazar öyküler, tablolar onu resmeder. Özlem değer vermektir, sevmektir özünde.... Devamını Oku

Hayatın İçinden

15 Nisan 2016 okunma
Mevsimler her ne kadar eskisi gibi olmasa da yine de geliyor bahar, yine de geliyor yaz. Doğa yeniden canlanıyor ve kuşlar bir başka ötüyor bu mevsimlerde. Fındık bahçelerinde dolanırken “Yine yeşillendi fındık dalları” türküsünü hatırlarım hep. Fındık... Devamını Oku

Sahi, Öğretmenlere Ne Oldu Böyle?..

3 Mart 2016 okunma
Belediye hoparlörünün tiz, gıcırtılı sesi ortalığı kaplıyor. Kadın görevli, bir konferansın anonsunu yapıyor: “Ahir Zamanda Kadın konulu konferans bugün…” Doğru mu duydum acaba? Ahir zamanda mı dedi? Neyse ki anons ikinci kez tekrarlanıyor. Pür... Devamını Oku

Arkadaşımın Mektubuna Cevap (3)

10 Şubat 2016 okunma
10 Şubat 2016 Canım Arkadaşım, Biliyorum, cevabım epeyce gecikti. Fırsat bulup yazamadım bir türlü. Kusura bakma n’olur. Yazın ortalarına doğru almışım son mektubunu. Okullar tatildeyken yani. Kıskançlık konusunda kalmışız. Düşüncelerine katılıyorum... Devamını Oku

Biri Bana Bunları Açıklayabilir mi?..

7 Ocak 2016 okunma
Karın bembeyaz aydınlığı salonun her tarafına yayılıyor. En kuytu köşeler bile ışık içinde. Yumuşacık, lapa lapa yağan karı seyrediyorum camdan. Uzun zamandır bu kadar yoğun bir kar yağışı görmemiştim. Kalınlığı en az elli santimetreyi buldu.... Devamını Oku

Arkadaşımdan Mektup Var (3)

9 Temmuz 2015 okunma
Sevgili Semra, Her şey yolunda mı, iyi miyim, kötü müyüm, inan ki ben de bilmiyorum. Hayatım birden bire değişti. Şahin yurtdışına gidiyor… gitmek zorunda. Aniden ortaya çıkan bu duruma uyum sağlayamadım henüz. Duygularım bir o yana bir bu yana gidip... Devamını Oku