son haberler

Zamandır Geçen

Yayınlanma Tarihi: 16 Temmuz 2021 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

– Nihayet herkes kendi hikâyesini yaşar-

M.Zeki Saka

 

 

 

Bir kitaptan daha fazlası…

Bir mekândan daha ötesi…

Belki bir kitabın bir cüzü hakkında yazılmış bir yazı olacak bu. Bir cüzü diyorum tamamı hakkında yazılmaya kalkılırsa kitabın aslından birkaç kat daha fazla bir şerh yapılması icap edebilir.

Zamandır Geçen bir kitabın ismi. Yazarımız M. Zeki Saka kaleme almış. Kitabın isminin altındaki cümle her şeyi özetliyor aslında. Kitabın isminin değil, konusunun bir özeti gibi. “Bir Karadeniz ilçesinin hafızasından izler.”

Hafızadan izler…

Bu cümle üzerinde durmayacağım. Hafıza, hatıra, mazi, istikbal birbirine karışabilir.

“Hafıza hatıradır” diye bir cümle kurmuştum bir yerde. Onu hatırladım birden.

Kitaba dönelim. Yani kitabın bir cüzüne.

Kitap “Her şeyin bir hikâyesi vardır” diye başlıyor. Belki sıradan ve alışık olduğumuz bir cümle ama kitabın seyri hakkında ipucu veriyor.  Ve “Hatta bir şey varsa hikâyesiyle vardır” cümlesiyle devam ediyor. Bir başka yerde de “Hiçbir hikaye ne tarih olarak ne de coğrafya olarak mazi ve istikbale ait değildir” diye ifade ediyor.

Buraya kadar da anlaşılıyor ki konu salt olarak “Çaybaşı” değil. Çaybaşı’dan öte bir durum. “Bir şeyin hikâyesinin peşine düştüğünüzde onu anlamaya, kavramaya ve aktarmaya çalıştığınızda anlamla, değerle, niyetle, ilişkilerle, sebep ve sonuçla karşılaşırsınız.”

Her cümlenin ayrı ayrı ele alınması gerekli bir kitap. Yazarın da belirtiği gibi ne tarih, ne coğrafya, ne hatıra ne de geçmişe bir özlem değil. Belki hiçbiri belki de hepsi…

Bir ilçenin değil, bir bölgenin ruhu ele alınmış. Konu sadece Çaybaşı, Ünye, Ordu değil. Orta Karadeniz’in ruh fotoğrafı çekilmiş. Hatta Orta ve Doğu Karadeniz’in.

Yazar şu ifadelerle izaha çalışıyor idari mekanı:

“Diğer taraftan Karadeniz’e ait hiçbir şey bir iki şehre mâl edilemez.  Ne bir coğrafi alan olarak Karadeniz ne de bir sosyo-kültürel durum ve aidiyet olarak Karadenizlilik tek başına böyle bir kimliği ve aidiyeti taşıyamaz, temsil edemez. Somut bir iddia olarak şunu söyleyebilirim: Karadeniz’de tamamen bir şehre mâl edilebilecek şeyler çok azdır. Eşya, alet, mimari yapı birbirini tamamlar nitelikte bütünlük arz eder. Belki adı konulmak suretiyle bir iki çeşit yemek bazı şehirlere mâl edilmiştir. Onla bile ancak genel Karadeniz kültürü içinde bir yer tutarlar. Ki istenilse bir şehre mâl edilmiş bir yemeğin bir başka Karadeniz şehrinde çok rahat muadili bulunabilir.

Anlaşıldığı üzere kitap Çaybaşı özelinde bir bölgenin sosyo-kültürel ve ruh halini tahlil ediyor.

İleride başka bir yazıda kaldığımız yerden devam ederiz. Ve bu yazımızı kitabın bu bölümünü sonlandıran cümle ile bitirelim:

“Nihayet herkes kendi hikâyesini yaşar.”

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku