son haberler

Ünyetv.net Yazarları

Bu, Kadın Sorunu Değil İnsanlık Sorunudur

Semra YİĞİT 12 Mart 2015 okunma
Asansörün kapısında bekliyorum. Yalnızım. Kimsecikler yok ortada. Beşinci kata çıkacağım. O gün birkaç yere ödeme yapmam gerek. İlk durağım bu iş hanı. Asansör de gelmek bilmiyor bir türlü. Yukarıda zaman kaybetmemek amacıyla, ödeyeceğim miktarı bankadan aldığım paranın içinden ayırıp kalanını çantama... devamını okuyun

Tıraş Makinesi

Zeki ORDU 9 Mart 2015 okunma
Gün geçmiyor ki hayatımızdan çekilen bir şeyler olmasın. Bunda teknolojinin ve ekonominin hatırı sayılır yeri var. Artık karasabanla tarım yapılmıyor. Kazma ve çapayla hiç yapılmıyor. Çünkü hem zaman israfı hem de ürün israfı olur. Bazı teknik yenilikler aynı işi yapan diğer araç gereçleri ortadan kaldırır.... devamını okuyun

Arkadaşımın Mektubuna Cevap (1)

Semra YİĞİT 5 Mart 2015 okunma
Merhaba sevgili Mine, Nasılsın? Umarım daha iyisindir. Mektubunun geç kaldığından söz ediyorsun ya, mektup yazmış olman bile başlı başına çok değerli bence. Bu zamanda bir mektubu, yüzlerce e-mail’e tercih ederim doğrusu. Varsın geç kalsın, ne çıkar. Hem mektup beklemenin de apayrı bir güzelliği, tadı yok... devamını okuyun

‘Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş!’ (2)

Semra YİĞİT 26 Şubat 2015 okunma
12 Eylül 1980 faşist darbesi bu ülkenin başına getirilmiş en büyük felakettir ve bugünkü hastalıklı toplumsal yapının ana kaynağıdır. Darbenin sivil uzantısı olarak görevi devralmış olan Turgut Özal döneminde ise toplumda insani ve sosyal ne kadar değer varsa aşağılanmış, büyük bir hızla erozyona uğratılmış,... devamını okuyun

Baba Seni Huzurevine Götüreyim

Zeki ORDU 23 Şubat 2015 okunma
Baba beni okut çok para kazanayım sen yaşlanınca paramla sana ya bakıcı tutar ya da huzur evine götürürüm. Yukarıdaki cümle kaç kişiye normal geliyor? Bugün huzurevlerine baktığımızda gördüğümüz manzarayı özetliyor. Mesleğini eline alıp dünyalığını kazanmış cüzdanı kabarık kişilerin çoğunun ana ve babaları... devamını okuyun

‘Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş!’ (1)

Semra YİĞİT 19 Şubat 2015 okunma
O, acıların en büyüğü… evlat acısı, yüzünde donup kalmış Mehmet Aslan’ın. Özgecan’ın eli öpülesi babası, güçlükle konuşuyor ve sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Hep masallarla büyümüşüzdür. Hep şöyle söyleniyor. Bir varmış, bir yokmuş… Ben de şöyle diyorum: Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş.”... devamını okuyun

Âşıktım Ben Leyla’ya

Zeki ORDU 16 Şubat 2015 okunma
Artık ad verilmemiş gün kalmadı. Çok yakında aynı gün birden fazla gün için kullanılmaya başlar. Sabahtan öğleye kadar falan günü, öğleden ikindiye filan bu günü, ikindiden akşama kadar feşmekân günü… Kapitalizmin çarkı böyle dönüyor. O günlerde alınan hediyelerin yanı sıra satılmadık plastik çiçek de... devamını okuyun

Bir Doğulu Filozof (3)

Semra YİĞİT 12 Şubat 2015 okunma
Bildiğim kadarıyla Ömer Hayyam bizde aşk ve şarap şairi olarak ünlenmiştir. Doğrusunu isterseniz ben de onu ilk olarak bu konuda yazılmış dörtlükleriyle tanımıştım: “Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,/ Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;/ Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:/ İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.”... devamını okuyun

Gönülde Gezen Sensin

Zeki ORDU 9 Şubat 2015 okunma
Ah bu türküler! Türküler bizim “gönül coğrafyasının” aynasıdır. Öyle şeyler dile gelir ki ciltlerce kitaba bedel. Hem sözleri hem nağmesi anlatmak isteyip de anlatamadığımız şeyleri anlatır. Söyleyemediklerimizi söylerler. Nağmeleri gönülden gelir, gönle girer. Bir mısra veya birkaç damla yaş… Ne fark eder... devamını okuyun

Bir Doğulu Filozof (2)

Semra YİĞİT 5 Şubat 2015 okunma
Bir ömür içinde insan düşüncesi elbette çok değişebiliyor. Dörtlüklerinden de anlıyoruz ki Hayyam da hayatı boyunca büyük değişiklikler geçirmiş. Bu kadar sağlam bir eğitim almış olan Hayyam, gün gelmiş kuşkuya düşmüş. Herkesten ayrı düşünüp başka şeylere inanmaya başlamış. İslam dogmatizmine karşı... devamını okuyun
';