son haberler

Doğamızı Korumak İnsanlık Görevimizdir!..

Yayınlanma Tarihi: 31 Mayıs 2024 okunma

Mehmet Emin DANIŞ m.emindanis@hotmail.com

Bütün bilim dallarında yapılan araştırmaların sonunda dünyamızın son yıllarda oldukça yıprandığını ve insan kaynaklı bu yıpranmanın ardından kıyamet adı verilen sona yaklaşıldığı ifade ediliyor.

Müslüman bilim insanları Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in Hadislerinden edindikleri bilgileri de ekleyerek konuyu araştırırken, inançsız bilim adamları ise doğada yaşanan hızlı değişimlere bakarak dünyanın bir felaketin eşiğinde olduğu fikrinde birleşiyorlar.

Kimileri kıyamet alametlerinin birer birer yaşandığını ifade ederken, kimileri de dünyanın ömrünün henüz çok uzun olduğunu, fakat insanların doğayı bu kadar hor kullanmaya devam etmesi sonucu yaşanabilir alanların hızla azalacağını söylüyorlar.

Allah’a ve Hz. Muhammed’e inananlar kıyametin ne zaman geleceğiyle ilgilenmekten daha ziyade göz açıp-kapayana kadar tükenen ferdi ömürlerinin sonunda faydalı bir şeyler yaparak bu dünyadan göç etmenin hesabını yapıyor. Diğer kesimde bulunanlar ise, bedenlerini dondurarak veya başka yöntemler icat etmeye çalışarak kıyamet adı verilen mutlak sonun etkilerinden korunmanın telaşındayken genele baktığımızda büyük çoğunluğun bütün insanların yaşamını etkileyecek bu gidişatla ilgili yeterli gayret göstermediği görülüyor.

Buzullar hızla eriyor, bütün bilim insanları buzulların erimesiyle deniz seviyesinin 6 metre yükseleceğini ve bunun ardından Amerika, İngiltere, Japonya, Kore gibi doğu ve batının uçlarında bulunan alanlardan başlayarak buzul çağına girileceğini ve bunun ardından da tam tersi olan bir ateş yükselmesi yaşanacağını ifade ediyorlar.

Her iki durumun olması demek insanların topluca ölümü demektir. Bu ölüm esnasında ne etnik, ne ırki, ne fikri, ne dini, ne maddi, ne de siyasi ayrım görülmeyecektir. Toplu ölüm demek, ayrım gözetmeksizin herkesin ölümü anlamına geliyor.

Dünyanın coğrafik durumuna baktığımızda, doğu ve batının ortasında bulunan Türkiye ve Orta Doğu toprakları söz konusu felaketten en son etkilenecek kesimler olduğundan (ve bu tüm dünyada bilimsel olarak ispatlandığı için bilindiğinden) herkesin gözü Türkiye ve Orta Doğu topraklarındadır. Bu toprakların önemini bildiklerinden bütün hesaplarını bu topraklar üzerine yapan başka milletlerin aksine bizler garip bir rehavet ve şanslı olmanın verdiği şımarıklıkla ülkemizin doğasını deliler gibi yıpratmaya devam ediyoruz.

Çoğunluğu Müslüman olan Türkiye ve Orta Doğu insanlarının böylesi şımarıklığa ve hor kullanmaya hakkı yoktur.

Dinimiz “kıyametin kopacağını bilsek bile” elimize geçen fidanları dikmeyi emrediyor ama dağlarımız-tepelerimiz, ovalarımız ve yaylalarımız hızla çoraklaşıyor.

Bu toprakları korumak ve bilim insanlarının önerdiği tedbirleri almak hem Müslümanlar olarak görevimiz, hem de kendi soyumuzun devamı için vazgeçilmez idealimiz olmalıdır. (2012)

Mehmet Emin Danış

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Fatma Şahin ve Hilmi Güler Nasıl Yapıyor?

25 Mayıs 2024 okunma
Peşin söyleyeyim, 2000’lerin başında yani nerdeyse 15-20 yıl önce Fatma Şahin’in olduğu bir toplantıyı sadece basın kısmından dinledim, Mehmet Hilmi Güler’le de bir toplantısından sonra yemek ikramı esnasında biraz sohbetim oldu.. İkisiyle de... Devamını Oku

ANNELER GÜNÜNE ÖZEL; KİMSESİZLİK…

10 Mayıs 2024 okunma
KİMSESİZLİK… “Anasız-babasız, kimsesiz… çocukları düşündüm.” Çok şükür, hem annem, hem de babamı görme şansına eriştim ve ben doğmadan önce, çocuk yaşta boğmacadan ölen ablam ve abim dışındaki tüm kardeşlerimle birlikte büyüdüm.... Devamını Oku

ALLAH’A SIĞINIRIM…

5 Mayıs 2024 okunma
Babam, 1940’larda askermiş.. Pek anlatmazdı, anlatan olursa dinlerdi ama o susar, uzaklara bakıp dalardı… Tek bildiğim yokluk dönemiymiş.. O günlerden söylediği bu tek satırlık cümle aklımda; “Ekmek yoktu, kuru peksimet verirlerdi, kurtluydu,... Devamını Oku

DUYDUM Kİ SEBEP ARIYORMUŞSUNUZ…

18 Nisan 2024 okunma
Aslında 2019’un Mayıs ayında yazmıştım… Tabi sakalımız yok ki, (muhalif değiliz ki) okuyasınız… Belki şimdi “dank” etmiştir, okursunuz ve “Reis”inize iletirsiniz… İşte, bahsettiğim o yazı: Bunca gücün olsun,... Devamını Oku

Hep ve her şeye rağmen gülümseyen adam…

16 Nisan 2024 okunma
Geçen yıl, (Ramazan ayında) 1 Nisan 2023’te Ordu ve Ünye’nin sevilen-sayılan iki değeriyle Ünye Orta Cami avlusunda merhum Başbuğ’la olan anıları konuşmuştuk… Mayıs 2023 seçimleri için MHP’den Aday olan Erol Bayram ve Ordu Üniversitesi’ne... Devamını Oku

SANA RAĞMEN.

6 Nisan 2024 okunma
Yalan politikalarla büyüttüğün geleceğin, yalancı politikacılarla çevrili şimdi… Her köşende bir yalancı! Her karış bedeninde bir seven ölü… Hep, gizli bir korkuyla yaşadım, sana olan sevdamı, hep seni sevdiğimi bilmenden korktum. Çünkü uçsuz... Devamını Oku

UYARI-YORUM…

28 Şubat 2024 okunma
28 Şubat yıldönümünün düşündürdükleri… Dava dedikleri hedefe varmak için politikayı araç olarak kullanan birçok kişinin zirveye çıkınca ulaştıkları şatafata kapıldığını ve maalesef o şatafatın devamı için tekrar aynı araca bindiğini ama bu... Devamını Oku

BİR UĞRUNA ONLARA KARIŞTIK…

25 Şubat 2024 okunma
Parça parça hücrelere ayrılmış millet, Millet bâtıl olunca bitmez ki zillet.. * Doğruyu yanlışı Allah bilir, birde O’nun âlim yaptığı, Önce mezhep dediler; dördü helâlmiş, öyle kabul ettiler… Sonra “bir” için yola çıktık deyip de... Devamını Oku

MİRAS..

22 Şubat 2024 okunma
Eskiden olsa, mesela 20-30 sene önce bıraktığım mirasla zengin olurdun, yani öyle sevinir, onur duyardın ama şimdi bilemiyorum, çünkü iyi insan olmak değerini yitirdi. Özür dilerim Yavrum, dostluk mezatında esnaf olmadım! Sana “iyi insan” olmanın... Devamını Oku

İYİLİĞİN VE KÖTÜLÜĞÜN ÖLÇÜSÜ

24 Ocak 2024 okunma
Biz, Müslümanlara göre, “Allah’tan başka ilah olmadığını ve son Peygamber Hz. Muhammed’in (SAV) Allah’ın kulu ve elçisini olduğunu kabul etmek” ve bunu söylemek, yani şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca... Devamını Oku